Posts by Tanju KIRLI

    Araç satışında alıcının isteğine bağlı, ister plaka değişikliği beyan eder, isterse sabit plaka.. Sonuçta Mülkiyeti Muhafaza Kaydı ile satılacağından, plaka değişse bile Mülkiyeti Muhafaza geçerlidir. Mevcut Plakası ve/veya değişir ise yeni plakası için bir sorun olmaz.

    Muharrem bey, her ne kadar elle dokunur bir bilgi değilse de paylaşmak isterim.
    Bu 2B arazileri ile ilgili hak sahibi adına tapu tahsis belgesi düzenlenmektedir. Tapu tahsis belgesi bildiğiniz üzere tapu senedi ile farklılık arzetmektedir. Yani belirli şartların yerine getirilmesi şartı gibi. (Ki bu da büyük ihtimal ile satış bedelinin ödenmesi şartıdır.)



    Bir zamanlar (2B'nin ilk gündeme geldiği yıllarda) şahsen yaşadığım bir durum gereği yaptığım araştırmaların neticesini aktarmak isterim.



    Yakınım 2B ile kendi adına düzenlenen tapu tahsis belgesini getirdi. Ücretini ödeyemeyeceğini, istersem bana devir edebileceğini / satış yapabileceğini belirtti. Bundan kaynaklı bir araştırma yaptım.



    Hak sahibi adına düzenlenen tapu tahsis belgesi üzerinde bir kanuna atfen düzenlendiği yazmakta idi.(Hatırlamaya çalıştım ancak muvaffak olamadım.) O kanun üzerinde yaptığım incelemede devir, satış, kiraya verme gibi kullanım ve mülkiyet hakkının devrinin mümkün olmadığını, hak sahibinin ölümü ile sadece mirasçılara müşterek olarak intikal edebildiğini, mirasçıların dahi kendi aralarında taksim yapamadığını, 3. şahsa devir edemediklerini gördüm.



    Ayrıca 2B arazilerinin hak sahipleri ödemesi gereken ücreti ödemedikleri veya yerine getirmekle yükümlü olduğu başkaca şartları yerine getirmedikleri zaman, Maliye taşınmazı geri alıp, tekrar satışa çıkardığını tekrar satış yaptığını duydum.



    Bütün bunlara rağmen; taşınmazı kendi aralarında yaptıkları veya buldukları/yeni icat ettikleri bir yöntem ile alım satım yaptıklarını, ancak tapu kayıtlarında halen ilk hak sahibi adına kayıtlı olduğunu da sözlü olarak biliyorum. (Yani yazılı bir evrak görmedim.) Mesela hak sahibi Yurt dışındaki birine devir etmiş, her yıl yaz ayında adam gelip dolaşıp gidiyor, Bakımı için biriyle anlaşmış ama tapu hala ilk sahibi adına.)



    Sonuç olarak; tapu tahsis belgesi üzerinde yazılı kanun numarasını temin edip, onu araştırmak lazım.
    Taşınmaz bedelinin her ne kadar 10 yıl gibi bir zamanda ödeneceği belirtilmiş olsa da, 10 yıl sonra tasarrufun tamamen hak sahibine geçtiği ve bu süre sonunda satış vaadine konu olabileceğini görmek lazım.Yoksa ilgili kanun da yapılamaz demiş olmasına rağmen, taşınmazın satış vaadine veya devrine ilişkin konu edilmesi her iki taraf içinde sıkıntı doğurur gibime geliyor.

    Keşide edilecek bir ihtarnamenin muhatabı, bizzat kendisi de olabilir, muhatabın vekili de olabilir.



    Mesela;
    Avukat X, müvekkili Y adına, muhatabı Q olan şahsa - şirkete ihtarname çekmiştir.



    İhtar Eden : Y adına vekaleten Av. X
    İhtar Edilen : Q



    Bu ihtaraneye cevap vermek isteyen Q,
    İsterse Hem Y 'ye hem de av. X'e VEYA HER İKİSİ NE DE BİRDEN ihtarname gönderebilir.



    Bu durumda
    İhtar EDEN : Q
    Muhatap : Y
    Muhatap Y Vekili Av. X olacaktır.
    Yani açıklamaya çalıştığım üzere hem muhatabın bizzat kendisine, hem de avukatına (vekili diye) ihtarname gönderilmesinde bir sakınca olmaz.





