Vasiyetname - Ali Raşit Cıngıl

  • RESMİ VASİYETNAME



    Ali Raşit CINGIL
    Kayseri Beşinci Noteri



    I. GENEL OLARAK



    Ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetnamenin noterlik hizmetlerinde önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu çalışmamızda resmi vasiyetnamenin daha çok noterleri ilgilendiren yönleri üzerinde duracağız.



    Sözlük anlamı, bir kimsenin öldükten sonra yapılmasını istediği şey olan vasiyet, sözlü vasiyet dışında vasiyetname yolu ile yapılmak gerekir.



    Vasiyetname, bir gerçek kişinin ölümünden sonra hukuksal sonuçlar doğurmak koşuluyla yaptığı tek taraflı hukuksal bir işlemdir.



    Ölüme bağlı tasarrufun diğer çeşidi olan miras sözleşmesi ise iki taraflıdır.



    Hukuksal bir sonuç doğurmaya yönelmiş irade beyanı veya beyanları demek olan hukuksal işlemler; hüküm ve sonuçlarını meydana getirdikleri zaman açısından ölüme bağlı hukuki işlemler ve sağlararası hukuki işlemler olarak iki kısma ayrılmaktadır. Bu bağlamda ölüme bağlı tasarruf; hukuki hüküm ve sonuçların o işlemi yapanın ölümünden sonra meydana geldiği hukuki işlem olarak tanımlanabilir. Ölüme bağlı tasarruf kavramı, geniş ve dar olmak üzere iki anlamda kullanılmaktadır. Geniş anlamda ki aynı zamanda şekli anlamdır, ölüme bağlı tasarrufun yapılmış olduğu işlemi veya şekli ifade eder, bunlar da vasiyetname ve miras sözleşmesi şeklinde ortaya çıkar. Dar (maddi) anlamda ölüme bağlı tasarruf, vasiyetname ve miras sözleşmesinin içinde bulunan tasarruf veya işlem (vasiyetçinin son ve gerçek istekleri) demektir. Yani maddi anlamdaki bir ölüme bağlı tasarruf, şekli anlamdaki bir ölüme bağlı tasarrufun içeriğini oluşturmaktadır.



    Vasiyet karşılıksız bir ölüme bağlı tasarruftur. Miras bırakanın sağlığında hüküm ve sonuçlarını doğurmaz, ancak ölümünden sonra doğurabilir. Vasiyetçi vasiyetnamesi ile bağlı değildir. Ölünceye kadar her zaman dönebilir, değiştirebilir.



    Vasiyetnameyi ancak bir insan yapabilir. Tüzel kişinin yapması olanaklı değildir. Tüzel kişilerin varlıklarının sona ermesi, miras hukuku kurallarına bağlı değildir.



    Vasiyetnamenin iki veya daha çok taraflı olması, miras sözleşmesinin de tek taraflı olması olanaklı değildir. Vasiyetname tek taraflı, miras sözleşmesi ise iki taraflı ölüme bağlı işlemlerdir.
    Ölüme bağlı tasarruf yapma vaadi geçerli değildir. Vasiyet yapma vaadi ve taahhüdü yapılamaz, geçerli değildir, yerine getirilmesi istenemez.(1)



    Vasiyetçi, mirasçılarının saklı pay kurallarına uymak suretiyle serbestçe vasiyetname yapabilir.(TMY.514) Uymadığı taktirde ölümünden sonra, saklı payına el atılan mirasçı tenkis davası açabilir.



    Vasiyetname, yasaya, ahlaka aykırı olsa, irade sakatlıkları ile eksik bulunsa, ehliyet ve şekil kurallarına uyulmadan yapılmış da olsa kendiliğinden geçersiz olmamakta, ancak işlemin iptali için dava açılıp mahkemece iptaline karar verildiğinde hükümsüz hale gelmektedir.(2)Vasiyet konusu TMY.nın 531-544 ncü maddelerinde düzenlenmiştir.





    ÇEŞİTLERİ





    Yasamız iki çeşit resmi vasiyetname şekli kabul etmiştir.



    Birincisi TMY.nın 533-534 ncü maddelerinde okuma yazma bilenler için düzenlenmiş olan normal şekildir.



    ikincisi okuma yazma bilmeyenler hakkındaki şekildir.(TMY.535)Resmi vasiyetnamenin şekil koşullarını belirleyen bu maddeler özel maddeler olduğundan, Noterlik Yasası karşısında öncelikle uygulanması gerekir.(3)



    OKUMA YAZMA BİLENLERİN YAPACAĞI VASİYETNAME



    Vasiyetçi, vasiyetini yazılı veya sözlü olarak notere bildirebilir. Kendisi önceden bir taslak hazırlamış olabilir. Vasiyetçinin notere gelmeden, vasiyet edeceği hususları bir kağıda not ettirmiş olması, noterlik dairesinde düzenlenen vasiyetnamenin geçerliliğine engel teşkil etmez.(4) Bu taslaktan da yararlanmak suretiyle vasiyetnameyi yazacak, düzenleyecek olan noter veya katibidir. Vasiyetçinin isteğinde yasaya aykırılıklar varsa bunları düzeltmek, bilgi vermek, aydınlatmak biz noterlerin görevidir.



    TNB.nin 2004 yılında 58 yayın numarası ile yayımlamış olduğu İŞLEM FORMÜLLERİ kitabının 26 ve 27. sayfalarındaki 8a numaralı formül, yasa kurallarına uygun olup olduğu gibi uygulanmalıdır. Vasiyetnamenin içerik kısmına hazırlamış olduğumuz örnekler aşağıdadır.



    Yazılan vasiyetnamenin okuması için vasiyetçiye verilmesi TMY.nın 533. maddesine göre zorunludur. Bunun yapılmaması bir şekil eksikliği ve iptal nedenidir. Vasiyetçinin vasiyetnameyi el yazısı ile imzalaması zorunludur. Parmak basmak veya mühür kullanmak geçerli değildir. Vasiyetnameye ekler yapılmışsa, bunların da vasiyetçi ve noter tarafından imzalanması gerekir.



    Vasiyetçinin vasiyetnameyi okuduğunu, bunun son isteklerini içerdiğini memur huzurunda iki tanığa söylemesi, tanıkların da vasiyetçinin kendi önlerinde vasiyetnameyi okuduğunu, son isteklerine uygun olduğunu bildirdiğini ve kendisini işlemi yapmaya yeterli gördüklerini yazdırarak altını imza etmeleri gerekmektedir. (TMY.534)
    Okuma yazma bilenlerin yapacağı vasiyetnamede, vasiyetnamenin içeriğinin tanıklara bildirilmesi zorunlu değildir. (TMY.534/3) Vasiyetnamenin içeriğini vasiyetçi tanıklara bildirebilir de, bir engel yoktur.



    Tanıklar her durumda bir vasiyetname yapıldığını ve vasiyetnameyi tanık olarak imza ettiklerini ve ilgilinin bir vasiyetçi olduğunu bileceklerdir. Vasiyetçi dilerse vasiyetnameyi sesli bir şekilde okur ve tanıklara duyurur, dilerse sessiz bir şekilde okuyarak vasiyetin konusunu tanıklardan gizlemiş olur.



