80 Yaş ve üstündekilerde vekaletname

  • Arkadaşlar; 80 ve üzeri yaştaki teyzelerimizin yada amcalarımızın vermek istedikleri vekaletnamelerde sağlık raporu istiyormusunuz? (Maaş çekme vekaletnamesi vs.)Devlet hastanesinin bulunmadığı bir ilçede olduğumuz için bu konuda zorluklar yaşıyoruz. Demans rahatsızlığı olan bir hastada ayırt etme imkanımız çok düşük, işlem esnasında çok rahat derdini anlatıp, söylediğini kapıdan cıktıgında unutabılıyor. İmza almaya gittiğimiz felçli hastalar olabılıyor. Ne şekilde bir yol izlediğiniz konusunda bilgilerinizi bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.

    Hiçbir zaman çıktığın kapıyı hızla çarpma, geri dönmek isteyebilirsin.!

    Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen zeyyal ().

  • Gelen Vatandaşın öncelikle bize derdini anlatmasını istiyoruz. DErdini anlatırsa sorun yok. eğerki hasta bize derdini tam olarak anlatamıyorsa yada ilerde başımızı ağrıtacak bir durum söz konusu ise Sağlık ocağı yada Hastanaye sevk ediyoruz rapor için. iyi çalışmalar

  • Değerli meslektaşım Doktora Sevk ile yeni bir görev dahamı üstlendik böyle bir yetki veya görevimizin olduğunu düşünmüyorum, ilgili gider müracaatı ile doktor raporunu alır gelir neden sevk edelim ki ?


    Selamlar...

  • Zeyyal hanım rapor sadece 65 yaşından üstekilerde alınacak diye bir şey yok.Alınma zorunluluğu da yok zaten . 40,50 yaşlarındakilerden de alabilirsiniz. Özellikle okur yazar olmayanlardan, şüpheye düştüklerinizden,herhangibir hastalığı olanlardan yani ilgiliyi görünce az çok anlarsınız. Bazen benim aldığım oluyor.

  • Erkan bey ben sevksiz asla işlem yapmam. Yazıyı ben yazarım sağlık ocağı yada devlet hastanesine. Gerekirse fotoğrafını bile yazdığım yazıya eklerim. Ne malüm başkasını doktora göstermiyecekler.Yoksa ilgili gider tanış doktordan raporunu alır. Şuda var doktor rapor verdi diye de işlemi yapmak zorunda değilsiniz. İlgili ne yaptığını tam olarak bilecek.

  • 05.06.1996 tarihli 27 numaralı Genelge


    Özü: İlgilinin temyiz kudretinin tespiti için alınacak raporlar Hk.
    G E N E L G E
    ( 27 )