    Muhatap vekili diye sistem işlemeye bilir. Manuel olarak girebilirsiniz.

    Şirket adına, imza sirküleri çıkartabilmek için,
    Ticaret sicil Müdürlükleri
    1- Yönetim kurulu kararının noter onaylı örneği (1 veya 2 adet)
    2- Yönetim Kurulu kararına istinaden de TESCİL TALEPNAMESİ istemektedir.



    NBS 'de maktu metne göre düzenlenir ise, dayanak almaya gerek yok. (eğer metin içerisinde ilgili Yönetim kurulu Kararı yazılmamış ise.)
    Ancak; sadece NBS maktu metne göre yapıldığında , İlgili Ticaret sicil Müdürlükleri, kararın tescilinden sonra çıkartılacak olan ŞİRKET İMZA SİRKÜLERİNDEN 1 ADET istemektedirler.



    NBS'de 8.2... kodlu tescil talepnameleri hazırlanır iken, ilgili yönetim kurulu kararının yazılması halinde Yönetim Kurulu Karar Defteri / Genel kurul toplantı ve Müzakere Defterindeki karar metni aynen yazılarak hazırlanması halinde DAYANAK alınabilir. ve bu şekilde hazırlanan tescil talepnamesine istinaden yapılan kayıt ve tesciller sonrası çıkartılan imza sirkülerinden ticaret sicil müdürlükleri istememektedir.

    Vekillerin her birine ayrı ayrı tebliğ edilmesi gereklidir.
    Ayrı ayrı tebliğe çıkarılmalıdır.
    sanki 3 ayrı adrese gönderir gibi.



    Hem sonra sorgulamalı azilname ise muhatap sayısının 3 girilmesi gerekecek.

    Bildiğim kadarı ile mirası reddetmek için reddi miras davası açılması gerekir.
    Dava vekaleti içerisine "Leh ve aleyhimde açılmış veya açılacak bilumum dava ve takiplerle tarafımdan başkaları leh ve aleyhlerinde açılmış veya açılacak REDDİ MİRAS DAVALARI DA DAHİL bilumum dava ve takiplerden dolayı ..." şeklinde yazarsınız.. Bence olur.

    Öncelikle paylaşım için teşekkürler. Güzel bir paylaşım.
    Lakin;
    1- Çocuklarınızla oynayabilmek için alacağınız oyuncaklar, plastik top, ip, bebek, vs.. için para gerek, parayı kazanmak için çalışmak..
    2- Sağlığınıza dikkat etmek önemli elbet.. Mevsimine göre giyinmek, mevsimsel sebze ve meyveler yemek, spor yapmak vs.. bunları yapmak için de para gerek, para için çalışmak.
    3- Yemeğe çıkmak.. Güzel elbet. Ama yine para ve para için çalışmak.
    4- Ev ihtiyaçlarını karşılamak başlı başına para..Ve sonunda çalışmak.



    5- Kavanoz almak içinde para lazım, kavanoza koyacak tenis topları için de..
    Yani sonuç olarak çalışmak gerek. Çalışmak çalışmak..
    Çalışınca da zamanın çoğu çalışmaya ve uyumaya gidiyor.
    Ve en sonunda bi bakmışsınız çalışmaktan yitip gitmişsiniz..



    Biraz komedi-trajik bir durum. Pek çoğunu yapamıyoruz. Ama maalesef öyle..
    [color=rgb(51, 68, 102)][size=6px] [/size][/color]

    Değerli üstatların cevaplarına birebir katılmakla birlikte ilaveten;
    Dava yetkisini de içeren bir vekaletnamede, tevkil teşrik ve azle yetkisi sadece hangi vekalet konusu içinde ise o konuyu bağlar ve birebir (tevkil yetkisini içeren konuya bağlı kalarak) aynı yetki yazılmalıdır. Yetki içerisinden yetkiler kısaltılabilir. Örneğin süre belirtilmemiş bir vekaletin tevkilinde süre konulabilir ama süreli bir vekalet süresiz olarak tevkil edilemez gibi..



    Ayrıca"Adıma avukat veya avukatlar tutmak üzere Leh ve aleyhimde ... diye başlayan ve "başkalarını tevkil, teşrik ve azle" diye biten bir dava vekaletnamesi ile vekaletname avukata tevkil edilemeyecek, avukat tutulamayacak ise, NBS de niye böyle bir tasarım ve yetki var ?