    OKUMA YAZMA BİLMEYENLERİN YAPACAĞI VASİYETNAME



    Okuma yazma bilmeyenler veya okuma yazma gücünden yoksun olanlar hakkındaki resmi vasiyetname TMY.nın 535 nci maddesinde düzenlenmiştir.



    26.3.1962 günlü 23/3 sayılı içtihatları birleştirme kararı, Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin bir çok kararına göre, okuma yazma bilenler de hiçbir neden göstermeden okuma yazma bilmeyenlerle ilgili kurallara göre resmi vasiyetname düzenletebilirler.(5)



    Okur yazar olmayanlar için resmi vasiyetname formülü, TNB.nin 58 yayın numaralı işlem formülleri kitabının 28 ve 29 sayfalarında 8b numarasında bulunmaktadır. Bilgisayar yazım programlarındaki formülün de buna uygun olması gerekir, işlem formülleri kitabındaki formüllere uyulması ve yazılı olanların gerçekten yapılması, uygulanması biz noterler için zorunludur.



    Bu çeşit vasiyetnamenin diğerinden farkı, vasiyetnamenin noter veya katibi tarafından iki tanığın önünde vasiyetçiye okunmasıdır. Yargıtay 2.HD.nin 31.5.1973 günlü kararına göre, "Vasiyetnamenin tetkikinden anlaşıldığı gibi, noter okuma yazma bilmeyen vasiyetçiye vasiyetnameyi okumadığı, vasiyetnamenin son arzularına uygun olduğunu yazarak kendisine tasdik ettirmemiş, böylece vasiyetname geçerlik şartından yoksun kalmıştır. Her ne kadar tanıkların ifadelerinde vasiyetnamenin vasiyetçiye okunduğu ve son arzularına uygun olduğunu huzurlarında açıkladığı ifade edilmiş ise de, kanun koyucu resmi memurun vasiyetnameyi okuduğuna ve vasiyetçinin son arzusuna uygun vasiyet düzenlendiğini beyan ettiğine dair sözleri vasiyetçiye tasdik ettirmesi icap eder. Oysa yazılı şekilde bir işlem yapılmadığı açıkça anlaşılmaktadır. O halde vasiyetnamenin iptali gerekirken..."(6) Yani, vasiyetname, tanıkların önünde vasiyetçiye resmi memur tarafından okunacak, böylece vasiyetçi ve tanıklar vasiyetin içeriğini öğrenmiş olacaklardır.
    Tanıklar, vasiyetçiyi vasiyetname yapmaya yeterli gördüklerini, vasiyetnamenin kendi önlerinde vasiyetçiye okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imza etmeleri gerekir.
    (TM Y. 535/2)



    Öbür vasiyetnameden diğer bir farkı da, vasiyetçinin imza atamayıp sol el başparmak veya mührünü kullanmasıdır. Mühür kullanıldığında parmak izi alınması-varsa sol el başparmak, yoksa her hangi bir parmak zorunludur.(NY.75)



    Bununla beraber, okuma yazma bilmeyenlere özgü vasiyetname yolunu seçen kimsenin ' ayrıca vasiyetnameyi imzalamış olması şekil bozukluğu ve eksikliği sayılmaz.(7)



    RESMİ VASİYETNAME YAPMA EHLİYETİ



    TMY.nın 502. maddesine göre; "Vasiyet yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip ve onbeş yaşını doldurmuş olmak gerekir."



    Ayırt etme gücü, Medeni Yasanın 13.maddesinde, akla uygun biçimde davranma yeteneği olarak genel anlamda tanımlanmıştır.



    Bu yetenekten, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk veya buna benzer nedenlerle yoksun olmamak gerekir. Ayırt etme gücü somut olarak, bir kişinin hareketlerini, bunların neden ve sonuçlarını takdir edebilme ve buna göre davranma gücü olarak açıklanabilir.



    işlemi yapan kimse, bunun önemini ve değerini, hüküm ve sonuçlarını anlayabiliyorsa ayırt etme gücüne sahip demektir, işlemin yapıldığı anda vasiyetçinin ayırt etme gücüne sahip olduğu bir karine olarak kabul edildiği için, bunun aksini ileri süren kanıtlamakla yükümlüdür. (8)



    Noterde vasiyetname yaptıran her vasiyet-çiden sağlık raporu istemek doğru değildir.



    Nitekim Yargıtay 2.HD. 18.11,1974 tarihli bir kararında, vasiyetname düzenlenirken tabip raporu alınması zorunluluğu bulunmadığını belirtmiştir.(9)



    Bununla beraber, ilgilinin yaşının ilerlemiş olması, tutum ve davranışlarının güven vermemesi, hakkında ihbar ve şikayet bulunması, dış görünüşü, şüphe uyandırması gibi durumlarda sağlık raporu ile ayırtım gücünün saptanmasında yarar vardır.(NY. Yont.91)



    İşlemde tarih ve numarası ile rapordan söz edilir ve raporun aslı işlemin noterde kalan nüshasına, diğerlerine fotokopisi eklenir. Vasiyetnamenin düzenlendiği zaman alınan sağlık raporu, aksi sabit oluncaya kadar ehliyetin varlığına delil teşkil eder.



    Yaş koşulu, on altı yaşından gün almakla gerçekleşmiş olur.



    Hakim kararı ile ergin kılınmak için on beş (TMY.12), yine hakim kararı ile evlenmeye izin için on altı yaşını doldurmak zorunlu olduğundan (TMY. 124/2) bunların vasiyetname yapmak için yaş yönünden sorunları bulunmamaktadır.



    Vasiyetname yapmak için vasiyetçinin onbeş yaşını doldurmuş ve ayırt etme gücüne sahip olması koşullarının vasiyetnamenin düzenlendiği anda gerçekleşmiş olması gerekir.



    Bu iki koşul, vasiyet ehliyetinin koşullarıdır ve vasiyetname yapılırken bu iki koşula da sahip olmak zorunludur.



    Vasiyetnamenin düzenlendiği anda ayırt etme gücüne sahip olmayan vasiyetçinin, tasarruftan sonra ayırt etme gücüne sahip olması vasiyetnameye geçerlilik kazandırmaz.





    Ayırt etme gücüne sahip ama onbeş yaşını doldurmamış kimsenin yaptığı vasiyetname geçersizdir, Onbeş yaşını doldurmakla geçerli hale gelmez, iptal edilebilir bir tasarruf durumdadır. (TMY.557/1. bent) Onbeş yaşından önce yapmış olduğu vasiyetnameden bir vasiyetname ile dönerek yeni bir vasiyetname yapması gerekir. Vasiyetnameyi yaparken ayırt etme gücüne sahip olan bir kimsenin sonradan ayırtım gücünü kaybetmesi vasiyetnameyi geçersiz hale getirmez.(10)





    KÖRLER, SAĞIR VE DİLSİZLER



    Okuma yazma bilen işitme ve konuşma özürlülerin vasiyetname yapabilecekleri kabul edilmektedir.



