1-Protesto yaparken Noter bankanın talebi ile bağlıdır.Yani senedin birden fazla borçulusu varsa banka sadece birisinin protestosunu istemişse sadece o kişiyi protesto edebilir.Birden fazla kişinin protesto edilebilmesi için bunun tek tek talepnameye yazılması gerekir.Aksi taktirde noter sorumlu olur.
2-Borçululardan biri protestoyu keşide edecek noter"in yetki alanında ise artık yetki alanı dışındaki kişileri de talep varsa protesto edebilir.
3-Protesto bir tebliğ işlemi değildir.Protesto ÖDEMEMEYİ TESBİT-yada KABUL ETMEMEYİ TESBİT işlemidir.Bu bakımdan banka yada yetkili hamil protestoyu yani ödememeyi tesbit et ancak muhataba tebliğ etme bana tebliğ et diyebilir.
4-Hamil kişi ise Protesto evrakının dairede kalan nüshasına hamilin ihbar ve ibraz ile mükellefiyetlerini .... tarihinde yerine getirdiğine ilişkin imzasını alması gerekir.
5-Lehtarın gerçek kişi yada tüzel kişi olduğuna dikkat edilmelidir.
6-Farklı iki vade varsa senet kambiyo senedi vasfını kaybeder protesto değil ihtarname keşide etmeleri gerekir.Bedeller farklı ise yazı ile olana,ikiside yazı yada rakam ile yazılı ise küçük olanına itibar edilir.
PROTESTO İŞLEMLERİNDE GÖZÖNÜNDE BULUNDURULMASI GEREKEN HUSUSLAR
1-Senet alacaklısı hamil, banka olabileceği gibi, gerçek veya tüzel başka bir kişi de olabilir(TNB.nin 1978/36 sayılı genelgesi).
2-Birden fazla borçlu var ise hamil, yazılı talepte bulunmak şartı ile bu borçlulardan sadece birine protesto gönderebilir(TNB.nin 1981/52 sayılı genelgesi).
3-Ödememe protestosunun ilgilisi tarafından vadeyi izleyen birinci iş ünü çekilmesi istendiğinde birinci iş gününde, ikinci iş günü çekilmesi istendiğinde de ikinci iş günü çekilmesinde yasal bir sakınca yoktur(TNB.nin 1982/19 sayılı genelgesi).
4-Türk Ticaret Kanununun 626. maddesiyle, bu maddeye atıfta bulunan 690. maddesi, ödememe protestolarının vadeyi izleyen iki iş günü içinde çekilmesini öngörmekte olmasına göre; vadesi Perşembe'ye rastlayan senetlerin Cuma veya Pazartesi; vadesi Cuma'ya rastlayan senetlerin Pazartesi veya Salı, vadesi Cumartesi veya Pazar'a rastlayan senetlerin de (ödeme günü Pazartesi olduğundan) Salı veya Çarşamba günleri protesto edilmelerinde yasal bir sakınca bulunmaMA.ktadır(TNB.nin 1982/19 sayılı genelgesi).
5-Gerçek kişiler tarafından protesto edilmek üzere noterliklere getirilen senetlerin protestolarında rekabet söz konusu olmadığından, bu çeşit protesto işlemlerinin gelirlerinin ortak hesaba yatırılmasına gerek yoktur(TNB.nin 1983/14 sayılı genelgesi).
6-Bir banka tarafından aynı gün birlikte gönderilen birden fazla protesto işleminin (muhatabı tek olanlar bir arada, çift olanlar bir arada olmak kaydıyla) tek makbuz şeklinde kesilmesinde sakınca bulunmamaktadır(TNB.nin 1985/2 sayılı genelgesi).
7-Eğer borçlu noterin katibi ise protesto gönderilebilir(TNB.nin 1987/9 sayılı genelgesi).
8-Yabancı dilde yazılmış kıymetli senetlerin protestosu gerektiğinde, daha önce tercüme edilmiş Türkçesi ile birlikte ve yasal süresi içinde notere tevdi edilmesi gerekir(TNB.nin 1988/9 sayılı genelgesi).
9-Protesto işlemlerinin, düzenlendiklerinin ertesi günü veya işlerinin çok olması halinde ise mümkün olan en kısa sürede postaya verilmesi gerekmektedir(TNB.nin 1988/74 sayılı genelgesi).
10-Alacaklının isim ve soyadı yazılmayarak veya protesto için getirilen senetlerin alacaklı kısmında yalnızca “NİL TİCARET” veya “SEL TİCARET” gibi tüzel kişiliği göstermeyen unvanlar yanında alacaklının isim ve soyadı yazılmayarak düzenlenen senetler, protesto edilemez(TNB.nin 1989/42 sayılı genelgesi).