    Dip Not: Adıma avukat veya avukatlar tutmak üzere dendiğinden bu yetki sadece avukata tevkil edilebilir.

    Bazen (mesela internet ortamında satışlar başlamadan evvel )aracın ilk tescil esnasında (sürekli karşımıza gelebildiği gibi) şirket ünvanları kısaltılmış olarak yazılabiliyordu. Bu durumda POLNET kaydı istenerek de yapılabilinirdi. (İnisiyatif kullandığınızı varsayarak).
    Ancak bu soruda iki şirketin şirket birleşmesinden doğan bir ünvan değişikliği söz konusu.. Satışın, Tescil belgesinin güncellenmesinden sonra yapılması daha uygun olur.

    İki farklı adres çıktığına şahit oldum. Alıcı bizzat EGM mensubu.. Plaka değişikliği istemiş... Sözleşmedeki adres Söke/Aydın geçici tescil belgesindeki adres Mersin...
    Demişler notere gidin. Dilekçe yazın.. Noter Bir üst yazı ile TNB ye yazsın. TNB de EGM'ye yazsın..
    Dıdının dıdısı....



    Alıcı EGM Mensubu olduğundan direk EGM'yi aradı. kendini tanıtıp, halletti..

    Günlük hayatımızda pek çok kez karşılaştığımız sorulardan biri de “ Engelli adına alınmış veya alınması düşünülen araçların akıbetidir.” Çünkü genellikle, engelli kendi adına değil de, bir yakını engelli adına araç almakta ve Kanunda belirtilen KDV, ÖTV ve MTV gibi vergi muafiyetlerinden yararlanmak istemektedirler.
    Bunun devamında da bir takım sorular peş peşe gelmektedir.

    1 – Ne zaman satabilirim ?
    2- Nasıl satabilirim ?
    3- Adına araç alınan engellinin vefatı halinde ne olur ?

    Öncelikle belirtmek gerekir ki; engelli adına alınan araçların tescili esnasında, ilgili trafik tescil şube veya bürolarınca veya ilk kez tescil edilecek araçların, alındığı ve tescile yetkili bayilerce tescil edilmesi esnasında “taahhütname” istenmektir.
    İstenilen taahhütnamede, kısaca “yasal süresi dolmadan satılmak istendiğinde, ödenmeyen veya muaf olunan ÖTV’nin ödeneceği, 3. Dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından başka bir kimseye kullandırılmayacağı, aksi halde hukuki ve cezai sorumluğun kendisinde olacağı “ hususlarını belirtilir.
    Bu taahhütname işlemi için engelli kendine ait rapor (hukuki ehliyeti kısıtlayan bir engel olmaması halinde) kendi adına düzenlenmiş rapor, kimlik, ilgili bayiden kendi adına düzenlemiş ve araç bilgilerini gösterir fatura (veya bu bilgileri gösteren herhangi bir belge) ile, eğer engelli aynı zamanda kısıtlı ise (hukuki ehliyeti kısıtlayıcı bir engel sebebi ile vesayet altına alınmış ise) engelli adına vesayeten hareket eden, vesayet kararı, kimlik ve araç bilgileri ile birlikte noterlere müracaat etmeleri halinde, noter veya noterlik personeli kendilerine yardımcı olacak ve taahhütname düzenlenecektir.

    NE ZAMAN SATABİLİRİM, NASIL SATABİLİRİM.
    Engelli aracına alınan bir aracın satılabilmesi için bayilerden alınan araçlar için 5 (beş) yıllık sürenin dolmuş olması gerekir. 5 (beş) yıllık sürenin sonunda satılmak istenir ise;
    Engelli (hukuki ehliyeti kısıtlayıcı bir engeli yok ise) kimlik ve adına düzenlenmiş araç tescil belgesi ile birlikte alıcı ile noterliklere müracaat edebilir.
    Engelli (hukuki ehliyeti kısıtlayıcı bir engel ile kısıtanmış ve vaseyat altında ise) vasi atanan kişi, mahkemeden izin alarak, vasi kararı, izin kararı, kimlik ve araç bilgileri ile birlikte alıcı ile noterliklere müracaat edebilirler.
    5 (Beş) yıllık sürenin dolmasından sonra satışı yapılacak engelli araçları için herhangi bir belge veya izne gerek yoktur. Ancak 5 yıllık süre dolmamış ise, ilgili vergi dairesinden veya gümrükten ilişiksiz belgesi alınması zorunludur. (Bu durumda 5 yıllık süre dolmadığı için, iktisap tarihinde ödenmeyen ötv nin beyan edilmesi ve ödenmesi gerekir.)
    Ancak bu ibare bayilerden alınan araçları kapsıyor olup, ithal edilen araçlarda 10 (on) yıl gümrük vergisi ödenmeden satışı yapılamaz.