    Görme özürlüler, TMY.nın 535. maddesine göre, okur yazar olmayanlara ait olan şekille resmi vasiyetname yapabilirler, işitme ve konuşma özürlü okuma yazma biliyorsa, okur yazarlara ilişkin şekille (TMY.533) resmi vasiyetname düzenlettirebilir. Noter ve tanıklarla anlaşması, yazı ile sağlanacaktır. Doğaldır ki okuma yazma bilmeyenlere ait olan TMY.m.535 e göre de vasiyetname düzenlettirebilirler.



    Okuma ve yazma bilmeyen işitme ve konuşma özürlü için, tercüman aracılığı ile okuma yazma bilmeyenlere ilişkin şekilden başka resmi vasiyetname düzenleme olanağı yoktur.



    Hem görme, hem işitme ve hem konuşma özürlü olanlar için öğretideki baskın görüş, resmi vasiyetname düzenlettiremeyecekleri yönündedir. (11)





    KISITLILAR



    Ayırtım gücüne sahip olmak koşulu ile vasiyetname yapabilirler. Akıl hastalığı ve akıl zayıflığı nedeniyle kısıtlanmış olanlar esas itibariyle vasiyet yapma ehliyetinden yoksundurlar, bunlarda çoğu zaman ayırtım gücü yoktur. Bu da kesin değildir.(12) Akıl hastalarının geçici iyileşme dönemlerinde yaptıkları vasiyetnameler geçerlidir, hukuksal sonuç doğururlar.(13)
    Kısıtlanması için yeterli neden bulunmayan, fiil ehliyetinden kısmen yoksun edilmeleri kendi yararlarına olan kişiler de kendilerine atanan yasal danışmanın görüşü alınmadan vasiyetname yapabilirler.(TMY.429)



    Medeni Yasanın 407 nci maddesine göre, bir yıl veya uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya hüküm giyen her ergin kısıtlanır. Ayırt etme gücüne sahip hükümlü, vasisinin iznine gerek kalmadan kendisi vasiyetname yapabilir.(TNB.1998/22 s.genelge)



    Ehliyetsizlik vasiyetnameyi kendiliğinden geçersiz hale getirmez. Vasiyetçinin ölümünden sonra TMY.nın 557 nci maddesinin 1.bendine göre iptali için dava açılabilir. Dava olunmazsa vasiyetname geçerli olarak kalır. Vasiyetçi, sağlığında kendisi vasiyetnamesinden her zaman dönebilir ama sağlığında iptali için kimse dava açamaz.





    TEMSİL





    Yasal bir açıklık olmamasına rağmen Yargıtay uygulaması ve öğretide ölüme bağlı tasarrufların kişiye sıkı surette bağlı haklardan olduğu kabul edilmektedir.



    Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar; kişiyi, duygu ve düşüncelerini yakından ilgilendiren haklardır. Temsilci veya vekilin, vasiyetçinin istek ve iradesinden ayrılma tehlikesi bulunduğu için vasiyetnamenin şahsen vasiyetçi tarafından yapılması zorunludur. Daha açık ifade ile, vasiyetin konusu ve kapsamı vasiyetçi tarafından belirlenmeli ve bu konuda karar onun tarafından verilmelidir. Vasiyetçinin çevirmen kullanması, bir hukukçudan bilgi alması, istek ve iradesini bir üçüncü kişiye yazdırıp elinde bir vasiyetname taslağı ile notere gelmesi hakkın özü ve niteliği ile çelişmez.



    Bir kimse adına yasal ve atanmış temsilcisi (veli, vasi, kayyım ve vekil) vasiyetname yapamaz.



    (14) Bu kural, sonradan vasiyetnameye yapılacak düzeltme ve değişiklik, ekler ve vasiyetnameden dönme konusunda da geçerlidir. Temsilci veya vekil bu işlemleri de yapamaz.



    YABANCI VE VATANSIZLARIN VASİYETNAMESİ



    Ülkemizde bulunan yabancı uyruklu bir kişi de noterde resmi vasiyetname yaptırabilir.
    Vasiyetname yaptıracak olan yabancı, ehliyet yönünden kendi ulusal hukukuna bağlıdır.
    (Yeni 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Yasa, m.9 ve 20/5)
    Şekil yönünden ise, aynı yasanın 7 nci ve 20/4 ncü maddesine göre, yapıldığı yer yani bizim TMY.sına veya o hukuki işlemin esası hakkında yetkili olan hukukun öngördüğü şekle uyulacaktır. Söz konusu yasanın 20/4 ncü maddesine göre, vasiyetçinin ulusal hukukuna uygun şekilde yapılan vasiyetname de geçerlidir.
    Yabancı-her ne kadar kendi dilinde okuma yazma biliyorsa da Türkçe okuma yazma olanağından yoksundur. Okuma yazma bilenlere ait resmi vasiyetnamenin, yazıldıktan sonra okuması için vasiyetçiye verilmesi yasal bir zorunluluktur. Yabancı da Türkçe yazılmış vasiyetnameyi okuyamayacağına göre, yabancı için uygulanması gereken, okuma yazma bilmeyenlere ait şekil olmalıdır. Yukarıda açıklandığı gibi, okuma yazma bilenler bir neden göstermeden, okuma yazma bilmeyenlere ait şekilde de vasiyetname yaptırabilirler.
    Yabancının isteği çevirmen tarafından Türkçe'ye çevrilerek vasiyetname düzenlenecektir. Yazılan vasiyetname tanıklar önünde çevirmen tarafından yabancıya kendi dilinde okunacaktır. Yabancı yazılan vasiyetnamenin son ve gerçek isteklerini kapsadığını tanıkların önünde çevirmen aracılığı ile söyleyecektir.Tanıklar da önlerinde yabancıya çevirmen tarafından okunduğunu, yabancının son ve gerçek isteklerine uygun olduğunu çevirmen aracılığı ile beyan ettiğini ve kendisini bu işlemi yapmaya yeterli gördüklerini bildirerek imza edeceklerdir.Vasiyetçi ile tanıklar ve noter (veya katibi) arasında çevirmen, konuşup anlaşma vasıtası olduğu için tanık imzasının ve özellikle de vasiyetçinin imzasının yanında çevirmenin de imzasının bulunması zorunludur. Çevirmenin, işlem tamamlandıktan sonra vasiyetnamenin altında şerh vermiş olması yeterli değildir, bir şekil eksikliğidir. Şekil eksikliği nedeniyle iptal edilebilir.(15)
    TNB.nin 1994/59 sayılı genelgesine göre, noterin yabancının vasiyetnamesini, kayıtlı olduğu nüfus idaresine bildirme yükümlülüğü yoktur.TNB. den tescil talebinde bulunma yükümlülüğümüz vardır
    TNB.ne gönderilecek tescil talebinde, yabancının adı soyadı (varsa kızlık soyadı), doğum tarihi ve yeri (bilinmiyorsa doğduğu memleket), adresi veya beyan ettiği ikametgahı, tescili istenen belgenin niteliği ve tarihi, belgeyi teslim eden ya da belgenin tevdi olunduğu noter, kamu mercii veya kişinin adı ve adresi bulunacaktır. Yabancının öldüğü resmi bir belge ile bildirildiğinde, son ikametgahı Sulh Hakimince açılmak üzere vasiyetnamenin noterlikçe C.Başsavcılığına gönderilmesi gerekir.