11-Vade tarihi yok ise keşide tarihine bakılacak. Keşide tarihi var ise kabul edilecek. Vade tarihi olmayan ancak keşide tarihi olan senedin protestosunun yapılabilmesi için keşide tarihinden itibaren 1 yıldan fazla bir zamanın geçmemiş olması gerekir(TNB.nin 1992/21 sayılı genelgesi).
12-Çeklerde “Ödemeden İmtina Protestosu” çekilebilir. Bu protestonun da bonolarda olduğu gibi keşideciye, cirantalara ve diğer çek borçlularına gönderilmesi gerekir. Burada dikkat edilecek husus, çekin bankaya müddeti içinde ibraz edilip edilmediğinin anlaşılmasıdır. Bu husus ancak yazılı bir belge ile ispat edilebilir(TNB.nin 1996/52 sayılı genelgesi).
13-Cirantaya protesto gönderilmesi için hamilin(bankanın) imzalı beyanının alınması gerekir. Bu beyan, “cirantaya ihbarın yapılmasına rağmen ödemenin yapılmamasından dolayı protesto gönderilmesini istiyorum” şeklinde olabilir(TNB.nin 1996/52, 1981/52, 1975/20 sayılı genelgeleri).
14-Muhatabın birden fazla adresine tebligat yapılmak istendiği takdirde, her adres için ayrı tebligat ücreti alınacaktır(TNB.nin 2002/19 sayılı genelgesi).
15-Yabancı memleket parası ile tanzim edilmiş senetlerin protestoya tabi tutulmasında bir sakınca yoktur(TNB.nin 2005/42 1984/16 sayılı genelgeleri).
16-Bono, kanunen emre yazılıdır. Hamiline olarak düzenlenemez. Hamiline yazılmış bono geçersizdir. Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 05.11.2001 tarih ve E.2001/3934-K.2001/4834 sayılı ilamına göre; “Türk Ticaret K.nun 690. maddesi yollaması ile bonolar hakkında da uygulanması gerekli aynı Yasanın 688/5 ve 689/1 maddeleri uyarınca kime ve kimin emrine ödenecek ise onun ad ve soyadının, tedavüle çıkarılmadan önce lehtar kısmında açıkça belirtilmesi gerekir. Senet, tedavüle çıkarıldıktan sonra, zorunlu yasal unsura ilişkin noksanlığın giderilmesi bu senede ticari senet niteliğini kazandırmaz. Somut olayda, takibe dayanak senetlerin lehtar kısmında "HAMİLİNE" kelimesinin yazılı olduğu sonradan farklı bir kalemle "hamiline" kelimesinin yanına "SALİH" isminin yazılı olduğu görülmektedir. Bu durumda, senetlerin tedavüle çıkarıldığı sırada Lehtar isminin bulunmaması sebebiyle kambiyo senedi niteliği bulunmadığı anlaşılmakla, mercice İİK. 170/a maddesi hükmü uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu yöne ilişkin itirazın reddine karar verilmesi isabetsizdir.”
17-Keşide veya vade tarihinin 30 Şubat, 31 Haziran, 31 Şubat gibi yazılmış olması halinde bunun maddi bir hata olarak kabul edilmesi ve bu tarihin ilgili ayın son günü olarak algılanması gerekmektedir. Nitekim Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 05.11.2001 tarih ve E.2001/16461-K.2001/17872 sayılı ilamına göre “Keşide tarihinin 31/02/2001 olarak yazılmış olması halinde, bu durumun belgenin çek olma özelliğini ortadan kaldıracağını kabul etmek aşırı bir şekilcilik olup, hakkın zayiine neden olacağından, çek vasfına etkili değildir. Her ne kadar Şubat ayının 31. günü söz konusu olamaz ise de, keşide tarihinin bu şekilde gösterildiği çeklerde dahi bunun somut olayda izlendiği gibi birbirini takip eden tarihlerde düzenlenen çeklerde müteakip ayın aynı günü yazılarak anılan hatanın maddi yanılgıdan kaynaklandığının ve bu eksikliğin çekin niteliğini etkilemediğini ve Şubat ayının son gününde keşide edilmiş sayılacağının kabulü gerekir.”
Ancak tarihin 32 Şubat şeklinde yazılması halinde bunun maddi hata olarak kabulü mümkün değildir. Çünkü takvimin hiçbir ayında 32’nci gün bulunmamaktadır