    ENGELLİNİN VEFATI HALİNDE NE YAPILABİLİR.?

    Engelli kişilerin vefatı halinde miras hukuku uygulanır. Yani engelli kişinin vefatı hainde mahkemeden veya noterliklerden alınacak olan mirasçılık belgesinde yer alan mirasçılar, engellinin sağlığında tasarrufunda bulunduğu mallar üzerinde miras hakkı doğacağından, her türlü taşınır-taşınmaz mallar mirasçılar adına tescili gerekir.
    Eğer; 5 (beş) yıllık sürenin dolması halinde veya bu süre dolmadan, engelli vefat eder ise;
    Kanuni mirasçıları bu engelli adına olan aracı hep birlikte mirasçılık belgesi ile trafik tescil şube veya bürolarına müracaat ederek, kendi adlarına tescil ettirebilecekleri gibi, Noterliklere müracaat ederek, mirasçılardan herhangi biri adına feragat edebilir ve lehine feragat edilen, bu feragatname ile birlikte ilgili tescil kuruluşlarında aracı kendi adına tescil ettirebilir. Bu işlem esnasında yine herhangi bir belge istenmemektedir.
    Ancak; mirasçılar engelli adına kayıtlı aracı 3. Şahıslara satmak isterler ise; ilgili vergi dairesinden izin almak gerekir. Bu izin belgesi satış esnasında noterde ibraz edilecektir.

    Bunlar dışında;
    Engelli yakını iseniz ve aracın bütün parasını da siz verdiniz ise; diğer mirasçılar sizin lehinize miras haklarından feragat edebilirler. Ve siz kendi adınıza tescil ettirebilirsiniz.
    Engelli veya kısıtlı ise vasisi (Muris sıfatı ile) (vasi feragata dair mahkemeden ek karar yani izin almak zorundadır varsa bu belge ve) kimlikler ile birlikte, diğer mirasçılar (murisin vefatı halinde mirasçı sıfatı kazanacak olanlar) notere müracaat ederek, bahsi geçen araçtaki miras hak ve hisselerini ivazlı (bedelli) veya ivazsız (bedelsiz) olarak aracı mirasçılardan kime bırakmak istiyorlar ise onun lehine feragat edebilirler.[size=78%] [/size]



    Yukarıda belirtilen hususlar bilgilendirme amaçlı olup, noterliğe müracaat etmeniz halinde işleme ilişkin en doğru ve güncel bilgiler alınmalıdır.

    Bir arsa üzerine inşa edilmiş, bir kaç katlı veya çok katlı ve her katında bir veya birkaç daire bulunan, birden fazla aileyi barındıran binalara apartman denir.
    Daha çok meslek adamları için yapılmış ya da belli amaçlarla kurulmuş konutlar topluluğuna site denir.
    Birden çok aileyi barındıran bu bina ve sitelerde, ortak yaşamı düzenlemek için bir takım kurallar düzenlenmiştir.
    634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu, yine bu kanunda geçerliliği yitirmiş veya yeterliliği kalmamış maddeler üzerinde, iyileştirmeler ve güncelleştirmeler yeni kanun maddeleriyle ilave edilerek, bu düzeni korumaya devam etmektedir.
    Apartman ve sitelerde bulunan kat maliklerinin ortak yaşama dair kuralları yine bu kanun kapsamında seçecekleri bir yönetici veya yönetim kurulu ile uygulamalıdırlar.