    VATANSIZ (HAYMATLOS)



    Vatandaşlık bağı ile her hangi bir devlete bağlı olmayan kişidir. TNB.nin 1993/70 sayılı genelgesine göre, yabancılarla eşit statüde olan vatansızların ulusal bir hukuku bulunmadığından, ülkemizde Türk Hukukuna uygun olarak vasiyetname yapabilirler. Vatansız kişinin nüfus kaydı bulunmadığından vasiyetnamesi nüfus idaresi veya başka bir yere bildirilmeyecektir.
    Yabancılar için vasiyetname örneği aşağıdadır.



    DÜZENLENMESİ





    TMY:nın 532. maddesine göre resmi vasiyetname, sulh hakimi, noter veya yasayla bu yetki verilmiş diğer bir görevli tarafından düzenlenir.
    Uygulamada vasiyetnameler daha çok noterler tarafından düzenlenmektedir.
    Vasiyetnamenin düzenleme şeklinde yapılması (NY.89) ve fotoğraflı olması zorunludur. (NY.yönt. m.93)



    Yasada noterden söz edilmesi, noterlik makamının hedef alınmasındandır. Noter yetkilisi İmza yetkisine sahip yeminli Başkatibin düzenlediği vasiyetname ile yeminli katibin düzenlediği vasiyetname Yargıtay'ca geçerli kabul edilmistir. Nitekim Yargıtay 2.HD. si 20.5.1975 tarihli kararında, "(Önceki) Medeni Kanunun 479. maddesinde, noterden söz edilmesi noterlik makamını amaç tutmaktadır. Bu bakımdan aynı yetkiyi taşıyan noter vekilinin özellikle başkatibin düzenlediği vasiyetname bu yönden geçerlidir." diyerek bu noktayı belirtmiştir. (16)



    Noterler tatil günlerinde ve iş günlerinin tatil saatlerinde vasiyetname düzenleyebilirler. Nedeni işlemde gösterilmeli ve tatilden sonraki ilk numara verilmelidir. (NY. m.52)



    Yine Noterlik Yasasının 83 ncü maddesine göre, işlemin dairede yapılması gecikmeye neden olur veya başka bir zorluk çıkarsa, nedeni işlemde gösterilmek suretiyle daire dışında da işlem yapılabilir. Daire dışında düzenlenen vasiyetnamenin, daire dışına çıkan imzaya yetkili katip tarafından düzenlenmesi ve imzalanması gerekir. Noter tarafından imzalanması işlemi geçersiz kılar. Yargıtay 2.HD. nin 16.11.1970 tarihli kararı bu konuya aittir. "Vasiyetnameyi yeminli noter katibi (K) köye giderek düzenlemiş olduğu halde, vasiyetnamenin altında (K) nın değil, bizzat noterin imzası mevcuttur. Oysa takriri kim almışsa vasiyetnameyi de onun imzalaması gerekir. Bu şekilde işlem yapılmamış olması vasiyetnameyi hukuki değerden yoksun kılar." (17) Zaten Noterlik Yasasının 83 ncü maddesinin son fıkrası ve Adalet Bakanlığının genelgeleri de, daire dışında yapılacak işler için, imza yetkisine sahip katiplerin gönderilebileceğini ve işlemin onlar tarafından imzalanması gerektiğini belirtmektedir.(18)



    Noterlik Yasasının 83 ncü maddesine göre, işlemin dairede yapılması gecikmeye neden olur veya başka bir zorluk çıkarsa, nedeni de açıklanarak vasiyetnamenin daire dışında düzenlenebileceğini yukarıda yazmıştık.



    Vasiyetnamede, işlemin daire dışında düzenlenme nedeninin açıklanmamış olması vasiyetnameyi geçersiz hale getirmez. Noterlik dairesinde düzenlendiği halde, yanlışlıkla dışarıda düzenlenmiş gibi yazılması veya dışarıda düzenlendiği halde Noterlik dairesinde düzenlendiğinin yazılması da vasiyetnameyi geçersiz kılmaz.



    Yasada, düzenleme yeri bakımından bir geçerlilik koşulu yoktur. Medeni Yasada yazılı bulunan şekil eksiklikleri dışında bir nedenle vasiyetname geçersiz sayılamaz. Yargıtay 2.HD.10.11.1977 tarihli kararında bu konuyu dile getirmiştir."1512 sayılı Noterlik Kanununun 83. maddesi gereğine göre Noter, zorunluluk hallerinde sebebini açıklayarak, noterlik dairesi dışında vasiyetname düzenleyebilir. Ne var ki sebebin belirtilmemiş olması vasiyetnameyi geçersiz kılmayacağı gibi, vasiyetname noterlik dairesinde düzenlenmiş iken, yanlışlıkla başka yerde düzenlendiğinin yazılması veya vasiyet edenin bulunduğu yerde düzenlenen vasiyetnamenin noterlikte düzenlendiğine işaret edilmiş bulunması da geçersizlik sebebi değildir.



    Çünkü; MK.nun 480-482 . maddelerinde düzenleme yeri bakımından bir geçerlik şartı öngörülmemiştir. MK.nun bu hükümleri, Noterlik Kanununa göre özel hüküm niteliğinde bulunduğundan, MK.da yazılı şekil eksikliği dışındaki bir sebeple vasiyetname geçersiz sayılamaz"(19)



    Vasiyetnamenin düzenlenmesinde, özel olması nedeniyle Medeni Yasanın vasiyetnameye ilişkin kuralları öncelikle ve önemle uygulanacaktır. Noterlik Yasasının, Medeni Yasaya aykırı olmayan kurallarına uymak da bizlerin görevidir. Noterlik Yasasında bulunan şekle ilişkin kurallara uymamanın yaptırımı, geçersizlik ve iptal edilme değildir. Yani Noterlik Yasasındaki nedenlerle vasiyetname geçersiz hale gelmez. (20)



    Vasiyetnamenin baştan sonuna kadar aynı memur tarafından düzenlenmesi ve onun tarafından gerekli yerlerin imzalanması zorunludur. Vasiyetnameyi düzenleyenin Noter olduğu yazılı olmasına rağmen, imzanın başkatibe ait olduğunun anlaşılması, isim ve imzanın birbirini tutmaması nedeniyle vasiyetname mahkemece geçersiz sayılmıştır. (21) Yargıtay 2.HD. 28.11.199tarihli diğer bir kararında, "Resmi vasiyetname düzenlenmesine iştirak eden kişilerin kimliği önem taşıdığı gibi, kanun bazı işlemlerin de bizzat resmi memur tarafından yapılmasını emretmiştir. Söz konusu kişinin bu işle vazifeli resmi memur olup olmadığı, engelinin (MK.483) bulunup bulunmadığı kimliğinin tereddüt yaratmayacak bir biçimde belli olmasına bağlıdır. Resmi memurun yaptığı işlemler tevsik işlemi olduğu için baştan itibaren aynı memur tarafından yapılması ve son imza işleminin de takriri alan, okuyan ve vasiyetçi ile şahit sözlerini dinleyen, yazdıran memur tarafından yapılması zorunludur..."(22)