    Noterlikte işlem yaptıracak ilgililerden temyiz kudretlerinin tesbiti için alınması gereken raporlar bakımından intikal eden tereddütler üzerine görüş istenilmiş idi.
    Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden alınan 20.05.1996 günlü 7788 sayılı yazıda:
    ...Noterlikte işlem yaptıracak ilgililerden temyiz kudretlerinin tesbiti için alınması gereken raporların; özel DOKTORlar tarafından verilmesi halinde, hükümet tabibi veya sağlık müdürlüğü tarafından tasdik edilmesini isteyen ve Genel Müdürlüğümüze ait 1 Şubat 1993 gün ve 4319 sayılı mütalaa yazısına dayanılarak Türkiye Noterler Birliği tarafından çıkarılan 1993/14 sayılı genelgenin uygulamada tereddüt yarattığı; Samsun Sağlık Müdürlüğü Müfettişlerinin DOKTOR raporlarının tasdik edilmesine imkan olmadığını söyledikleri ve zaten yapılan tasdiklerin de ...adı geçen DOKTOR müdürlüğümüzde kayıtlıdır... şeklinde verilen bir şerhle yapıldığı belirtilerek ilgi sayılı yazınız ve ekiyle konu hakkında Bakanlığımızın görüşleri sorulmuş olmakla konu incelendi.
    Gerek Noterlik Kanununda ve gerekse Noterlik Kanunu Yönetmeliğinde, işlem ilgililerinin temyiz kudretlerinin tesbiti için alınması gereken DOKTOR raporlarının ne şekilde alınması gerektiği konusunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
    Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 13 Temmuz 1976 gün ve 15645 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 14 Ağustos 1976 da yürürlüğe girmesi üzerine; Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı tarafından yönetmeliğin uygulanmasına yönelik olarak çıkarılan 1976/22 sayılı genelgenin 13.maddesinde; ilgililerden istenilecek raporların ne şekilde alınması gerektiği konusunda ilk düzenleyici hükümler yer almıştır. Söz konusu 1976/22 sayılı genelgenin 13.maddesinde şöyle denilmektedir:
    ...Temyiz kudretinin DOKTOR raporuyla saptanmasının kabul edilmesi burada DOKTOR için, hükümet veya devlet hastanesi sinir akıl hastalıkları mütehassısı gibi terimlerin kullanılmamış olması herhangi bir tabib tararfından verilecek raporun kabul edilebileceğini göstermektedir. Ancak, bu tabib serbest bir kimse olduğu takdirde imzasının sağlık müdürlüğüne veya hükümet tabibine tasdik ettirilmesi yapılan işlemin sağlamlığı bakımından yerinde olur....
    Uygulama Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı tarafından çıkartılan 1976/22 sayılı genelgede belirtildiği şekilde sürmekte iken bazı tereddütlerle karşılaşılmış ve Bakanlığımızından görüş istenilmiştir. Genel Müdürlüğümüze ait 1 Şubat 1993 gün ve 4319 sayılı mütalaa yazısı üzerine bu yazımıza uygun olarak Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı tarafından 1993/14 sayılı genelge çıkarılmıştır. Bu genelgede şöyle denilmektedir:
    ...Konu ile ilgili yazınızda noterlerin iş yaptırmak isteyen kişilerin yetkili ve ehil olup olmadıklarını araştırmaları sırasında, raporun nereden alınacağı, hükümet tabibleri tarafından verilen raporların bu konuda yeterli olup olmayacağı, noterlerin ilgiliyi DOKTORa sevk zorunluluklarının olup olmadığı, ilgili veya yakınlarının özel DOKTORdan temin edecekleri raporlarla işlem yapabilip yapamıyacakları konularında Bakanlığımızdan görüş sorulmaktadır.
    Bilindiği gibi, yasaların noterlere verdiği görev gereği noterlikte iş yaptırmak isteyen ilgilinin hukuki ehliyeti veya akli melekelerinin tam olup olmadığı hususunda şüpheye düşülmesi halinde DOKTOR raporu istenmesi gerekmektedir. Zira, noterlerin DOKTORa sevk gibi bir görevleri olmayıp, sözkonusu raporu işlem ilgilisinden getirmesini istemeleri gerekir. İşlem ilgilisinin getireceği rapor, ilgilinin hukuki ehliyeti veya akli melekelerinin işlem yapmaya elverişli olduğunu gösterecek içerikte olmalıdır. Böyle bir raporun hükümet tabibi veya hükümet tabininin mütehassıs hekim tarafından muayenesi gerektiği yolundaki mütalaa veya tavsiyesi halinde mütehassıs hekimden verilecek rapor yahut DOKTOR imzası hükümet tabibi veya sağlık müdürlüğü tarafından tasdik edilmiş olması kaydıyla özel hekimler tarafından düzenlenmiş olmasının yapılacak işlem yönünden sakınca doğurmayacağı sonucuna varmak yerinde olacaktır....
    Bu itibarla, temyiz kudretinin tesbiti için alınacak raporlarda yukarıda açıklanan genelgeler doğrultusunda işlem yapılması gerektiği düşünülmektedir... denilmektedir.
    Bilgilerinizi ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim.
    Saygılarımla.

  • Valla Erkan bey bu ve bunun gibi 100000 genelge çıkarın bana dinlemem. Burası Türkiye benim görevim olmasada ben yazarım yazmaya da devam edecem. Şuda var benim bu bölgede doktor bizden yazı almadığı sürece raporda vermiyor.

