Posts by akamas_03

    Alıntı

    vekaletin de temlik alacaklısını tam olarak güvence altına almadığını ,hatırlatsak bir türlü, hatırlatmasak bir türlü,
    noter olarak ilgilileri aydınlatmak görevimiz,
    ama tamamen iyi niyetli olarak, dilerse vekaletin azil edilebileceğini söylesek,
    biz suçlu oluruz şimdi temlik verenin yanında dimi arkadaşlar

    evet düşündüğünüz gibi biz noter katipleri işlemi yaptıracak kişilere, işlemin olabilecek sonuçları için açıklama yapılmasını uygun görmüyorum. Bu tür konuların açıklamasını yapmak avukatların işidir.
    Yönlendirdiğiniz yapılan işlemde sizin iyi niyetiniz ile yapılan açıklama neticesinde ters bir durum olursa, noter ve noterlik çalışanlarının bu tür hareketleri vatandaş üzerinde yanlış intibalar yaratır.
    Saygılarımla.

    Değerli meslektaşlarım,
    Üzerinde rehin bulunan araç, rehin şerhini koyan ilgilinin muvafakatı ile satılmak isteniyor.
    1-alınan muvafakat trafikte dosyasına işlendi
    2-satışı muvafakatli satış olarak işaretliyorum, fakat araç rehinlidir. satılamaz uyarısı alıyorum ve ekranda araçla ilgili hiç bir bilgi görmüyorum.


    acaba bu rehinli araç, rehinli olarak nasıl satılacak.
    bilen arkadaşlar yardımlarınızı bekliyorum.
    Saygılarımla.

    Sayın meslektaşım; adıma çıkmış veya çıkacak tapu senetlerini ' nin ferağ takrirlerini ilgili tapu sicil müdürü veya yetkili memur huzurunda kabule, tapu defteri ve sicillerini ve tüm belgelerini imzalamaya, tescil talebinde bulunmaya, tapu senetlerini almaya demiş olsaydınız sorun çıkmazdı.


    Tapu ve kadastro dairelerinde çalışan memurlar arapça, farşça, osmanlıca terimlere şartlandıkları için yapmıyorlar.


    Devlet memurlarının salla başını, al maaşını düsturu değişmediği sürece bu tür davranışları her zaman görmeye mahkumuz.

    Denetçilere dava açma konusunda genel kurulda herhangi bir yetki verilmemişse, Türk Ticaret Kanunu’nun 341. maddesine göre denetçiler hukuki sorumluluk davası açamayacaklardır. Bundan dolayı, denetçilerin böyle bir yetki almaksızın vekil tayin etmeleri halinde, vekile ilişkin masraflarda tabii olarak kendilerine ait olacaktır. Ancak, dava açılması için gerekli genel kurul kararı sonradan da verilebilir. (Yargıtay TD 16.12.1971/E.71–5535.K.7440).
    “Her ne kadar denetçilerin verdikleri vekâletnamede GK kararından söz edilmekte ise de, böyle bir kararın tasdikli örneği ibraz edilmiş değildir. Şu halde GK kararının ibraz ettirilmesi, YK aleyhinde böyle bir dava açılması hakkında GK kararı mevcut değilse,
    HUMK’ nun 39 ve 40.maddeleri gereğince icazeti tazammun eden GK kararının ibrazı için davacı kooperatif vekiline mehil verilmesi (…) sonra muktazi kararın ittihaz olunması lazımdır.” (Yargıtay 11.HD. 17.4.1975/E.75–576,K.2753).

    Kooperatiflerin genel kurul toplantılarında ibra kararı verilmesi ile yönetim, denetim ve tasfiye kurulu üyeleri ile müdürler, o dönemdeki harcama ve işlemlerden dolayı bir daha sorumlu tutulamazlar. Haklarında tazminat davası açılamaz. Hiçbir alacak ileri sürülemez. İbra edilmeyen ve haklarında dava açma kararı verilen yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile genel kurulca seçilen müdürler aleyhine, 1 ay içinde kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede hukuki sorumluluk davası açılır. Bu davayı denetçiler açar. Denetçiler bir Avukata vekâletname verebilir. Denetçiler hakkında açılacak davaya yönetim kurulu bir vekil atayabilir. Organların ibra edilmemesi, bunların azledilmesi anlamına gelmez. Bununla birlikte Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan Örnek Anasözleşmelere göre, ibra edilmeyen yönetim ve denetim kurulu üyelerinin, bu organlara aynı genel kurulda tekrar seçilmeleri mümkün değildir. Ayrıca, görevi biten yönetim kurulu üyeleri, genel kurulca ibra edilmedikçe kooperatif denetçiliğine seçilmezler. Genel kurulun ibra kararı kooperatifin iç işlerini ilgilendiren bir düzenleme olup, yönetim ve denetim kurulu ile müdürlerin cezai sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Zira, cezai sorumluluk kamuyu ilgilendirmektedir. Ayrıca, genel kurulda verilen ibra kararının, kanun, anasözleşme ve iyi niyet esaslarına uygun olması gerekir. Aksi halde karara muhalif kalan ve muhalefetini genel kurul tutanağına yazdıran ortaklar, söz konusu kararın iptali için toplantıyı izleyen bir aylık süre içerisinde mahkemede iptal davası açabilirler. Buna karşın, ibra edilmeyen yönetim kurulu üyelerinin de dava açma hakkı bulunmaktadır. Son olarak, tazminat davasının zaman aşımı süresi içerinde açılması gerektiğini hatırlatmakta fayda vardır. Şöyle ki, genel kurul, zarar ve sorumlu olan kimseleri öğrendiği tarihten itibaren “iki yıl” ve her halde zararı doğuran fiilin meydana gelmesi tarihinden itibaren “beş yıl” geçtiği halde dava açmazsa, alacak zaman aşımına uğrar. Ancak, fiil aynı zamanda cezayı gerektirici olup, Ceza Kanunu’na göre süresi daha uzun zaman aşımını gerektiriyorsa, tazminat davasına da aynı zaman aşımı uygulanır.

    arkadaşlar uzun sözü kısası , böyle bir işlemden dilim yandı işitme, konuşma veya görme özürlü olması durumunda mutlaka tanık ve gerekiyorsa tercüman bulundururum.

    Sayın Pınar hanım,


    Vezne proğramımızda soruşturma bölümü var bu bölüm içinde excel bölümüne aktarırsınız.
    eğer excel kullanmayı biliyorsanız kişinin işlemini bulmanız 10 saniye sürer.
    şu anda 1999 yılından bu güne kadar kimin kaç adet ne işlemi yaptığını çıkarabilirim.
    Yoksa öyle yevmiye defterini karıştırmakla bu iş olmaz.


    Saygılarımla.

    Değerli meslektaşım:


    Noterle aranızda devir ve teslim yapıldığı gün itibariyle. SSK ve vergi dairesine ünvan değişikliğini mutlaka yaptırınız.
    SSK mevzuatına göre yeni işe başlamalar bir gün öncesinden yapılıyor.
    Saygılarımla.