Hisselerini Devretmiş Olduğu Şirketin Borçları

  • Değerli meslektaşlarım, ilgililer Noterliğimize müracaatla böyle bir sözleşmenin onayını talep etmektedir, yapılıp yapılmayacağı konusunda sizlerin de görüşlerine ihtiyaç duymaktayım.


    .... Ticaret Sicil numarasında kayıtlı olan .... Ltd.Şti.'nin SGK, maliye, icra daireleri, ticart sanayi odası ile resmi veya özel kurum ve kuruluşlar ile gerçek kişilere olan zamanı gelmiş, zamanı geçmiş veya yasal takibe düşmük tüm borçlardan şirket ortakları (yeni devir alanlar) Fuat ... ile Suat ... sorumludur. Yukarıda bahsedilen borçlardan (devir eden) Ümit ... 'in sorumlu olmadığını kabul, beyan ve taahhüt ederiz.


    DEVİR EDEN..: DEVİR ALANLAR..:

  • MURAT BEY UMARIM BU GENELGELER YARDIMCI OLUR. KOLAYLIKLAR...
    17.04.1996 tarihli 22 numaralı Genelge
    Özü: Devredilen işyerinin vergi borçlarına ilişkin bazı taahhütnameler Hk.


    G E N E L G E


    ( 22 )


    Maliye Bakanlığından gönderilen 04.03.1996 tarih ve 8574 sayılı yazıda, “.......devredilen işyerinin vadesi gelmiş ve gelmemiş tüm vergi borçları, sigorta prim borçları ve dışarıya karşı olan borçlarının tamamen ödeneceğine ilişkin taahhütnamede hangi değerin gösterileceği, harç ve damga vergisinin ne şekilde tahakkuk ve tahsil edileceği konusu incelendi.


    Bilindiği üzere Harçlar Kanununun 42 nci maddesinde menkul ve gayrimenkul mallar hakkında alım, satım, taahhüt ve rehinle ilgili her nevi mukavele, senet ve kağıtlarda değer gösterilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. Ayrıca Damga Vergisi Kanununun 1 nci maddesinde bu kanuna ekli 1 sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olacağı hükme bağlanmıştır.


    Yukarıda belirtilen hükümler karşısında yazınız konusu taahhütname düzenleme şekli itibariyle Harçlar Kanununun 42 nci maddesinde belirtilen manada bir taahhüdü ihtiva etmemekle birlikte, muhtevasında parayla ifade edilebilen bir borç taahhüdünü tazammun etmektedir. Sözü edilen parasal değer ise, devredilen işyerinin vadesi gelmiş ve gelmemiş vergi borçları, sigorta prim borçları ile dışarıya karşı olan borçlarının toplam tutarı olarak ifade edilmektedir. Dolayısıyla bu kağıtta üstlenilen parasal değerin gösterilmesi zorunlu bulunmaktadır.


    Buna göre, devredilen işyerinin vergi borcu, sigorta primi borçları ve dışarıya karşı olan borçlarının bilinen veya hesaplanabilir miktarının, bunun belli olmaması halinde ise tahmini değerinin taahhütnamede belli değer olarak gösterilmesi ve bahsi geçen kağıdın bu miktar üzerinden nisbi damga vergisine ve bu konudaki noter işlemlerinin de nisbi harca tabi tutulması icap eder.” denilmektedir.


    İşlem örneği genelge arkasına çıkartılmıştır.


    Bilginizi ve buna göre işlem ifasını rica ederim.


    Saygılarımla,


    BAŞKAN


    Hasip DİNÇER


    (Ankara 24. Noteri)



    T A A H H Ü T N A M E





    ................................ ’a devir etmiş bulunduğum, ................................. adresinde faaliyet gösteren .........................................sürücü kursu işyerinin vadesi gelmemiş olanlarda dahil olmak üzere tüm vergi borçları, sigorta primi borçları ve dışarıya karşı olan tüm borçlarının tamamen tarafımdan ödeneceğini beyan, ikrar, kabul ve taahhüt ederim.




    Taahhüt Eden


    20.08.1996 tarihli 31 numaralı Genelge


    Özü: Bazı taahhütnameler Hk.


    G E N E L G E


    ( 31 )



    Örneği ekli, “Taahhütname” başlıklı işlemde değer gösterilmesinin zorunlu olup olmadığı, harç ve damga vergisinin ne şekilde alınması gerekeceği konusunda intikal eden tereddütler üzerine Maliye Bakanlığından görüş istenmişti.


    Yönetim Kurulunun 08.08.1996 günlü toplantısında görüşülen Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünün 26.07.1996 günlü 34920 sayılı cevabi yazısında:


    “Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununun 42 nci maddesinde, menkul ve gayrimenkul mallar hakkında alım, satım, taahhüt ve rehinle ilgili her nevi mukavele, senet ve kağıtlarda değer gösterilmesinin mecburi olduğu hükme bağlanmıştır. Ayrıca, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 nci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun 10 ncu maddesinde de “Damga vergisi nispi veya maktu olarak alınır. Nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre, bu kağıtlarda yazılı belli para, maktu vergide kağıtların mahiyetleri esastır.


    Belli para terimi, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade eder.” hükmüne yer verilmiştir.


