Özü: Okuryazar olmayan şahısların kefil olmaları hakkında.

  • Hukuk - 3238

    Ankara, 13.02.2013

    Özü: Okuryazar olmayan şahısların kefil olmaları hakkında.

    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA
    ........................ NOTERLİĞİNE


    Okuryazar olmayan şahısların kefil olup olamayacakları hususunda noterler arasında uygulama farklılıkları olması nedeniyle, konu Yönetim Kurulunun 07.11.2012 tarihli toplantısında görüşülmüş ve Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden görüş istenmesine karar verilmiştir.

    Adı geçen Genel Müdürlükçe gönderilen 14.01.2013 tarihli ve 421/970 sayılı cevabi yazıda;
    "Bilindiği gibi; kefalet sözleşmesine ilişkin düzenlemeler 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Onbeşinci Bölümünde, 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiş bulunmaktadır. Daha evvel kefaletin şekli 818 sayılı Borçlar Kanunun 484 üncü maddesinde; "Kefaletin sıhhati, tahriri şekle riayet etmeğe ve kefilin mesul olacağı muayyen bir miktar iraesine mütevakkıftır." biçimindeyken 6098 sayılı Kanunun 583 üncü maddesinin birinci fıkrası ile; "Kefalet Sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır." şeklinde belirlenerek uygulamadaki aksaklıkların giderilmesi amaçlanmış ve sıkı şekil şartları ile kefil yararına hükme açıklık getirilmiş bulunmaktadır.

    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 8 inci maddesinde; "Her insanın hak ehliyeti vardır.
    Buna göre bütün insanlar, hukuk düzeninin sınırları içinde, haklara ve borçlara ehil olmada eşittirler.",
    9 uncu maddesinde; "Fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir.",
    14 üncü maddesinde; "Ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyeti yoktur." hükümleri bulunmaktadır.

    Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200 üncü maddesinde senetle ispat zorunluluğu bulunan haller açıklanmış; 204 üncü maddesinde düzenleme şeklindeki noter senetlerinin, sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayılacağı; 206 ncı maddesinde ise; imza atamayanların yapacakları hukuki işlemleri içeren belgelerin senet niteliğini taşıyabilmesinin şartı noterler tarafından düzenleme biçiminde oluşturmasına bağlanmıştır.







    Noterlik Kanununun 87 nci maddesinde; "ilgili okuma ve yazma imkânına sahip değilse, hazır bulundurulacak iki tanık huzurunda maksadını notere beyan eder. Noter, bu beyanı yazdıktan sonra tutanak okunur. Ancak, işlemin tanık huzurunda yapılmasını emreden diğer kanunların hükümleri saklıdır.
    İlgili ve tanıklar, beyanın aynen yazıldığını ifade ettikten ve bu husus tutanağa geçirildikten sonra altını imza ederler." şeklinde düzenlenmiştir.

    Her ne kadar Borçlar Kanunun 583 üncü maddesinde kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için kefilin el yazısı aranmış ise de; mevcut düzenlemeler çerçevesinde borç altına girebilmek için okuma - yazma bilme şartı arandığına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Bu konuda doktrinde EREN, ESENER, KARAHASAN da taraflarca kanunun sadece yalın yazılı biçim öngördüğü bir sözleşmeyi, nitelikli yazılı biçime veya kamusal biçime dönüştürmenin mümkün bulunduğunu ifade etmektedirler.

    Açıklanan nedenlerle, noterlerde düzenleme şeklinde yapılacak ve kefalet sözleşmesinin geçerli olması için gerekli unsurları içeren işlemler ile kefil olunabileceği, kefalet senedi düzenlenebileceği düşünülmektedir." denilmektedir.

    Bilgi edinilmesini rica ederim.
    Saygılarımla,


    Yunus TUTAR Başkan
    (Beykoz 2. Noteri)

    (GENEL YAZI:18)

  • Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır.

    valla ben anladığımı anlıyorum kanun gayet açık ve net
    el yazısı ile belirtilmesi şarttır diyor
    biz kefalet işleminin borçlar kanununa göre yazıyoruz
    dolayısıyla borçlar kanununa uymak zorundayız diye düşünüyorum
    bu durumda okur yazar olmayanı kefil etmek mümkün mü ?

    <p>"İNSANİ YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN"</p>

    Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen VERDELENTEL ().