  • Biz sadece düzenleme işlemlerinde yani tapuyla ilgili gayrimenkulle ilgili işlemlerde 65 yaş üzeri kişilerden rapor istiyoruz diğer işlemlerde soruyoruz işlemi ne için yaptığını gayet güzelde cevaplar alıyoruz eğer şüpelendiğimiz durum olursa diğer işlemler içinde rapor istiyoruz

  • arkadaşlar ;

    Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 91. maddesi doğrultusunda (İlgilinin yaşlılık, hastalık veya dış görünüşü itibarıyla yeteneğinden şühpe edilmesi veya bu konuda ihbar ve şikâyet bulunması hallerinde temyiz kudretinin varlığı doktor raporu ile saptanır. ) denilmektedir.
    istenilen hukuki işlem ehliyetine ilişkin Rapor ile ilgili olarak Noterliklerimizin ilgiliyi doktor'a sevk etme gibi bir görevi olmasa da uygulamada vatandaş özellikle devlet hastanelerinde derdini anlatamaması nedeniyle-ki bana bir hafta sonra heyet raporu alıp gelenler bile oldu- Noterliklerin ilgilinin ehil,şuur ve iradesinin yerinde olduğuna dair raporun noterliğin yazı ile talebi hem zamandan hemde ilgili kurum( hastane) tarafından talebin değerlendirilmesinde daha faydalı oluyor, bu nedenle Noterliklerin bu tür rapor taleplerinin resmi olacak alınmasının faydalı olacağını düşünüyorum

    selam ve saygılar

    Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, bildiğini bilmeyeni uyarınız, bilmediğini bilene öğretiniz, bilmediğini bilmeyenden kaçınız.

    Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen Mahmut Bürke ().

  • VESAYETİ GEREKTİREN HALLERİN DOĞRU TESPİTİ VE HUKUKİ GEREĞİ ;


    Sayın MESLEKTAŞLARIM.



    Selçuk Noterimiz, Sayın BUĞUÇAM’ ın, “İRADEYİ TESPİT” başlığı altında daha önce, Sayın Meslektaşımız, (EDİTÖR) Sait DOĞAN tarafından, mesleki istifademize sunulan, “NOTER FORUMU “ (Kültür Sanat) kısmında, yer verilen ve Mesleki bakış açımızı gözden geçirmemize önemli katkısı bulunan, “İRADEYİ TESPİT” konusu ile iç içe bir Başlık olarak, “VESAYETİ GEREKTİREN HALLERİN DOĞRU TESPİTİ VE GEREĞİ” konusunu güncelliği ve önemine binaen bu kez “KATİB-İ ADİL” Forumumuzda, sizinle paylaşmak istedim.


    Toplumumuza git gide, egemen olmaya başlayan, Ekonomik, Sosyal ve Ahlaki Kriz nedeni ile son zamanlarda, Noterlik Dairesine, (kendi ayağı ile gelen görüntüsü altında) gerek yakınları, gerekse başka birileri tarafından yanlarında getirilen, Yaşlı, Aciz İlgili sayısında bariz artış gözlemlenmektedir.


    Bu yaşlıların büyük çoğunluğunun Banka ve Tapu işlemleri nedeni ile, İmza, Parmak İzi, Mühür İzi onayı, Vekaletname talebi ile, Tapu ve Banka Memurları tarafından (kendilerini Hukuki sorumluluk riskinden kurtarmak için,), Noterlere yönlendirildiği anlaşılmaktadır.


    Yaşları, Fiziki hal ve görünüşleri bakımından, kendilerine Mahkemece, Vasi tayinini gerektirecek durumda olmaları veya öyle görünmelerine rağmen, bu kişilerin:


    Yeni Türk Medeni Kanununun, 404/2.(…” Görevlerini yaparken vesayeti gerektiren böyle bir halin varlığını öğrenen nüfus memurları, idari makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadır.”), 405/2.(…” Görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun varlığını öğrenen idari makamlar, noterler ve mahkememeler, bu durumu hemen vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.” ) ve 434.( “………. Yada ergin bir kişi hakkında vesayete ilişkin diğer önlemlerin alınmasına gerek görüldüğü taktirde, kişinin bulunduğu yer vesayet makamı veya özel kanunlarda öngörülen ilgililer, durumu yerleşim yeri vesayet makamına bildirmekle yükümlüdürler.”)


