Posts by UGUR AYIK

    azilnameler mahiyeti gereği ( her nekadar imza onayı yapılmaksızın yapılabilirliği var isede ) imza onaylı yapılması elzemdir. Mahkemelerde imza onayının noter huzurunda alınmış olması delil teşkil etmesi açısından........ , bugüne kadar hiç dışarda hazırlanan ve imza onaysız azil geçmedim , geçmemde , diğer taraftan bunu vatandaşa sormak !!! işlem ilgilisine imza onayının ne olduğunu anlatabilen olursa ne ala , netice işlemin sağlam yapılabilirliği , yarın öbürgün mahkemeye intikal edebilirliğini düşünürsek kendi açımızdan imza onaylı yapılması doğru olandır.

    SAKLI PAY NEDİR?
    Kural olarak, ölen kişi mirasını istediğine bırakabilir. Ancak vasiyetname ile bu yapılırken mirasçıların saklı paylarına dokunulmamalıdır. Başka bir deyişle, vasiyetname hangi yönde olursa olsun mirasçıların miras üzerinde hakkı vardır. Buna 'saklı pay' deniyor. Saklı pay, mirasbırakana belirli derecede yakınlığı olan kişilerin tereke üzerinde hakka sahip olması gerektiği düşüncesine dayanıyor ve mirasçının mirasbırakana olan yakınlığa bağlı olarak değişkenlik taşıyor.
    ALTSOYDA SAKLI PAY
    Saklı pay, altsoy (çocuk ve torunlar) için yasal miras payının yarısıdır. Örneğin, eşi hayatta olan tek çocuklu bir kimsenin ölmesi ve 200.000 TL miras bırakması halinde, normal olarak bunun dörtte biri olan 50.000 TL'nin eşe, kalan 150.000 TL'nin çocuğa kalması gerekmektedir. Ölen kişinin vasiyetname ile mirasını başkasına bırakmak istediğini varsayalım. Çocuğun saklı payı, yasal miras payı olan 150.000 TL'nin yarısıdır (75.000 TL). Yani, vasiyetnamede bütün mirasın başkasına kalacağına yönelik bir hüküm bulunsa bile çocuk saklı pay kadar mirası her durumda alır.
    ANNE VE BABADA SAKLI PAY
    Miras anne baba arasında paylaşılacaksa (ölenin altsoyunun olmadığı durumda) onların saklı payları yasal miras paylarının dörtte biridir. Yukarıdaki örnekte ölen kişinin çocuğunun olmadığını ve eşinin hayatta olduğunu varsayalım. Bu durumda eşin yasal miras payı, mirasın yarısıdır. Kalan kısım, ölenin anne ve babası arasında paylaşılır. Örneğimize göre vasiyetname ile bütün miras başkasına bırakılsa bile anne ve baba normal miras paylarının dörtte birini her durumda alacaktır.
    Anne ve babanın daha önce ölmesi halinde miras, ölenin kardeşleri, bunlar da yoksa onların çocukları (ölenin yeğenleri) arasında paylaşılır. Burada bir konuyu vurgulamakta yarar görüyoruz. Ölenin anne ve babasının saklı payı olmasına rağmen kardeşlerin (ve dolayısıyla yeğenlerin) saklı payı yoktur. Yani, ölen kişi bütün mirasını başkalarına bıraktığında kardeşlerin saklı pay iddiasında bulunmaları mümkün değildir.
    EŞİN SAKLI PAYI
    Sağ kalan eşin saklı payı ise mirasın altsoy veya üstsoy ile paylaşılması halinde yasal miras payının tamamı; diğer hallerde ise yasal miras payının dörtte üçüdür. Yani eş, mirası ölenin çocukları, torunları veya anne babası ile paylaşıyorsa; yasal miras payının tamamını alacaktır. Bu durumda eş çocuğuyla birlikte mirasçı olursa, 200.000 TL'lik miras üzerinden 50.000 TL'lik miras payını; ölenin anne ve babası ile birlikte mirasçı olursa 100.000 TL'lik yasal miras payının tamamını alır.
    SAKLI PAY KOŞULA BAĞLANAMAZ
    Mirasbırakan, mirasçıların saklı payı almasını herhangi bir koşula bağlayamaz. Bu bağlamda, saklı pay üzerinde üçüncü bir şahıs lehine bir sınırlama veya koşul getirilemez. Saklı payın kazanılması, herhangi bir şeyin yapılması veya yapılmaması türü bir koşula da bağlanamaz.
    SAKLI PAY İÇİN DAVA AÇILMASI GEREKİYOR
    Saklı pay, mirasın paylaşılması sırasında kendiliğinden dikkate alınmaz. Saklı paya sahip mirasçıların, saklı payın ihlali halinde dava açmaları gerekiyor. Bu davaya 'tenkis davası' deniliyor. Tenkis davasının mirasbırakanın sağlığında açılması mümkün değildir. Bu dava ancak mirasbırakanın ölümü üzerine, mirasbırakanın son yerleşim yerindeki asliye hukuk mahkemesinde açılabiliyor.(Alıntıdır.)