  • Valla Kemaletin gardaş bende borçlar kanununa bakınca senin gibi düşünirem ama!!!okur yazar olmayanların kefil olamıyacaklarına dair bir hüküm olmadığına göre şekil şartlarına uyarak iki şahit huzurunda düzenleme biçiminde bir kefaletname yapmamızda da sakınca görmirem.Gözlerinden öpirem.


  • Kemalettin Bey'le aynı fikirdeyim. Zaten TNB'de kesin bir şey diyemiyor baksanıza, düşünülmektedir diyor ;D ;D


  • Valla Kemaletin gardaş bende borçlar kanununa bakınca senin gibi düşünirem ama!!!okur yazar olmayanların kefil olamıyacaklarına dair bir hüküm olmadığına göre şekil şartlarına uyarak iki şahit huzurunda düzenleme biçiminde bir kefaletname yapmamızda da sakınca görmirem.Gözlerinden öpirem.


    abi görüşlere saygı duyuyorum
    ama böyle bir genel yazıyla
    bu işlem yapılırmı
    bir vatandaşın görüşü böyleymiş
    abi kanun varken görüşler önemlimidir
    neticede biz bi kefalet işleminden sorumluyuz
    kanaatimce sağlam bir genel yazı çıkmadan
    okur yazar olmayan için kefil olamaz diye düşünüyorum
    okur yazar demesine gerek kalmamış ki abi
    "kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır"
    bu ibareyle okur yazar olması gerekir diye belirtmiş
    bilmem cabir sen ne dersin

    <p>"İNSANİ YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN"</p>

    Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen VERDELENTEL ().

  • :) :) O zaman şöyle yapalım;yeni bir kanunla okur yazar olmayan:
    Ticaret yapamaz.
    Bankada hesap açamaz,
    Menkul,gayrimenkul alıp satamaz,
    Evlenemez,
    Askere gidemez,
    Seyahat edemez,
    Marketten alış veriş yapamaz,
    Hapsede giremez,
    Velhasılı kelam okur yazar olmayan her türlü anayasal haklardan mahrumdur.
    Oldumu şimdi?

  • okur yazar değil diye kişinin hakları kısıtlanamaz, kanun çıkartırken bunu düşünmeleri gerekli, ne yani okur yazar değil diye işlem yapamayacakmı vatandaş,
    bence bankalardaki vs kefilliklerde okur yazar olmayan birinin yanına iki tanıkla işlem yapamayacaklarına göre bizim bu gibi işlemleri iki tanık huzurunda ilgiliye açıkça okuyarak yapmamızda sakınca yok diye düşünüyorum.......

    okur yazar değil diye akıl ehliyetinide yok sayıyorlar.



  • bunun kararını veren biz değiliz... elbette ki normal şartlarda böyle birsey olmaması gerekirdi bende bu uygulamanın doğruluğunu savunmam Sena hanım... amma velhasıl Borçlar Kanununda ifade böyle iken gönül rahatlığıyla bu işlemi yapamam...



  • tabiki abi olmaz öyle şey olur mu
    ami borçlar kanunun bu yönde değişmesi gerekir
    okur yazar olmayan vatandaşın
    bu hakkını elinden almamız mümkün değil
    zaten yasalarada aykırı
    kanunlar birbiriyle çakışıyor
    sadece bu kanunun acele tarafından düzeltilmesi lazım diye düşünüyorum
    değerli abim şeyhi ey dedim mi abi :)


  • :) :) :) Hocam gece yarısı çıkartılan bu gibi kanunlardaki eksiklikler gene bir gece yarısı veya seher vakti düzeltilir.



    abi zaten sanıyorum
    hep uyku halinde çıkartıyolar bu kanunları
    uyanık vekilimiz yok sanırım

    erzurumlu milletvekili meclis genel kurulunda uyuyormuş
    o ara izmir için bir kanun çıkarılacak limanlarla ilgili
    başkan soruyor liman yapılsın diyenler

    herkes elini kaldırıyor
    o arada bizim erzurumlu hemşerimiz
    uyuyor ya
    birden dürtüyorlar uyanıyor
    uyku haliyle
    yav ne oldi ne var
    valla bende erzuruma aynısından istirem

    aynı bu misal oldu :) :) :) :)

    <p>"İNSANİ YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN"</p>

    Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen VERDELENTEL ().


  • ;D ;D ;D ;D ;D