Posts by GÜMÜŞ


    İKİ KİŞİ İLE SATIŞ VEKALETİ HİÇ YAPMADIK,AMA OLUYOR MU MERAK ETTİM..


    Sayın gümüş;


    Bunu nasıl yorumlarsınız ? (Bizi temsilen dilediğinden dilediği bedel ve şartlarla her türlü motorlu ve motorsuz Kara nakil vasıtaları kesin olarak satın almaya) bizi temsilen araç al lakin nasıl al ?

    sormayın ya arkadaşlar, bu vekaletnameyi yazan benim, ama gerçekten araç alımı için hiç iki kişi adına vekaletname yazmamıştım, aklımın köşesinden geçmedi valla hisseli veya hissesiz diye yazmak, amma velakin, hisseli diye de yazılmamış olduğundan Özgür Bey' in dediği gibi, 1.şahıs ve 2.şahıs olarak ayrı ayrı düşünülemez mi, bence düşünülebilir.

    Hepinize teşekkür ediyorum arkadaşlar, benim tek öğrenmek istediğim şuydu, tamam,iki kişi vekalet verirken hisseli veya hissesiz alabilir diye yazılması gerekirdi, fakat vekalet böyle yazılmış diye, hayır efendim illa müşterek araç alınacak diye bir şart olabilirmi, yoksa her iki şahıs adına da bu vekaletname ile ayrı ayrı araç alımı yapılabilir mi diye merak etmiştim

    yoruma dayalı olarak kişiler adına tek başına da, birlikte de araç satışı olabilir diye düşünüyorum, kesinlikle kati olarak iki kişi adına müşterek olacak diye bir kuralımız olabilirmi

    Bizi temsilen dilediğinden dilediği bedel ve şartlarla her türlü motorlu ve motorsuz Kara nakil vasıtaları kesin olarak satın almaya, satış bedellerini ödemeye, sözleşmelerini imzalamaya, tescile ilişkin geçici belgeyi imzalamaya, teslim almaya ve satışa ilişkin beyan ve taahhütte bulunmaya, her türlü vergi, harç, masraf ve primlerini ödemeye, fazla yatırılanları geri almaya, beyannamelerini imzalamaya, makbuz ve belgelerini almaya,sahibi bulunduğumuz veya bulunacağımız her türlü motorlu ve motorsuz araçlarımızı dilediği trafik şube veya bürolarında veya ilgili mercilerde kayıt ve tescil ettirmeye, araç tescil, trafik ve geçici yol belgelerini çıkartmaya, teslim almaya, fenni muayenelerini, tespitlerini yaptırmaya, plaka almaya, dilediği yere nakletmeye, dilediği sigorta şirketine dilediği şekil ve şartlarla her türlü sigortasını yaptırmaya, poliçelerini imzalamaya, her türlü vergi, harç, masraf ve primlerini ödemeye, fazla yatırılanları geri almaya, zayiinden tescil belgesi çıkartmaya, bu konularda gerekli tüm işlemleri yapmaya, vekaletnameden suretler çıkarttırmaya,birlikte veya ayrı ayrı ifayı vekalete, [] başkalarını da tevkil teşrik ve azle mezun olmak üzere [13022427236 T.C.kimlik numaralı, HALİL FEVZİ oğlu 23.3.1955 doğumlu, HÜSEYİN FATİH ARIŞAN 44818056590 T.C.kimlik numaralı, PAŞA oğlu 3.3.1973 doğumlu, HÜSEYİN ÇALIŞKAN 44794057314 T.C.kimlik numaralı, PAŞA oğlu 1.2.1981 doğumlu, OKAN ÇALIŞKAN ] vekil tayin edildi.