    YÖNETİCİ SEÇİLMESİ :
    Kat Mülkiyeti Kanunu 34. Madde ‘sinde; “Kat malikleri, anagayrimenkulün yönetimini kendi aralarından veya dışardan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilirler; bu kimseye (Yönetici), kurula da (Yönetim kurulu) denir. Anagayrimenkulün sekiz veya daha fazla bağımsız bölümü varsa, yönetici atanması mecburidir.” denmiştir.
    Yani;
    1-[size=7pt] [/size]Ana gayrimenkul üzerinde 8 (sekiz) veya daha fazla bağımsız bölümden oluşan binalarda
    yönetici atama zorunluluğu vardır.
    2-[size=7pt] [/size]Kat Malikleri kendi aralarından (kat maliklerinden) veya dışarıdan (kat maliği olmayan) bir
    Yönetici veya üç kişilik bir yönetim kuruluna yönetim yetkisi verilebilir.
    Seçilecek bu yönetici veya yönetim kurulu 634 Sayılı Kat Mülkiyeti kanunu 35. Maddesinde belirtilen iş ve işlemleri yapmaya yetkili olacaktır.
    Yönetim Kurulu, Kendi aralarında toplanarak Kat Malikleri kurulu toplantısında seçildikleri ve 634 sayılı Kanunda belirtilen yetkilerin yanında başkaca bir yetki verilmiş ise o yetkilerin ne şekilde kullanılacağı, Yönetim Kurulu Başkanı, Başkan vekili veya 2. Başkanın kim olacağı, Muhasip Üyenin kim olacağını, yetkinin nasıl kullanılacağı (iki imza ile veya bir imza ile veyahutta her kimin imzası ile geçerli olacağı) kararlaştırıp bu kararı, Noterce onaylanmış Kat Mülkiyeti Kurulu karar defterine yazarlar.
    Buradaki tek husus, Yönetim Kurulunun 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu 35. Maddesinde belirtilen görevler ile, Kat malikleri Kurulu Toplantısında alınan karar gereği yönetim kuruluna verilmiş bulunan yetki ve görevler ile çelişkili olmamalıdır.

    KARAR DEFTERİ TUTMA ZORUNLULUĞU:

    Kat Mülkiyeti Kanunu Madde 32: “Kat malikleri kurulu kararları (1) den başlayıp sırayla giden sayfa numaraları taşıyan her sayfası noter mührü ile tasdikli bir deftere yazılarak, toplantıda bulunan bütün kat maliklerince imzalanır; karara aykırı oy verenler bu aykırılığın sebebini belirterek imza koyarlar. Bir husus hakkında ilerde çıkan anlaşmazlıklar, karar defterinde aynı hususa dair daha önce verilmiş bir karar varsa kaide olarak ona göre çözülür.” Demektedir.
    Bu madde gereği, kat malikleri adına düzenlenerek noterce onaylanmış bir karar defterinin olma zorunluluğunu doğurur.
    Madde 36 – Yönetici, kat malikleri kurulunun kararlarını protokolleri, yapılan ihtar ve tebligatın özetini ve tarihlerini ve bütün giderleri, 32 nci maddede sözü geçen deftere tarih sırası ile yazmaya ve bu defteri ve giderlerin belgeleriyle diğer bütün belgeleri bir dosyada saklamaya mecburdur. Bu defterin, her takvim yılının bitmesinden başlayarak bir ay içinde yönetici tarafından notere kapattırılması mecburidir.” demektedir.
    Bu madde gereği; her kat malikleri kurulu, yönetim oluşturulmadan evvel veya eskiden beri devam eden bir yönetim mevcut ise içinde bulunduğumuz yılın son ayı (örneğin 2016-Aralık ayı) içinde, 01.01.2017 tarihinden itibaren kullanılmak üzere bir karar defteri tasdik ettirmek zorundadır.
    Daha evvel tasdik edilerek (örneğin 2016yılı içinde kullanılan) veya bu yıl içinde tasdik edilerek kullanılmaya başlanmış karar defteri ‘nin ise yine notere 2017 yılı ocak ayı içinde kapattırılması mecbur kılınmıştır.

    Kısaca özetlemek gerekir ise;
    1-[size=7pt] [/size] Kat malikleri Kurulu toplanmadan evvel, temin edilecek bir adet karar defteri noterlere
    müracaat edilerek tasdik edilecektir.
    2-[size=7pt] [/size]Kat Malikleri Kurulu Toplantısında alınan kararlar, noterce tasdik edilmiş bu deftere
    kaydedilecek ve kat maliklerince veya toplantıya mahsus toplantı başında seçilen divan kuruluna tutanak imzalama yetkisi verilmiş ise, divan kurulunca imzalanmalıdır.
    3-[size=7pt] [/size]Alınan Karar Neticesinde, Karar Defteri ile birlikte Vergi Dairesine Müracaatla Kat
    Malikleri adına bir vergi numarası (Potansiyel Vergi Numarası) almak faydalı olacaktır.
    4-[size=7pt] [/size]Vergi numarasını aldıktan sonra, Yönetici veya Yönetim kurulu seçildiğini gösteren Kat
    malikleri Kurulu Kararı ile Notere müracaat edip, Kat Malikleri Kurulu adına “İmza Beyannamesi” çıkartılır. (Bankalarda ve resmi dairelerde iş ve işlem yapmayı ve takibinde kolaylık sağlar.)