    Maddeleri gereğince gerek sayılan bu kuruluşlar; gerekse Noterlerce, İlgililerin Vasi Tayini için, Vesayet Makamına- Hakimliğine sevki veya yönlendirilmeleri gerekirken, bu yapılamayarak, (İlgilinin müracaat ettiği Noterlerce, onaylanan İmza, Parmak İzi, mühür İzi, ya da Vekaletnamelere istinaden,) borçlu veya kefil sıfatı ile, adlarına Kredi-Banka Sözleşmeleri tanzim edildiği, Krediler verilip, borçlandırıldıkları, Taşınır, Taşınmaz alım satımı yaptıkları, Kredi kartı, Banka hesapları açtırılıp, kullandırttıkları, görülmekte veya duyulmaktadır.

    Bu durumda ister istemez:
    A-) Türk Medeni Kanunun 404/2, 405/2, 434. maddelerinin ne derece ve kimler tarafından, nasıl işletildiği, işletilmesi gerektiği, ya da işletilemiyor ise niçin işletilemediği,

    B-) Notere İşlem için müracaat eden ve fakat dış görünüşü, hal ve davranışlarından şüpheye düşülen bir İlgiliyi, (Toplumdaki Sosyal itibarı ve statüsüne rağmen) “Sen bana Hakaret ediyorsun, benim itibarımla, kişiliğimle oynuyorsun” kurnazlığına zemin hazırlayacak tartışma çıkarmadan ve şikayetine sebebiyet vermeden, hatta şikayetini de göze alarak, nasıl Rapor isteyebileceğimiz ya da Vasi tayini için sevk edebileceğimizi,


    Böyle keyfi ve kasıtlı bir şikayete maruz kalınması halinde, (Mahkeme bir yana) T.N.B. Disiplin Kurulu’ nun, (mevcut Disiplin Kurulu Kararlarından edinilen kanaat çerçevesinde) o Noter için, muhtemelen ne gibi bir tutum ve tavır sergileyebileceği,

    C-) 65 yaşını aşmış her İlgiliden (yasal zorunluluk haricinde) Makamına, mevkisine, fiili görevine, itibarına bakmadan Doktor Raporu istenip istenilemeyeceğinin, ilgilinin Hangi Yaş sınırına, görünüşü, hal ve gidişatına göre, bir Vasi’ ye muhtaç halde sayılmasının ve kendisine Vasi tayininin gerektiğinin, Noterlikçe ne şekilde, hangi Sihirli Değnek ile, taktir edilebileceği,

    D-) “Akli Melekeleri yerindedir” tanılı Doktor Raporuna rağmen, Noter zihninde hala o İlgiliye Vasi tayin edilmesi gerektiği yönündeki şüphe ve kana at devam ediyor ise, Rapora rağmen, “Ben bu işi yapamayacağım” diyebilme nin, Vasi tayini için, sevk ve yönlendirmenin Hukuken ve Vicdanen (Hakkani yet), mümkün olup olamayacağı,


    E-) Noterlik Dairesine müracaat eden herhangi bir İlgiliye; bu Maddelerdeki emredici hükümler, hiç işletilmeyerek ya da işletilemeyerek, (İlgili Ad ve Hesabına tanzim edilen, onaylanan bir Noterlik İşlemi sonrasında,) İlgilinin İşlem anındaki Hukuki İşlem ehliyetsizliğinin, veya irade beyanının geçersizliğinin, herhangi bir iddia veya tespit sonucunda, ortaya konulması halinde, doğabilecek menfi Hukuki sonuçlarının işlemi yapan Noter dâhil, kimlere ve hangi derece de sirayet edebileceği,

    F-) İlgilinin, hal ve görünüş ve yaşı gereği, normal olarak, kendisine Vasi Tayin edilmesi ve bu yönde sevk ve ihbar gerektiği halde, Noterler veya sayılan sair Kuruluş Memurları tarafından, bu yola gidilmeyerek, gelir veya hizmet amaçlı olarak, kendisini Hukuki sorumluluktan kurtarabilecek asgari şekil şartları ( İki Tanık ve Doktor Raporu) bir şekilde temin edilerek, Hukuki bir İşlem yapmanın, doğru olup olmadığı, bu tercihin Hukuka, Hakkaniyete ve Ahlaka uygunluk derecesi,