    Vasiyetname, başlıklı (antetli) veya başlıksız kağıda yazılabilir. Başlıklı kağıda yazılması zorunlu değildir. Yazılan vasiyetnameye ilişkin bildirimin, vasiyetçi başka yer nüfus kütüğüne kayıtlı olsa bile, noterin bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğüne bildirilmesi gerekir.(2003/45 sayılı genelge) Yine TNB. nin 1985/56 sayılı genelgesine göre, nüfus idaresine iki nüsha yazı göndermek gerekmektedir. Bildirim yazı ücreti de alınacaktır. (23)



    1976/2ve 1985/57 sayılı genelgelere göre, vasiyetnamede değer göstermek zorunlu değildir. Vasiyetnamede değer varsa, harç ve damga vergisi nisbi olarak bu değer üzerinden alınacaktır. Değer yoksa harcı, 492 sayılı Harçlar Yasasına bağlı (2) sayılı Noter Harçlarının II. Maktu harçlar bölümünün 11. bendine göre, 2008 yılı için 28.90 YTL. maktu harç alınacak, maktu damga vergisi ise alınmayacaktır.





    Değer içermeyen, birden çok kişinin birlikte yaptıkları aynı yevmiye numaralı vasiyetnamede, imza sayısınca harç alınması yanlış olup bir maktu harç alınması gerekir.



    Burada harç için imza sayısı dikkate alınmayıp, bir işlem yapılmasından dolayı yani işlem başına bir maktu harç alınması gerekmektedir, işlemin değer taşıması halinde ise, imza başına değer üzerinden nisbi harç alınmalıdır.(24)



    Vasiyetname yazmamızdan dolayı Noterlik Ücret Tarifesinin 2. maddesine göre düzenleme ücreti alınacaktır. Düzenleme ücreti, yalnız vasiyetname ve vakıf senedi yazılmasından dolayı alınmaktadır. Düzenleme ücreti, noter ücretini karşılamaktadır. Düzenleme ücretinin yanında ayrıca noter ücreti de almak işlem değerli de olsa olanaklı değildir. Vasiyetname gibi yazılması zorunlu olan diğer ölüme bağlı işlemlerin hiçbirisinden düzenleme ücreti alınamaz. Diğer ölüme bağlı işlemlerden, değer taşıyıp taşımamasına göre noter ücreti alınacaktır. (25) Aynı vasiyetname birden fazla kişi tarafından yapılsa da, düzenleme ücreti işlem başına olduğu için bir düzenleme ücreti alınacaktır. Ayrıca harç üzerinden noter ücreti alınmaması gerekir. (26)



    Noterlik Yasasında ve Yönetmeliğinde vasiyetnamenin tescilinden söz edilmediği için tescil edilmeyecek ve tescil ücreti de alınmayacaktır. Noterlik Yasası yönetmeliğinin 49/ son maddesi, noterlerin dairelerinde yapılan vasiyetnameyi, vasiyetçinin soyadına göre tutulacak bir fihrist defterine, işlemin tarih ve numarasını da belirtmek suretiyle yazmamız gerektiğini belirtmektedir.



    Vasiyetnamenin düzenlenmesinden sonra vasiyetçinin, bu işlemi fesih, iptal ve değiştirmesi veya işlemden vazgeçmesi halinde düzenleme ücretinin üçte biri alınacaktır. Hesap edilecek noter ücreti ile düzenleme ücretinden hangisi fazla ise o ücret alınacaktır.(Noterlik ücret tarifesi, 2/son) Bu durum ancak vasiyetnamenin değer taşıması halinde gerçekleşebilir. Değer üzerinden nisbi alınan harcın yüzde otuzu oranında hesaplanacak noter ücretinin, düzenleme ücretinin üçte birini aşması halinde noter ücreti miktarı alınacak, düzenleme ücretinin üçte biri alınmayacaktır. Aksi durumda, sadece düzenleme ücretinin üçte biri alınacaktır.





    TANIKLAR





    Tanıkların durumunu Türk Medeni Yasası 536 ncı maddede "düzenlemeye katılma yasağı" başlığı ile belirlemiştir.



    Vasiyetnamenin düzenlenmesine tanık olarak katılamayacak olan kimseler:



    1. Fiil ehliyeti bulunmayanlar.



    TMY.nın 10 ncu maddesine göre fiil ehliyetine sahip olmak için; ayırt etme gücüne sahip olmak, kısıtlı olmamak ve ergin olmak gerekmektedir.



    Yani, 18 yaşından küçük olanlar, vesayet altında bulunanlar ve ayırtım gücünden yoksun olanlar vasiyetname düzenlenmesine tanık olarak katılamayacaklardır.



    2. Bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetlerinden yasaklılar.



    3. Okur yazar olmayanlar.



    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.2.1993 tarihli kararına göre,"...tanığın okuma yazma bilmediğinin açık seçik, duraksamaya yer vermeyecek biçimde kanıtlanması gerekir...Okur yazar kabul edilmek için okul bitirip diplomalı olmaya da gerek yoktur. "(27)



    4. Vasiyetçinin eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri.



    Bunlar tanık olamadıkları gibi aynı maddeye göre resmi vasiyetnamenin düzenlenmesine memur olarak da katılamazlar.



    Vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memura ve tanıklara, bunların üstsoy ve altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine o vasiyetname ile kazandırmada bulunulamaz. (TMY.536/2)



    Bunlara vasiyetnamede bir kazandırmada bulunulmuş ise, sadece bu kazandırma iptal edilir, işlemin tamamı değil.(TMY.558/3) Eğer vasiyetnamede başkası yararına bir kazandırma yoksa ve tamamen yukarıda yazılı olanlara kazandırma yapılmışsa, dava üzerine vasiyetnamenin tümünün iptaline karar verilir.(28)



    Türkiye Noterler Birliğinin 2002/9 sayılı genelgesine göre, tanıklara tanıklığa engel hallerin neler olduğunu söyledikten sonra tanıkların beyanlarına göre işlem yapmamız ve tanıklığa engel hallerinin bulunmadığı beyanlarının içine "bizlerin TMY.nın 536 ncı maddesinin ve 2 nci fıkralarındaki yasaklı hallerimizin bulunmadığını kabul ve beyan ederiz." cümlesinin de eklenmesi gerekmektedir.



    VASİYETNAME İLE NELER YAPILABİLİR





    Türk Medeni Yasasına göre ölüme bağlı tasarruflar, vasiyetname ve miras sözleşmesi şeklinde olabilirler. Bunların dışında, başka bir ölüme bağlı tasarruf şekline başvurulamaz.



    Vasiyetname ile ya terekedeki mallar üzerinde ölüme bağlı işlemler yapılır yahut da tereke ile doğrudan ilişkisi bulunmayan konularda ölüme bağlı işlemler yapılabilir.