    Yukarıda bahsedilenler dışında 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na bakmanız tavsiye
    olunur. Ayrıca kırtasiyelerde “Yönetici’nin El Kitabı”, “Site Yönetimi” ve benzeri isimlerde satılmakta olan kitaplar yardımcı olacaktır.



    NOT : B[size=1]u husus bilgilendirme amaçlı yazılmış olup, noterliğe müracaat etmeniz halinde Noterlikten işleme ilişkin en doğru ve güncel bilgi alınmalıdır.[/size]

    Mahkemece kısıtlanmış ve vesayet altına alınmış bir kimse adına tescilli araç veya araçların satışı için, vesayet makamının kararı ile birlikte denetim makamının da izni gerekir.



    Vasi, kısıtlı adına tescilli aracın satışı için mahkemenin iznini ister ve mahkeme “ek karar” ile bu izni verir.



    Araç satışında istenen belgeler (kimlik ve araç tescil belgesi) yanında mahkeme kararının da ibrazı gerekmektedir.





    NOT: Bu hususlar ön bilgi niteliğinde bilgilendirme amaçlı olarak yazılmış olup, Noter'e müracaatınız halinde, işleme ilişkin olarak doğru ve güncel bilgiler alınmalıdır.

    ARAÇ SATIŞ İŞLEMLERİ :
    2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20. Maddesi’nde 5942 Sayılı Kanunun 1. Maddesi ile Değiştirilen ve İkinci El Araçların Satışının Noterlerce Elektronik Ortamda Yapılmasına dair Kanun Maddesi gereği İkince El araçlarının satışının geçerli olabilmesi için Noterliklerde yapılması zorunludur.
    Noterlerce yapılmamış ve herhangi bir aracın satış veya devrine konu sözleşme, Karayolları Trafik Kanunu gereği geçersiz sayılır. Aracın devir veya satış işleminin Noterlerce yapılması zorunludur.
    Aracın satışı için veya aracınız ile ilgili herhangi bir hususta vekaletname vermiş olmanız, araçtaki sahiplik hakkınızı ve buna bağlı sorumluluğunuzu ortadan kaldırmaz.

    Noterlerde araç satış işlemi elektronik ortamda yapılmakta ve satış tamamlandığı andan itibaren araç alıcısı adına tescil edilmiş olmaktadır.

    Noterlerde araç satışının yapılması esnasında; sistem otomatik olarak, aracın satışına engel bir durumun olup olmadığını araştırmakta ve aracın satışına engel durum teşkil edecek olan ödenmemiş MTV borcu, Trafik Cezası, Mahkemelerce Konulmuş bir tedbir, İcra Müdürlüğü tarafından konulmuş Haciz, Mülkiyeti Muhafaza, çalıntı kaydı gibi her türlü takyidatlar ile aracın vize (muayenesinin) geçmiş olması, araç tescil bilgilerinde ad-soyad veya ünvan değişikliğinin olması gibi farklılıklar satış işleminin yapılmasını müsaade etmeyecektir. Yani satış yapılmayacaktır. Öncelikle satışa engel bu durumların ortadan kaldırılması gerekmektedir.

    Araç ile ilgili olarak pert kaydı, hasar kaydı gibi durumlar alıcının araştırması gereken bir durum olup, Noterlerde bu hususlar görünmemektedir.