    G-) Bir Noterin, şahsi kanaati ile, kendisini Vasi Tayini için Vesayet Makamı na yönlendirdiği İlgilinin, Vesayet Makamı yerine başka bir Notere giderek veya götürülerek, işlem yaptırabildiği veya yaptırabileceği gerçeği göz önüne alındığında, sonraki Noterin, “Sorumluluğu benim üzerimde değil mi, ben Vasi tayinine gerek görmüyorum, Raporu alır, bu işi yaparım. Kimse de karışamaz” şeklinde bir anlayış ile, işlem yapmasının doğru olup olmadığı,


    H-) İlgililer ile aynı Ülke’ de, benzer hayat şartlarını paylaşan ve kendileri de birer İnsan olan, Yukarıda arz edilen, T.M.K. 404/2, 405/2, 434., madde hükümlerine uymakla yükümlü memur ve Noterler de dahil olmak üzere, önemli kamu görevlerinde bulunanların, yaptıkları iş ve işlem güvenliğine olumsuz tesiri bulunması ihtimaline binaen, (meslekleri nedeni ile maruz kaldıkları ağır iş yükü ve sorumluluk sonucu oluşması muhtemel, Depresyon, Alzheimer gibi, mesleki verimlilik ve iradeyi etkileyecek derecede, rahatsızlık ve hastalıklara maruz kalıp kalmadıklarının da) belirli periyotlarla, denetlenerek Ruhsal ve Akli Melekelerinin Rapor ile tespitinin, gerekip gerekmediği,

    Gibi sorular akla gelebilmektedir.

    Mesleki tatbikatımızda, fevkalade önem arz eden bu soruların, objektif cevaplarını, her birimiz öncelikle kendi zihnimizde olmak üzere, Dairemizde, tatbikatımızda aramalı ve bir temele oturttuktan sonra, ilgili ve yetkili Makam ve Mercilere sorarak, cevaplandırılması sağlama yollarını araştırmalıyız.


    Yukarıda arz edilmeğe çalışılan, bu Yasa maddelerinin Hukuki ve fiili gereğinin, yerine getirilememesi sebeplerine yönelik şahsi gözlemlerim ise:


    1-) Noterler arası rekabet ve bu vesile ile, bir kısım Noterlik İş ve geliri kaybına uğranılacağı korku ve gerçeği,


    2-) Ülke gerçekleri, Teamüller ve Halkımızın Kültür seviyesine göre, Popülist bir bakış açısı ile, Yaşlı, Hasta, Güçsüz, (Vatandaş) İlgiliyi zora sokmadan, yokuşa sürmeden, sorununu Pratik şekilde çözerek hizmet etmiş olmak, arzusu. Yani, (Hukukçu sıfatımıza rağmen,) konuya Hukukun gereği yerine Sosyal ve Ekonomik Ülke gerçek ve gereklerini ön plana çıkararak, Pratik, Popülist, günlük, çözüm üretme mantığı,

    Olarak gözlemlenebilmektedir.
    Sonuç ve Çözüm:


    Daha önceki yazılarımda da, her vesile ile ısrarla ifade etmeğe çalıştığım gibi, bu ve benzeri mesleki sorunların Pratik çözümü, en kısa sürede, Tek kişinin irade ve kabiliyetine (yer yer bu iradenin, keyfiliye dönüşmesi de muhtemel görülebilen) terkedilmiş Noterlik Dairesi görünümlü Noterler yerine, Tüzel Kişiliğe sahip, ortak irade, akıl, kontrol ve statüye bağlı, birden fazla Noterin tek çatı altında görev yapabileceği Noterlik Dairesi teşkiline geçme zaruretidir.


    Konunun önemini daha iyi kavrayabilmeye yardımcı olabilecek mahiyette gördüğüm için, aşağıya aktardığım, bir kısım Kaynak İktibaslar ile birlikte, Mesleğimizin varlık sebebi, amacı, görevimizin gereğini ön plana çıkararak, üzerinde düşündürebilmek ve mesleki önerilere katkıda bulunabilmek maksadı ile, keyfiyet bilgi ve görüşlerinize sunulur.