    Doğrudan tereke ile ilişkisi bulunmayan vasiyetname ile aile hukukuna ait bazı işlemler yapılabilir. Vasiyetçinin evlilik dışı çocuğunu tanıması (TMY.295), ölümünden sonra çocuğuna kimin vasi olmasını istediğini bildirmesi gibi.(TMY.415)





    Tereke ile ilgili vasiyetnameler: Mirasçı ataması (TMY.516), belirli mal vasiyetinde bulunma (TMY.517), yedek mirasçı ataması (TMY.520), artmirasçı ataması (TMY.525), vakıf kurma (TMY.526), vasiyetnameden dönme (TMY.542), vasiyeti yerine getirme görevlisini atama (TMY.550-556), mirasçılık-tan çıkarma TMY.510), mirasın paylaşılması için kurallar koyma (TMY.647), koşullar ve yüklemeler gösterme (TMY.515) Sırası ile bunları inceleyelim.



    1. MİRASÇI ATAMASI





    Vasiyetçi, mirasının tamamı veya belli bir oranı için bir veya birden çok kişiyi mirasçı atayabilir. Bir kişinin, mirasın tamamı veya belli bir oranını almasını içeren her tasarruf mirasçı ataması sayılır.(TMY.516)



    Vasiyetçinin vasiyetnamede, terekesinin tamamını veya 1/2, 2/5 gibi bir oranını bir veya birden fazla kişiye bırakması mirasçı atamasıdır. Bir tarlası ve otomobili bulunan vasiyetçinin, tarlasının M hissesini (A) ya bırakması, mirasçı ataması sayılmaz.





    Çünkü; mirasının belli bir oranını değil, belirli bir taşınmazının belli bir oranını vasiyet etmektedir. Bütün malvarlığı bir otomobilden ibaret olan vasiyetçinin, otomobilinin tamamını veya Vz hissesi gibi belli bir oranını (A) ya vasiyet etmesi, mirasçı atamasıdır.



    Yasal bir mirasçı, vasiyetname ile mirasın tamamı veya belli bir oranı için mirasçı atanabilir.



    Mirasçı atanan, gerçek veya tüzel kişi olabilir. Mirasçı atandıklarının kendilerine bildirildiği tarihten itibaren üç ay içinde mirası reddedebilirler.(TMY.606)
    Mirasçı ataması ve belirli mal vasiyeti ayrımının önemi vardır.



    Atanan mirasçı, vasiyetçinin külli halefidir. Vasiyetçinin ölümü ile yasal mirasçılar gibi terekesinde mirasçı olduğu gibi miras ortaklığına da dahil olur.



    Tereke bütün olarak aktifi ve pasifi ile mirasçıya geçer. Mirasçı atanan, vasiyetçinin borçlarından dolayı hem tereke malları hem de kendi kişisel malları ile sorumludur. Vasiyetçinin ölümü ile, mirasçı atanan kişi, terekedeki mallar üzerinde kendiliğinden ve doğrudan doğruya mülkiyet hakkını kazanır. (TMY.599)



    Atanan mirasçının, vasiyetçiden önce ölümü halinde, aksine bir açıklama yoksa vasiyetname kendiliğinden ortadan kalkar.(TMY.548) Vasiyetçi vasiyetnamede, mirasçı atadığı (A) nın kendisinden önce ölümü halinde (B) yi mirasçı atadığını bildirebilir. Bu yedek mirasçı atamasıdır. (TMY.520)





    2. BELİRLİ MAL VASİYETİ





    Vasiyetname ile en çok yapılan işlemdir. TMY.nın 517 nci maddesinde düzenlenmiştir. Yasa, "belirli mal bırakma" terimini kullanmaktadır. Öğretide ise, "muayyen mal vasiyeti, mal vasiyeti, vasiyet" gibi terimler kullanılmaktadır.



    Vasiyetçi, mirasçı atamaksızın, belirli bir mal bırakarak kazandırmada bulunmaktadır.
    Belirli mal vasiyetinin konusu, genellikle parasal değeri bulunan malvarlığıdır.



    Belirli bir miktar para, alacak hakkı, irat ve intifa ' hakkı da olabilir. Parasal değeri bulunmayan hatıra defteri veya fotoğraf da olabilir.



    Noter olarak, intifa hakkı, oturma hakkı, inşaat hakkı ve kaynak hakkını sağlararası bir işlem olarak yapma yetkimiz bulunmamakla beraber, miras sözleşmesi veya vasiyetname olarak yapmamız olanaklıdır.(29)



    Belirli mal vasiyeti ile vasiyetçi, belirli malvarlığı değerini alacak hakkı niteliğinde bir veya birkaç kişiye bırakmaktadır. Belirli mal vasiyetini vasiyetçi, birden çok kişiye de yapabilir. Vasiyetçi, paylarını belirlememişse eşit paylarla vasiyet ettiği kabul edilir. Vasiyetçi, payları da belirleyebilir.



    Yararlarına mal vasiyet edilenler gerçek kişi, tüzel kişi veya tüzel kişiliği olmamakla beraber bir hedefe yönelen insan topluluğu da olabilir.(30)



    Belirli mal vasiyetinde, vasiyetnamede, malın belli olması veya hiç olmazsa belli edilebilir olması gerekir. Örneğin; vasiyetnamede, "Çanakkale ili Ayvacık ilçesindeki taşınmazımı (A) ya vasiyet ediyorum. "Veya" Ankara ili Çankaya ilçesi Emek mahallesi. 10 ncu cadde Saruhan apartmanı A Blok No.78 kat.6, daire 17 adresinde bulunan dairemi (B) ye vasiyet ediyorum" denmişse vasiyetçinin Ayvacık'ta başka taşınmazı bulunmadığı vasiyetnameyi açan mahkemece tapu araştırması yaptırılarak açıklığa kavuşturulabilir.



    Belli bir adres gösterilmişse, o adresteki taşınmazın pafta, ada ve parsel numarası Kadastro Müdürlüğünce belirlendikten sonra vasiyetname yerine getirilebilir.



    Bu netleştirme mahkemece yapılmamışsa, Tapu Sicil Müdürlüğü de Kadastro Müdürlüğünden bilgi alarak yapabilir.



    Elbirliği mülkiyetinde paydaşlardan birisi de payını vasiyet edebilir.(31)



    Henüz kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmamış taşınmazın belli bir dairesinin vasiyeti olanaklı görülmektedir. Yeter ki kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulabilsin.(32)



    Atanan mirasçının aksine, kendisine belirli mal vasiyet edilen kimse, vasiyetçinin ölümü ile kendiliğinden mal kazanamaz, ancak alacak ve talep hakkı kazanır. Malın kendisine verilmesini, kişisel bir hak olarak mirasçılardan isteyebilir. Yine atanan mirasçının aksine tereke borçlarından, sadece terekeden eline geçen değerle sınırlı olarak sorumludur. Kendisi bir cüzi haleftir, hakkı; bir alacak hakkından ibaret, kişisel bir haktır. (TMY.600/1)



    Yararına belirli mal vasiyet edilen kişi, vasiyeti reddetmek hakkına sahiptir.(TMY.616)
    Vasiyet edilen belirli mal, vasiyetçinin ölümü tarihinde terekede bulunmazsa, vasiyetnameden aksi anlaşılmadıkça mirasçılar borçtan kurtulurlar.(TMY.517/son) Fakat vasiyetçi, mal bulunmadığı taktirde yerine getirilmesini vasiyetnamede koşul olarak koyabilir.