    MK 506/4 gereği daha yakın mircılar olan altsoy veya anne baba ile birliklte mirascı olduğunda eşin saklı payı miras payının tamamı iken daha uzak mirascılarla birlikte mirascı olması halind e miras payının 3/4 ü oluyor. Yani yakın mirascılara karşı eşin miras payına dokundurtmazken uzak mirascılar için 1/4 kadarda olsa dokunmayı kabul ediyor bu yaklaşım bana biraz ters geldi nedersiniz

    Yasal düzenleme aşağıdaki gibi olup,burada dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi kardeşlerin saklı payının 2007 'den itibaren kaldırılmasıdır.

    Bir diğer husus; mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir.

    Sağ kalan eşin saklı payını da kapsayan gerekçeleri aşağıda paylaşıyorum,ilgilenen arkadaşlar yararlanabilirler.

    4721 S.lı Türk Medeni Kanunu MADDE 506


    Saklı pay aşağıdaki oranlardan ibarettir:
    1. Altsoy için yasal miras payının yarısı,
    2. Ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri,
    3. (MÜLGA BENT RGT: 10.05.2007 RG NO: 26518 KANUN NO: 5650/2)
    4. Sağ kalan eş için, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması halinde yasal miras payının tamamı, diğer hallerde yasal miras payının dörtte üçü







    Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 453 üncü maddesini karşılamaktadır. Maddede dört bent hâlinde saklı paylı mirasçılar ve bunların saklı payları hükme bağlanmıştır.

    Miras bırakanın tasarruf özgürlüğünün genişletilmesi yönündeki eğilimler göz önünde tutularak saklı pay oranları yeniden belirlenmiştir. Saklı paylı mirasçılarda değişiklik yapılmamasına rağmen, bunların alacaktan saklı pay oranlarında miras bırakanın tasarruf özgürlüğü lehine azaltma yoluna gidilmiştir. Bu anlamda olmak üzere yürürlükteki metinde altsoy için miras payının dörtte üçü olarak öngörülen saklı pay oranı, miras payının yarısına; ana ve baba için miras payının yarısı olarak öngörülen saklı payın dörtte bire; kardeşler için miras payının dörtte bir olarak öngörülen saklı payın sekizde bire indirilmesi uygun bulunmuştur.

    Yapılan bu değişiklik İsviçre Medenî Kanununun 471 inci maddesindeki ilk iki bent ile paralellik göstermektedir, İsviçre Medenî Kanununda kardeşler saklı paylı mirasçı olmaktan çıkarıldığı hâlde, Türk aile yapısı ve yakın aile bağları göz önünde tutularak kardeşlerin hiç olmazsa miras payının sekizde biri oranında saklı paylı olmaları kabul edilmiştir.