    VEKALET VERENLER: 1-AHMET
    2-MEHMET


    Merhaba arkadaşlar, bu şekilde bir vekaletle vekil satışa geldi.Bu satışı yaparken vekalet verenlerden harhangi birisi tek başına aracı satın alırmı alamazmı, illaki iki kişi adına müşterek yapılma zorunluluğumu var böyle bir vekaletname ile, yorumlarınız için şimdiden teşekkürler

    Öncelikle kandiliniz ve Cumanız mübarek olsun diyorum, ve bu kandil gününde şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum,yapanların ve yaptıranların Allah belasını versin diyorum, öfkemi hiçbir kelimeyle anlatamıyorum şu anda, değerli adminimin dediği gibi tüm gücümle kınıyorum,kınama kınama nereye kadar ya ALLAH aşkına, biz kınıyoruz, devlet büyükleri açıklama yapıyor, geniş çaplı operasyonlar düzenleniyormuş,mış muş işte,hepsi lafta, hepsi hikaye geliyor artık bana sinirimden ağlıyorum ve ne diyeceğimi bilemiyorum,

    CAN DÜNDAR NE DEMİŞ BAK EVLİLİKLE İLGİLİ


    Evlilik, inanmadığım halde içerisinde 17 seneyi
    bitirdiğim bir kurum benim için..
    17 senede (abartmıyorum) 40 çift arkadaşımın son
    verdiği kurum aynı zamanda da...
    Evliliğimin bu kadar uzun sürmesinin gizi belki de
    kuruma inanmamaktan geçiyor.
    Evliliği toplumun dayattığı şekilde
    yaşamamaktan...
    Nedir bu dayatmalar?
    Erkeğin muhakkak kadından yasça büyük olması, eğitim
    seviyesinin erkeğin lehine yada en azından eşit
    olması
    bunların sadece ikisi...
    Olmaz, yürümez diyor toplum... Erkek yaşça büyük
    olmalı ki, kadına "höt" dediğinde oturmalı kadın...
    Yada yumuşatıyorlar; efendim kadın erkekten önce
    çöktüğü için (hani doğum felan) küçük olmalıymış
    yaşı...
    Eğitimde de böyle.. Kadının çok okumuşu bilmiş
    olurmuş, evde kalmakmış layıkı....
    Eşim benden 2 yaş büyük; ne "höt" dememe gerek kaldı
    17 senede, ne de benden önce çöktü...
    Yıllar içinde ben yaşlandıkça o gençleşti, "oo
    Can bey kapmışınız çıtırı" esprilerine muhatap
    dahi oldum.
    Eşim 3 üniversite bitirdi; ben bir taneyi 9 senede
    bitirdim..
    Ne o bana bilmişlik tasladı, ne ben ona ezik
    baktım...
    Kulağa gelen müzik tekse de, onu oluşturan notalar
    farklıdır der Halil Cibran...
    Bunu unutmadık biz. Ben konuşurken o dinledi,
    Ben dinlerken o konuştu 17 sene.
    O öfkeliyken ben, ben öfkeliyken o "haklısın
    bitanem..." dedik,
    Öfke bitip fırtına durulduğunda "ama bir de böyle
    düşün" de dedik fikrimizi savunurken.
    Farklı insanlar olarak görmedik birbirimizi,
    aynı amaç için savaşan neferlerdik bu hayatta...
    Asla bilmedik ne kadar para kazandığımızı, ortak
    cüzdanımızdan gerektiği kadar aldık..
    Ne kadar çalarsa çalsın masanın üstünde telefon,
    kim bu saatte arayan karşı cins diye sorgulamadık da
    ama...
    Sevginin en büyük dostuydu bizim için "güven"... Ve
    güvenin ardına saklanmış bir "saygı" vardı daima...
    Ne kavgalar, ne badireler atlattık 17 senede...
    Eee ülkeler neler gördü, biz çekirdek aile mi
    sütliman yaşayacaktık...
    Öyle bir girdik ki birbirimize, ben ilk kez
    odamın dışında yattım bir gece, misafir odasında...
    Gece yarısı kapı açıldı, eşim "ne yapıyosun burda?"
    diye sordu kapının eşiğinden,
    "uyuyorum" dedim buz gibi bi sesle...
    Gitti, gelmesi 1 dakikasını almıştı elinde
    yastıkla... "kay yana" dedi daracık yatakta.
    "ne yapıyosun?" dediğimde "benim yerim senin yanın,
    sen gelmezsen ben gelirim" dedi...
    Anladım ki o gece, en uzun kavgamız yat saatine
    kadar sürecek...
    Ve bence doğrusu da bu...
    Özen gösterdik o günden sonra, evin her yerinde
    kavga ettik, yatak odamız hariç..
    Kırsak da zaman zaman kalplerimizi, asla kin
    tutmadık birbirimize...
    Toplum kurallarıyla oynasaydık bu oyunu belki de 41
    inci çift olacaktık o listede...
    Ama oyunun kurallarını biz koyduk... Ne de olsa
    bizim oyunumuzdu, oynanan...
    Evlilik; hesapsız içine dalınması gereken bir oyun
    bence...
    Topluma kulaklarını tıkayarak hem de... Ne benim, ne
    de bizim sözlerimizle...
    Sadece gönlünüzden geçtiğince...
    Dediği gibi Ataol Behramoğlu'nun;
    "...Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın
    mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene
    karışırcasına. Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata
    sunulmuş bir armağandır.
    Ve hayat, sunulmuş bir armağandır