    Belirli mal vasiyetlerinde, vasiyetname, vasiyetçinin yerleşim yeri Sulh Hakimi tarafından açılmadan (TMY.596), doğrudan doğruya Tapu Sicil Müdürlüğüne götürülerek tapuda intikal sağlanamaz. Her nasılsa intikal yapılmış ise, her zaman iptali istenebilir.(33)



    Kendisine belirli mal bırakılan kişi vasiyet-çiden önce ölürse, aksi vasiyetnameden anlaşılmadıkça vasiyet olunan mal terekeye döner, vasiyetname kendiliğinden ortadan kalkar. (TMY.548)



    Ancak vasiyetçi, vasiyet edilenin kendisinden önce ölümü halinde, vasiyet ettiği malın vasiyet edilenin mirasçılarına kalacağını açıklayabilir. Bu yedek mirasçılıktır.



    3. YEDEK MİRASÇI ATAMASI



    Gerek belirli mal bırakmada ve gerekse atanan mirasçı yerine geçmek üzere yedek mirasçı atanabilir. (TMY.520)



    Vasiyetçi, atadığı mirasçının veya yararına belirli mal vasiyet ettiği kişinin, kendisinden önce ölmesi, mirası reddetmesi veya mirastan yoksunluk gibi nedenlerle mirasa hak kazanamaması halinde yerine geçmek üzere bir veya birkaç kişiyi gösterebilir, işte bu yedek mirasçıdır. Önceki Medeni Yasa buna alelade ikame diyordu. Yedek mirasçı atamada bir sınır sayısı yoktur. Örneğin;



    plakalı vasıtamı (A) ya vasiyet ediyorum. (A) benden önce ölürse vasıtam (B) ye verilsin. (B) de ölmüş olursa (C) ye verilsin..." şeklinde uzayabilir.
    4. ARTMİRASCI ATAMASI



    Vasiyetçi, vasiyetname ile atadığı mirasçı veya yararına mal vasiyet ettiği kişiyi, mirası veya vasiyet olunan malı bir üçüncü kişiye devir etmekle yükümlü kılabilir.
    Yasa, atanan mirasçı veya yararına mal vasiyet edilene "ÖNMİRASCI", bunun devir edeceği kimseye de "ARTMİRASCI" demektedir. Önceki Medeni Yasa bunu fevkalade ikame ismiyle tanımlamıştı.



    Artmirasçılık TMY.nın 521-525 nci maddelerinde düzenlenmiştir.



    Artmirasçı önmirasçının değil, vasiyetçinin mirasçısıdır.



    Yedek mirasçılığın aksine, artmirasçının artmirasçısına yasamız izin vermemiştir. Vasiyetçi tarafından atanan veya belirli mal vasiyet edilen önmirasçıya yüklenen artmi-rasçıya devretme yükümlülüğü artmirasçı-ya yüklenemez. Yani, artmirasçıdan artmi-rasçıya mirasın geçmesi olanaklı değildir.



    (TMY.521/2) Miras ancak iki kez geçebilir. Miras önmirasçıya, bundan da artmirasçı-ya geçebilir. Devam ederek silsile şeklinde başkalarına geçemez. TMY.nın 521/2 nci maddesi buna bir ayrık getirmiştir. Vasiyetnamede mirasın artmirasçıya geçişi için bir süre konmuş olup da bu süre dolmadan önmirasçı ölürse, teminat vermek koşuluyla miras önmirasçının mirasçılarına geçer, süre dolunca da artmirasçıya geçer.
    Önmirasçıdan sonra gelecek olan artmirasçı birden fazla kişi de olabilir, bunlar ortak mirasçıdırlar.(34)





    Artmirasçılık, hem mirasçı atamasında hem de belirli mal vasiyetinde uygulanabilir. (TMY.521/son)



    Yedek mirasçı atamada mirasçı mirası hiç alamamakta idi. Artmirasçılıkta ise, önmirasçı mirası alacak ve bir süre sonra bu miras vasiyetçinin gösterdiği başka birisine geçecektir.
    Vasiyetçi vasiyetnamede, mirasın veya belirli malın artmirasçıya geçiş anını belirtmemişse, önmirasçının ölümüyle geçer. (TMY.522/1) Örneğin; vasiyetçi, ön mirasçı olarak gösterdiği eşi (E)nin ölümünden sonra mirasının yeğeni (A) ya verilmesini isteyebilir. (E) nin ölümünden sonra, artmirasçı (A) ya geçecek olan (E) nin saklı payı dışındaki vasiyetçinin terekesidir.(35) Mirasın önmirasçıdan artmirasçıya geçmesi bir koşula veya bir süreye de bağlanabilir. Örneğin; bir torununun dünyaya gelmesi halinde veya 29 Ekim 2023 tarihinde ya da ölümünden on yıl sonra mirasın gösterdiği artmirasçıya geçmesini isteyebilir.



    Mirasın veya belirli malın artmirasçıya geçme anından önce artmirasçı ölmüş olursa, miras önmirasçıda kalır. Fakat vasiyetçi vasiyetnamede bunun aksini isteyebilir. (TMY.525/2) Örneğin; vasiyetçi, artmirasçım önmirasçımdan önce ölürse mirasım, artmi-rasçımın mirasçılarına geçsin diyebilir.(36)



    Mirasın artmirasçıya geçmesine herhangi bir nedenle olanak kalmadığı anda miras önmirasçıya, önmirasçı da ölmüşse bunun mirasçılarına kesin olarak kalır.(TMY.522/3)
    Önmirasçı, vasiyetçiden önce ölmüş ise veya mirası reddetmiş ya da mirastan yoksun kalmışsa miras, artmirasçıya geçer.(37)



    Vasiyetçi, vasiyetnamenin yapıldığı anda hayatta bulunmayan bir kişiyi de artmirasçı olarak atayabilir. Önemli olan artmirasçının vasiyetnamede aksi belirtilmemişse, önmirasçının ölümü anında hayatta olması veya hiç olmazsa cenin durumunda bulunmasıdır. Cenin sonradan sağ doğmak koşuluyla, artmirasçı sıtatı ile mirası kazanır.(TMY.583)



    Önmirasçıya geçen mirasın Sulh Mahkemesince defteri tutulur.(TMY.523/1) Bu emredici bir kuraldır. Vasiyetçi vasiyetnamede önmirasçıyı bu yükümlülükten kurtaramaz. Sulh Mahkemesi bir istem olmadan kendiliğinden defter tutacaktır.



    Vasiyetçi aksini istememişse, önmirasçı güvence vermekle yükümlüdür. Taşınmazlarda bu güvence, yeterli görüldüğü taktirde, mirası geçirme yükümlülüğünün tapu kütüğüne şerh verilmesiyle de sağlanabilir. (TMY.523/2) Önmirasçı güvence göstermez veya artmirasçının haklarını tehlikeye düşürürse, mirasın resmen tasfiyesine karar verilir.(TMY.523/son)



    Vasiyetçi vasiyetnamede önmirasçı atama-mışsa, yasal mirasçılar önmirasçı sayılır. (TMY.583/son)
    Önmirasçı dilerse mirası reddedebilir. (TMY.605,606)



    5. VAKIF KURMA



    Vasiyetçi, terekesinin saklı paylar dışında kalan kısmının tamamını veya bir bölümünü özgülemek suretiyle, vasiyetname yoluyla vakıf kurabilir.(TMY.526) Vakfın kurulma olayı, vasiyetçinin ölümünden sonra gerçekleşecektir.