    04 EYLÜL 2009 / K.ORHAN


    =========================================================


    EKLER:
    Hukuki Boyut

    ALZHEIMER HASTALIĞI VE ADLİ PSİKİYATRİK UYGULAMALAR


    DOÇ. DR GÖKHAN ORAL


    ROF.DR. TAMER ŞUER


    (İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı, Adli Psikiyatri Bilim Dalı)


    …..................................
    …........................................

  • Ben yazımı yazarım. onlar kabul eder etmez kendileri bilir. Yoksa herkez kendi kafasına göre doktora giderse akıl hastasına bile gayrimenkül satış vekaleti yapmak zorunda kalırım. Burası Türkiye Aksaray. :)


  • Ben yazımı yazarım. onlar kabul eder etmez kendileri bilir. Yoksa herkez kendi kafasına göre doktora giderse akıl hastasına bile gayrimenkül satış vekaleti yapmak zorunda kalırım. Burası Türkiye Aksaray. :)


    Sevgili Meslektaşım biraz daha açarmısınız, ben tam olarak anlayamadım demek istediğinizi,

    Beni kötü biri olarak hatırlamanızın hiç sakıncası yok..!<br />Bana en çok iyi biri olduğumda zarar verdiniz...

  • Değerli arkadaşlarım,Yaşlı veya belli yaş üzerindeki kimselerin düzenleyecekleri,özelikle gayrimenkul satışına yönelik işlemlerde ilgililerin noter tarafından sevki veya kendilerinin müracaatı halindemi rapor almaları konularını okudum.Bilgilerime bilgi kattım.Herkese teşekkür ederim.
    -Noterliğe, bir işlem yapmak için müracaat eden şahsın yapacağı işlemin mahiyetine göre kendini ifade etmesinde bir sıkıntı yoksa "Vasiyetname ve ölüme bağlı tasarruf işlemleri hariç" rapor aramaya ihtiyaç yoktur.
    -Noter ilgilinin kendini ifade etmesinde şüphe duyarsa,mütehassıs yani uzman tabibi olan en yakın hastane veya sağlık ocağına,akli dengesinin yerinde olup,olmadığına,hertürlü hukuki tasarrufa ehil bulunup bulunmadığına dair tıbbi kanaat raporu istenmesinde hiç bir sakınca yoktur.
    -Ayrıca bir vatandaşın, en yakın hastahanede veya mütehassıs hekimi bulunan sağlık ocağında direk kendisini muayene ettirip,akli dengesinin yerinde olup olmadığını tesbit ettirmesi de en demokratik hakkıdır.
    -Bendenizin uygulamasına gelincede;malum noterliklerde yapılan işlemler daha çok ilgilinin ölümünden sonra hortlamaktadır :) :) en kolay iddia "efendim vekaletname verirken aklı başında değildi" gibi sudan sebeplerle davalar açılmakta bu sebeple mümkün oldukça yaşlı kimselerden gayrimenkule yönelik işlemlerin yapılmasından önce ilgiliyi " hastahane 35 metre yakınımızda olmasının da avantajını kullanarak"bir sevk yazısı yazıp gönderiyorum.Alınan rapora göre işlemi nihayetlendiriyorum.
    -Son paragrafta belirttiğim uygulama tamamen bizi bağlamakta olup,diğer meslekdaşlarım da böyle davransınlar diye bir saplantı içinde de değilim.Herkese selamar ve sevgiler yolluyorum.