    Amanda aman, benim küçük Ayazım evleniyomuymuş,sevgili Ayazcım
    Paylaştıkça Çoğalan Tek Şey Sevgidir, Evlilik Gibi Bir Noktayla Ebedileştirdiğiniz Sevginizin Hep Çoğalmasını Dilerim... Yaşamınız Boyunca Güneş Hep Önünüzde Olsun Kı Gölgeler Ardınızda Kalsın.


    Beyaz Güvercinler Yolluyorum Size Buralardan, Hayatınıza Sevgi, Mutluluk Ve Huzur Versin Diye. Ömür Boyu Mutluluklar Dilerim

    Semanın kapılarının sonuna kadar açılıp rahmetin sağanak sağanak yağdığı böyle bir gecede düşen damlaların sizleri sırılsıklam etmesi dileğiyle kandilin mübarek olsun

    offfff offff her şey bizim işimiz, araç çalıntımı bileceksiniz, kimlik sahtemi bileceksin, yoksa falanca noter sahte kimlikle iş yapmış diye noterliğin adı anılır, sahte kimliği taşıyan tertemiz kalır.Şimdi padişah fermanı gibi isim listesi, vekalet yaptırmışmı, yaptırmamışmı, vekil olmuş mu olmamışmı arayın bulun, devletin bütün birimleri herşeyi noterlikten noter personelinden bekliyor, amaaaa, iş çalışanlara geldimi , noterin iki dudağının arasından çıkan iki sözle yapılan bir sözleşme, ister beğen, ister beğenme,
    bugün isyanlardayım, hava çok kötü, kusura bakmayın ama haksızlık bu bize yaaaa............

    Saldırının sebebi ne olursa olsun, ben de şiddetle kınıyorum.Eğer tahmin ettiğim gibi ise ne yaparsa yapsınlar ellerinde kocaman bir 0 ile dönecekler,çırpınışları boşuna, bizim burada yakın bir ilçede (sökede ) dün tüm Türk bayraklı ve Atatürk posterli işyerlerinin camları kırıldı, araçlar parçalandı,Allah belalarını versin,rahatça ekmek yedikleri ülkede bu şekilde düşmanca tavırları sergelemeye utanmayan nankörlere söyleyecek başka söz bulamıyorum.

    Arkadaşlar bizler Devlet hastanesinin psikiyatr servisinden rapor alıyoruz, insanlara iyilik yapmak isterken , dönüp dolaşıp her kabak bizim başımıza patlıyor, bizde aile hekimliğinden değil devlet hastanesinden almanız gerekiyor diye gönderiyoruz.Gerçi bizim psikiyatr geçen hafta rapora, " Yürüyemiyor ama, yüzü gülüyor, noterde işlem yapar" diye yazmış , bi raporda bizim psikiyatriste gerekiyor ama, biz yine de devlet hastanesinden almayı tercih ediyoruz