    ALICI İSENİZ;
    Araç ile ilgili her türlü kontrollerinizi tamamladıktan sonra, aracı görüp beğenip ve tam anlamı ile almaya karar vermeniz halinde;
    1-[size=7pt] [/size]Kendi adınıza alacak iseniz Kimliğiniz,
    2-[size=7pt] [/size]Başkası adına alacak iseniz vekil olduğunuzu gösteren vekaletname ve kimliğiniz,
    3-[size=7pt] [/size]Şirket adına veya herhangi bir tüzel kişilik adına alacak iseniz imza sirküleri ve kimliğiniz ile müracaat etmeniz yeterli olacaktır.
    SATICI İSENİZ;
    1-[size=7pt] [/size]Araç şahsınıza ait ise; Aracınıza ait Motorlu araç Tescil ve Trafik Belgesi ile birlikte Kimliğiniz,
    2-[size=7pt] [/size]Vekaleten Satacak iseniz vekaletnameniz ile birlikte kimliğiniz,
    3-[size=7pt] [/size]Şirket adına veya Herhangi bir tüzel kişilik adına satacak iseniz imza sirküleri ile birlikte kimliğiniz ile müracaat etmeniz yeterli olacaktır.

    Yukarıda bahsedildiği üzere; sistemce yapılacak kontroller sonrasında aracın satışına engel bir durum mevcut ise, araç sahibi tarafından bu durumun ortadan kaldırılmasına müteakip işleminiz gerçekleştirilecektir.



    NOT: Bu hususlar ön bilgi niteliğinde bilgilendirme amaçlı olarak yazılmış olup, Noter'e müracaat ederek doğru ve güncel bilgiler alınmalıdır.

    Bankadan para çekme yetkisini içeren vekaletnamede " Türkiye Cumhuriyeti hudutları dahilinde halen mevcut olan veya bundan sonra mevcut olacak olan resmi ve hususi milli ve yabancı bankaların merkez ve bilcümle şubeleri nezdinde" şeklinde bir başlangıç yapmış olmama rağmen "X" bankası personeli "bizim hukuk işleri vekaletnamede bizim bankanın isminin yazmasının gerektiğini söylüyorlar" diye vekaletname ile işlem yapmayıp ilgiliyi bu vekalet yanlış düzeltsinler diye geri gönderdiği bir ortamda, değerli arkadaşların da paylaşımları gibi konuların açık ve net olarak belirtilmesinde yarar vardır.

    Bazen günde 2-3 defa ceza evine vekaletname düzenlemek üzere gitmişliğim vardır. (Mesela bugün :) )
    prosedür ve sair uygulamalarda bir sorun Yok.
    Ama yukarıda ki soru, suriye asıllı biri için kullanılacak kimlik için idi.
    Onu da şu şekilde çözdüm. (ilgilinin eşinde pasaportu varmış. Terçüme edip onu kullandık. :)

    Değerli arkadaşlar,
    02.03.2016 tarih ve 3 No.lu genelge de açıklandığı üzere; 2.2 - 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Korumu Kanunu uyarınca verilen belge ve kimlikler:
    ...
    ...
    ..
    e) Yabancı Tanıtma Belgesi / Geçici koruma kimlik belgesi:
    .....
    Bu çerçevede Suriyeli yabancılara düzenlenen bahse konu Geçici Koruma Kimlik Belgesi ülkemiz sınırları içerisinde resmi nitelik taşımaktadır. ...............Ayrıca Geçici koruma Kimlik belgesinde belirtilen ikamet ilinden başka bir ilde noterliklere başvuran Suriye Uyruklu yabancıların, ikamet ettikleri ilden aldıkları Yol İzin Belgesini ibraz etmeleri halinde hizmet alımlarında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır." denilmektedir.



    NOT:
    Coğrafi Konum gereği bizim ilçe (Aydın/Söke) ve denize komşu diğer il ve ilçelerde mülteci olarak sınırı geçmek isteyen ve geçirmek isteyenlerle dolu.
    Mülteci kaçakçılığı yapan veya mülteci olarak kaçmak isteyen Suriye asıllı kişi veya kişilerin kolluk kuvvetlerimizce yakalanması ve akabinde tutuklanmaları halinde bir avukata vekalet vermek istemektedirler.
    Bu kişiler adına düzenlenecek vekaletnamelerde esas alınması gereken (bahsi geçen genel yazıda) resmi kimlik olarak Geçici Koruma Kimlik Belgesi'dir ki yanında da Yol izin Belgesi aranacaktır. (diğer il ve ilçe noterliklerinde)..
    SORU ŞU :
    Bu işlemlerde (avukata dava vekaleti verilmesi işlemi) nasıl düzenlenmelidir, Hangi kimlik ya da kimlik tespit edici belge kullanılacaktır. ?





    Paylaşacağınız bilgi ve tecrübeleriniz için şimdiden teşekkür ederim. Saygılar.