    Maddenin (4) numaralı bendi, sağ kalan eşin saklı payı ile ilgilidir. Bu bent hükmü 23/11/1990 tarihinde yürürlüğe konulan 3678 sayılı Kanunla yakın bir tarihte değiştirilmiş idi. Bu değişikliğin amacı, genel eğilime uygun olarak sağ kalan eşin daha etkin bir şekilde korunmasıydı. Ancak 3678 sayılı Kanunun bu genel amacıyla, Yürürlükteki Kanunun 453 üncü maddesinin (4) numaralı bendinde yapılan değişikliği bağdaştırmak mümkün olmamıştır. Zira (4) numaralı bent hükmü ile sağ kalan eşin üçüncü zümrede büyük ana ve babalarla birlikte mirasçı olması hâlinde, saklı pay oranı mevcut düzenlemeye nazaran arttırılmamış, azaltılmıştır. (4) numaralı bent hükmü 3678 sayılı Kanunla değiştirilmeden önce, sağ kalan eş, üçüncü zümre ile birlikte mirasçı olduğunda miras payı 1/2 mülkiyet ve 1/4 intifa hakkına sahip idi. Buna göre sağ kalan eşin saklı payı 1/2 oluyordu. 3678 sayılı Kanunla yapılan değişiklikte sağ kalan eşin üçüncü zümrede büyük ana ve babalarla mirasçı olduğunda yasal miras haklarının yarısı oranında saklı pay alması kabul edilmiştir. Sağ kalan eş büyük ana ve babalarla mirasçı olduğunda terekeden 3/4 mülkiyet payı aldığından, saklı payı ise bunun yarısı olan 3/8 olmaktadır. Bu oran, değişiklikten önce sağ kalan eşin 4/8 oranındaki saklı payından daha az olmaktadır.

    3678 sayılı Kanunla getirilen bu olumsuz değişikliği gidermek üzere, ayrıca sağ kalan eşin ikinci zümre ile birlikte mirasçı olması hâlinde saklı pay oranını arttırmak amacıyla bu bent hükmü yeniden düzenlenmiştir. Bu yeni düzenlemeyle sağ kalan eşin altsoy ile birlikte mirasçı olması hâlinde terekeden alacağı 1/4 oranındaki miras payının tamamı; ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde terekeden alacağı 1/2 oranındaki miras payının tamamını; büyük ana ve büyük babalar ile birlikte mirasçı olması hâlinde ise terekeden alacağı miras payının 3/4 ünü saklı pay olarak alması sağlanmıştır.

    Yürürlükteki Kanunun 453 üncü maddesinin ikinci fıkrası indirilmiş saklı pay oranlarıyla ilgilidir. Bu fıkra hükmü maddeye alınmamıştır. Zira yasal mirasçılardan saklı paylı mirasçıların saklı pay oranları, sağ kalan eş dışında oldukça düşürülmüş olduğundan, ayrıca maddenin ikinci fıkrasında öngörülen amaçlara yönelik tasarrufların bulunması hâlinde indirilmiş saklı pay oranlarının kabul edilmesine gerek görülmemiştir. Kaynak Kanuna uygun olarak saklı pay miktarları tek tip olarak düzenlenmiş; saklı payın azaltılmış diğer bir şekline yani saklı payın niteliğinden farklı bir saklı pay kurumuna yer verilmemiştir. Diğer taraftan, 570 inci maddeye eklenen bir fıkra ile kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı vakıf ve derneklere yapılan ölüme bağlı tasarruflar ile sağlar arası kazandırmaların tenkiste sıra açısından en son tenkis edileceğine ilişkin özel bir düzenleme yapılması uygun ve yararlı görülmüştür.


    Çağımız miras hukukundaki temel yaklaşımın , murisin tasarruf nisabının artırılması olduğu kanaatine dayanarak ; bu nedenle olsa gerek ‘uzak akrabalarla içtima eden sağ kalan eşin’ saklı payı azaltılmış , ancak buna karşın murisin tasarruf nisabı yükseltilmiştir ( yani böylece terazinin diğer/tasarruf nisabı kefesine , -eşin saklı payına göre- daha çok önem verilmiştir. Yorum bu bu yönte olmakla yasa koyucunun başka gerekçeleri de mevcuttur.


    Saklı pay konusunda tabi eşin büyük ana büyük baba ile birlikte mirasçı olması durumundaki miras payının daha yakın mirasçılara göre arttığını miras hissesinin 3/4 olduğunu saklı payında bu 3/4 ün 3/4 ü olduğunu yani 9/16 payının garanti bulunduğunu gözden kaçırmamak gerekir MK 499/3

    tabiki bir akit nasıl çift taraflı yapılmış ise fesih işlemide çift taraflı olacaktır , taraflar dan akti sonlandırmak isteyen ilgili mahkemeye müracaat edebilir , hakim durum değerlendirmesine göre karar verebilir.