Arkadaşlar kolay gelsin iki eli kesik olan bir vatandaş vekalet vermek için Noterliğimize müracaat etti. Sol ayak baş parmağı basılması gerek diyen var Mühür olması yeterli diyen var. Sizlerin uygulaması ne yönde acaba doğru olan nedir sizce fikrlerinizi bekliyorum...
[color=rgb(51, 51, 51)][size=14px]Ankara, 23.11.1990[/size][/color][color=rgb(51, 51, 51)][/size][size=14px]Özü : İki eli kesik olan kimsenin noter1ik iş1emi yaptırması halinde izlenecek yol Hk.GENELGE75İki eli kesik bir kimsenin noterlikte işlem yaptırmak istemesi halinde imza atamıyacağı ve parmakta basamayacağı cihetle bu takdirde noter-lik işleminin ne şekilde yapılacağı Adalet Bakanlığından sorulmuş idi. Anılan Bakanlıktan gönderilen 31.10.1990 tarih ve 45703 sayılı yazıda :8 Mayıs 1926 tarih ve 810 sayılı Borçlar Kanununun 15 nci maddesinde imza vaz'ına muktedir olmayan her şahıs imza yerine usulen tas-dik olunmuş ve el ile yapılmış bir alamet vazetmeye, yahut resmi bir şahadetname kullanmaya mezundur. Kambiyo poliçesine müteallik hükümler mahfuzdur ifadesi yer almaktadır.18 Haziran 1927 tarih ve 1ü86 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesi, mühür veya bir alet vasıtasiyle vazolunan imza veya cüzdan ile muamele icrasını itiyat etmiş olan müesseselerde, muamelenin iptidasında tayin olunup bir sureti hesap deftrine veya cüzdana mevzuu bulunan mühür veya imza ile yapılacak muamele muteberdir. Bundan başka imza vazına muktedir olmayan veya yazı bilmeyen şahsın heyeti ihtiyariye ve mahallince maruf iki şahıs tarafından tasdik edilmiş ve el ile yapılmış bir işaret veya mühür istimal etmesi caizdir hükmünü getirmiş bulunmaktadır.Borçlar Kanununun 15 nci maddesince sayılan resmî şahadetname kullanımı, daha sonra yürürlüğe giren Hukuk Usulü Muhakemeler Kanununun 297. maddesinin 1 nci cümlesinde sıralanan istisnaiar arasında yer almadığına göre, resmî şahadetname kullanımı ile ilgili hükmün yürürlükten kaldırılmış olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre imza atmaya muktadir olamayan veya yazı bilmeyen kimselerin noterden tasdik edilmiş bir belge ile bir işaret veya mühür kullanarak yapacakları işlemleri geçerli saymak mümkün olmayacaktır. Zira mühürle işlem ancak H.U.M.K. nun 297 nci maddesindeki şartlarla tasdik halinde geçerli olabilecektir.Bilindiği gibi imza bir şahsın öz ve soyadlarını el ile yazmasından ibarettir. Kim olduğu anlaşılmak şartıyla bu adlardan birinin yazılması, da yeterli sayılmaktadır. Ancak isim hacmi kadar ilgilinin yazı yazması, bu yazı okunmasa da imza olarak kabul edilmektedir. Borçlar Kanununun 14/1 maddesi imzanın, ilgilinin el yazısı mahsulü olmasını zorunlu saymıştır.Yazı türünden sayılan imza kişinin özelliklerini taşımaktadır. Bu nedenle bılirkişiier, gereğinde yazının ve imzanın kime ait olduğunu tespit edebilmektedirler. Doktrincie sakat kimselerin ağızla veya ayakla yazdıkları vasiyetnamelerin ve attıkları imzaların geçerli oiduğu kabul edilmektedir. Buna karşılık amâların kabartma yazı ile yazacakları vasiyetname vo benzer yazılar, yazanın şahsiyetini belirtemiyeceği için geçersiz sayılmıştır.İmza atamıyan veya yazı bilmeyen şahsın parmak izi veya mühür kullanması halinde ihıtiyar heyeti ile iki şahit tarafından ,bunun onanması halinde geçerli sayılacağı H.U.M.K. nun 297 nci maddesinde ifade edilmektedir.Keza imza atamayan veya yazı bilmeyen kişiler için düzenlenmiş senetlerdeki mühürün 1512 sayılı Kanunun 75 ve 93 ncü maddeleri çerçeve sinde noter tarafından onaylanması da mümkün bulunmaktadır. Şu kadar ki 75l2. madde çerçevesinde mühür kullanılması halinde ilgilinin parmağının bastırılmasının zorunlu olacağı hükme bağlanmıştır. Kuşkusuz bu hüküm parmakları (elleri) olan kimseler için konulmuştur.Diğer yandan okuma yazma bilmeyen kimsenin attığı imzanın mühür ve parmak izi gibi telakki edilerek H.U.M.K. nun 297 nci maddesi çerçevesinde ihtiyar heyeti ve iki tanık tarafından onaylonması gerekeceği de doktrinde kabul edilmektedir. Nitekim Yargıtay, sadece imza atabilen ki-şinin mühür veya parmak izi de kullanabileceğini kabul etmiştir.Borçlar Kanununun 15 nci maddeYsindeki (..., el ile yapılmış bir alamet ...) ifadesinin parmak izini ve mühürü ifade 'ettiği bilinmektedir. Aynı maddedeki (... usulen tasdik edilmiş...) deyimi ise yukarıda açıklanmıştır.Sıralanan bu bilgi ve açıklamanın ışığı altında iki eli kesik olan kimsenin;1) Borçlar Kanununun 15, maddesi çerçevesinde mühür kullanması halinde, bunun 1512 sayılı Kanunun 75/2. maddesi gereğince parmak izi ide teyidine filen imkân olamıyacağı için H.U.M.K. nun 297, maddesi hükmüne kıyasen noterin bu mührü iki tanık imzasıyla birlikte onamasının yasalara aykırı düşmiyeceği,2) İlgilinin ağız veya ayağıyla imza atabilmesi haılinde de bunun geçerli sayılması gerekeceği, düşünülmüştür» denilmektedir.Bilgi edinilmesini ve iki eli kesik kişiler hakkında buna göre işlem yapılmasını rica ederiz.Saygılarımla.Türkiye Noterler Birliği BAŞKANIUğur KALAFATOĞLU(istanbul 20. Noteri)[/size][/color]