  • Değerli meslektaşlarım evet yine döndü dolaştı yiğidin yediği yoğurt oldu bu iş bizde Akçakoca-ya geldiğimizde doktorlar gönderdiğimiz kişilerden yazı istemişler noterim olmaz ben sevk etmem dedi ve baş hekimi aradı durumu izah etti ve bu sağlık ocağı içinde, devlet hastanesi içinde böyle oldu sonuçta doktorlar ikna oldu şimdi müracaatları halinde raporlarını alıyorlar ki duyduğum bazı uygulamalar var kişinin fotoğrafını yapıştıranlar varmış yazdıkları sevk yazısına veya kişinin sol bileğini mühürleyip gönderenler varmış bu kadarına da pes doğrusu, yok birde pul yapıştıralım APS gitsin :) vay efendim doktora başkasını götürürlermiş vay efendim tanıdık doktora gidermiş giderse gitsin başkasınımı götürdü götürsün bana doktorun raporu lazım yukarıda açık kimliği yazılı şahsa rapor verdim demiş kimlik bilgileri tutuyorsa ben yaparım aksi saptanıncaya kadar geçerlidir aksi saptanırsa doktor düşünsün mühür vurmuş imzalamış akli melekeleri yenide demiş bizde böyle yoğurt yiyoruz sonuç itibarı ile belki sağa sola döküp, ağzımıza bulaştırıyoruz ama sonuçta ağzımızın yolunu buluyoruz :) görüş ve önerileri için tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim. İyi çalışmalar...

  • Sevgili Erkan Akçakoca'dan bakınca iş kolay gibi geliyorda gel görki bizim memlekette durum çok farklı içinde 72,5 milletin barındığı bir yer düşün aklınıza gelebilecek her türlü şeytanlıklarla karşı karşıyasınız.Bende bazı hadiseleri yaşamadan önce sizin gibi düşünüyordum.Ama durum hiçte öyle basite alınacak gibi değil! selamlar sevgiler.

  • Sayın üstadım benimkinde basit olan tarafı neresi ben onu anlamadım ? ve o durumları yaşayacak en yakın burdan bakınca ben görünüyorum :) nitekim inşallah olmasın kimse için ama birazda şöyle bakıyorum hırsızın hiç mi suçu yok misali zaden o 72,5 milletin buçuğundan korkma :) Saygı ve selamlar...

    <p>"Sabrın kendisi acıdır, lakin meyvesi tatlıdır"</p>

    Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen Erkan ().

  • Üstadlarımın affına sığınarak; Baştada söylediğim gibi unutkanlık hastalığı olan bir ilgilinin noterlikte çok doğru ve olgun bir biçimde kendini ifade etmesi daha sonra rahatsızlık nedeniyle boyle birşey söylemediğini idda etmesi bizim açımıdan rapor isteme zorunluluğunu doğurmuyor mu?

  • Alzaymır rahatsızlığı bence ciddi bir rahatsızlık ve böylesi bir durum var ise imza beyanı bile yapıyor iseniz rapor almanızın faydalı olacağı kanısındayım.

  • Yaklaşık iki hafta önce okur yazar olmayan 60 yaşında bir müşterime gayrimenkulünun kiralanması ve doğrudan gelir desteği için vekaletname yaptım. Apartmıyorum en az 5 kez ne yaptığını ona anlattım(şahitlerin yanında herne kadar anlatım desede ,anlamadığını anladığım için enaz 5 kez anlattım.) parmak izini aldım. Adam bir hafta sonra bana gelip bana beni kandırdınız ben ne yaptığımı bilmiyorum demezmi. O an bendeki siniri siz düşünün artık. şahitleri tanıyonmu dedim tanıyorum dedi onlar vekilin arkadaşları diyor. Dayı diyorum ben sana bu vekaletnameyi en az 5 defa anlattım mı bir anlattın diyor ama ben anladım. Rapor da almamıştım. Neyse azil yaptıracığım dedi oğluda yanında. Dedim sen yarın bana azilin ne olduğunu bilmiyordum dersin şu raporu alda gel dedim. Biraz tartışma oldu ama sonunda raporu aldı geldi. (Erkan bey belki sizin başınızdan hiç geçmedi ama ben bir iki kez şahit oldum. ilgili tanımadığı doktora gider rapor vermez, tanıdığı samimi bir doktor vardır gider ondan rica eder alır. Sol kola mühür,yazıya fotoğraf diyorsunuz ,gerci ben mühür vurmuyorum ama vurana da niye vuruyon demem hak veriririm. başkasını doktora gödürüp rapor alanlarada şahit oldum. Ben ilçenin %70 ni tanırım kimin ne olduğunu bilirim ama büyük illerdeki arkadaşlar kimin ne olduğunu bilmez. Sonuç olarak sahte rapor almış gelmiş o beni bağlamaz diyemezsiniz sonra başınıza gelecekleri allah bilir.