    Yukarıda belirtilen hükümler karşısında, incelenen yazınız eki taahhütnamede, Sümer Holding Seydişehir Bayiliğinin Süm-Or Şirketine devredilmesi halinde, şirketin kurucu ortaklarının, bayiliğin şirkete devrinden önce ne şekilde doğmuş olursa olsun, bütün borçları ile emtia alımlarından dolayı doğacak borçlarından, şirkete koydukları sermayenin yanısıra sermaye dışındaki bütün mal varlıkları ile sınırsız olarak müştereken ve müteselsilen Sümer Holding Anonim Şirketine karşı sorumlu olmayı kabul ve taahhüt ettikleri görülmektedir.


    Söz konusu taahhütname düzenleme şekli itibariyle Harçlar Kanununun 42 nci maddesinde belirtilen manada menkul veya gayrimenkul bir malın aynına yönelik bir taahhüdü ihtiva etmemekle birlikte, muhtevasında parayla ifade edilebilen bir borç taahhüdünü tazammun etmektedir. Sözü edilen parasal değer ise, devredilen iş yerinin devirden önce ne şekilde doğmuş olursa olsun bütün borçları ile emtia alımlarından dolayı doğacak borçlarının toplam tutarı olarak ifade edilmektedir. Dolayısıyla bu kağıtta üstlenilen parasal değerin gösterilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.


    Buna göre, devredilen iş yerinin devirden önceki bütün borçları ile emtia alımlarındaki borçlarının bilinen veya hesaplanabilir miktarının, bunun belli olmaması halinde, tahmini değerinin taahhütnamede belli değer olarak gösterilmesi ve bahsi geçen kağıdın bu miktar üzerinden 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/1-a fıkrasına göre nispi damga vergisine, bu konudaki noter işlemlerinin ise 492 sayılı Kanuna bağlı (2) sayılı tarifenin I/1 pozisyonu gereğince nispi harca tabi tutulması icabeder.” denilmektedir.


    Bilgilerinizi ve buna göre işlem yapılmasını rica ederim.


    Saygılarımla.



    BAŞKAN


    Hasip DİNÇER


    (Ankara 24. Noteri)





    TAAHHÜTNAME




    Sümer Holding A.Ş. Seydişehir bayiliği SÜM-OR Şirketine devredildiği takdirde SÜM-OR şirketi kurucu ortakları olup, aşağıda açık kimlikleri ve imzaları bulunan bizler, bayiliğin Şirkete devrinden önce ne şekilde doğmuş olursa olsun, bütün borçlarından, ayrıca emtia alımlarından dolayı doğacak borçlarından ötürü Şirkete koyduğumuz sermaye ile birlikte, sermaye dışındaki tüm mal varlıklarımızla sınırsız olarak kayıtsız, şartsız, müştereken ve müteselsilen Sümer Holding A.Ş.Pazarlama İşletmesi ve/veya şubesi KONYA Bölge Müdürlüğüne karşı sorumlu olmayı kabul ve taahhüt ediyoruz.

  • Bir hususu belirtmeyi unuttum, şirketin SGK ya olan borcundan dolayı devir edenin gayrimenkullerine SGK haciz koymuş olup, gerekçe olarak devir ettiği hisseden dolayı 2 yıl müteselsilen borçlu kabul etmiştir, böyle bir sözleşme yaparak bu borçtan kurtulmak istenmektedir.

  • Murat bey;


    Belgelendirile bilecek borçlarının bulunduğu gibi belgelendirilmeyecek borçlarıda bulunmakta bu borçların içerisine bankalardan kullanılan krediler, gerçek kişilere olan borçlar vb. bunların belirlenmesi bihayli güç, resmi dairelere olanların belirlenip belgelendirilmesi imkanı var malum SGK ve Maliyeye borçlar yapılandırılmakta böyle yapılandırılmış borçları veya yapılandırma kapsamı dışında borçları varsa bunlar belirlene bilir.

  • Böyle bir taahhüt ile haczi yeni ortakların taşınmazları üzerinemi kaydıracaklar acaba ? veya böyle bir taahhüt olmaksızın yeni devir alanların taşınmazlarına kaydırılamazmı hacizler. ?

  • Erkan Bey, ilgililer burda asıl niyetlerini söylememektedirler, ben ilgililere böyle bir sözleşme yaparak kanunda belirtilen 2 yıllık müteselsilen borçlu kabul edilmeniz ortadan kalkmaz, diye uyardım. Kendilerinin getirdikleri örnekteki gibi çift taraflı bir sözleşme şeklinde değilde tek taraflı bir taahhütnamenin doğru olduğunu düşünerek.

  • Murat bey biraz çelişkili neden ?


    Bu borçların miktarı ne ili sınırlı kişiler şirketteki hisseleri ilemi sınırlandırıyorlar yoksa budamı belli değil bu taahhütteki borçların belirli bir rakama kadar olanı ile sınırlandırılması daha yerinde olur örneğin şirketteki pay miktarını geçmeyecek şekilde gibi ve kişiler sizlerden gizledikleri birşeyler varsaki işin içinde iş var onuda sizin öğrenmenizden çekiniyorlar demektir.