    Vasiyetçinin, var olan vakfı mirasçı olarak ataması veya yararına mal vasiyetinde bulunması vakıf kurma anlamına gelmemektedir. Yargıtay 6.HD.Sİ 16.9.1974 gün ve 3559/3755 sayılı kararında, " Vasiyetçinin sahip olduğu evdeki hissenin, ölümünden sonra satılarak, satış bedelinin caminin onarım, mefruşat ve bakımına tahsis edilmesi amacı ile bir vakıf kurulmasına ilişkin ölüme bağlı tasarruf, bir defa için yapılması istenen bir hukuki işlemi kapsadığından ve vakfın devamlı bir gayeye tahsisini göstermediğinden vasiyet yolu ile kurulan bir vakıf olarak kabul edilemez." demek suretiyle açıklığa kavuşturmuştur.(38)
    Vasiyetname ile kurulan vakıf, vakfa özgülenen gelir, hak ve malvarlığına, vasiyetçinin ölümü anında sahip olur.



    Vakıf, ancak yasa kurallarına uyulmak koşuluyla tüzel kişilik kazanır.(TMY.526/2)
    Vakıf sonuçta, vasiyetçinin yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesinde tutulan sicile yazılmakla tüzel kişilik kazanacaktır.



    Vakıf, vakfedenin mirasçısı veya vakfedence görevlendirilen vasiyeti yerine getirme görevlisi tarafından ya da vasiyetnameyi açan Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan bildirim üzerine dava açılıp tescil ettirilebilir.



    Vakıflar konusu TMY.nın 101-117 nci maddelerinde düzenlenmiştir.



    6. VASİYETDEN DÖNME



    Vasiyetnamenin en önemli özelliği, tek taraflı bir hukuksal işlem olmasıdır. Bunun sonucu olarak da vasiyetçinin vasiyetnamesinden istediği zaman dönebilmesidir. Vasiyetnamesinden dönme hakkından vazgeçtiğini bildirmesinin bir değeri yoktur. Vasiyetnameye yazılan böyle bir kayıt geçersizdir. (TMY.23, 542) Vasiyetçi, hiçbir zaman vasiyetnamesinden kısmen veya tamamen dönmeyeceğini bildirmiş olsa dahi vasiyetnamesinden dönmek, değiştirmek hakkına sahiptir. (38-A)
    Vasiyetçi yapmış olduğu vasiyetnameden, sonradan yapacağı bir vasiyetname veya miras sözleşmesi ile açıkça belirterek tamamından veya bir kısmından dönebilir. (TMY.542) Bu dönme de bir vasiyetname olduğu için şekil kurallarına uyulacaktır. Dönmenin önceki vasiyetnamenin yapıldığı şekilde olması zorunlu değildir. Yani, resmi vasiyetnameden el yazılı veya sözlü vasiyetname ile de dönülebilir. Kısmen dönülmesi halinde, dönülmeyen kısımlar değerini ve geçerliliğini devam ettirirler.



    Vasiyetnameden dönmeden dönme de olanaklıdır. Vasiyetçi dönmeden dönme vasiyetnamesinde, ilk vasiyetnamenin yeniden geçerli olması iradesini açıklamışsa ilk vasiyetname geçerlilik kazanacaktır.(39)



    Vasiyetçi, örtülü olarak da vasiyetnamesinden dönebilir. Örtülü dönme, vasiyetçinin dönme iradesini açık bir şekilde belirtmeden, sonradan yaptığı ikinci vasiyetname veya miras sözleşmesinin önceki vasiyetnamesi ile çelişmesi nedeniyle dönmesidir. (TMY.544) Kuşkuya yer bırakmayacak surette önceki vasiyetnameyi tamamlamadıkça sonraki vasiyetname öncekinin yerini alır. Yasa koyucu, sonraki vasiyetname ile öncekinden dönüldüğünü varsaymıştır. Burada önceki vasiyetname ortadan kaldırılmamak-ta fakat sonraki vasiyetname ile çelişmesi nedeniyle örtülü olarak dönüldüğü yasaca kabul edilmektedir.



    Vasiyetçi belirli bir mal vasiyeti yaptıktan sonra sağlararası bir işlemle bu vasiyetnamesini ortadan kaldırabilir. (TMY.544/2) Örneğin; 06 VUS 39 plakalı aracını (A) ya vasiyet ettikten sonra, söz konusu aracı (B) ye satabilir. Böylece sağlararası bir işlemle vasiyetnameden dönülmüş olur. Bu şekilde dönme sadece FERDEN belirlenmiş belirli mal vasiyetlerinde olabilir.



    Mirasçı atama ve cinsiyle belirlenmiş mal vasiyetlerinde dönme kuralı uygulanmaz. Örneğin; plakası ve diğer özellikleri belirtilmeksizin bir otomobilin vasiyet edilmesi halinde, vasiyetçinin mirasçısı bunu vasiyet alacaklısına vermekle veya terekede bulunmuyorsa bunu sağlamakla yükümlüdür. (40)



    Vasiyetçi vasiyetnamesini yok etme iradesiyle yırtarak, yakarak, okunmaz hale getirerek yani yok ederek bundan dönebilir. (TMY.543/1) Yok ederek dönme el yazılı vasiyetnamede olabilir ama resmi vasiyetnamede olması olanaklı değildir. Resmi vasiyetnameden, ancak yeni bir vasiyetname ile, açıkça veya örtülü bir şekilde dönülebilir.
    Vasiyetden dönme ile ilgili ücretlendirme, düzenlenmesi başlığının son kısmında anlatılmıştır.



    7. VASİYETİ YERİNE GETİRME GÖREVLİSİ





    Vasiyetçi vasiyetnamesinde, bir veya birden fazla vasiyeti yerine getirme görevlisi atayabilir. (TMY.500/1) Atama yetkisi yalnız vasiyetçiye aittir. Vasiyeti yerine getirme görevlisi bir gerçek kişi veya tüzel kişi olabilir.(41) Vasiyeti yerine getirme görevlisinin, göreve başladığı zaman fiil ehliyetine sahip olması gerekir. (TMY.550/2) Sulh hakimi tarafından bu görevin kendisine bildirilmesinden itibaren onbeş gün içinde görevi kabul etmediğini bildirmezse görevi kabul etmiş sayılır. Görevi karşılığında ücret isteyebilir. (TMY.550/3-4)



    Vasiyeti yerine getirme görevlisi, tereke mallarını yönetme yetkisine sahip olup, terekenin alacaklarını tahsil eder, borçlarını öder, mal vasiyetini yerine getirir, tereke ile ilgili ' dava ve takiplerde miras ortaklığını temsil eder.(TMY.552)
    Vasiyeti yerine getirme görevlisi ile ilgili kurallar TMY.nın 550-556 ncı maddelerinde düzenlenmiştir.





    8. MİRAŞÇILIKTAN ÇIKARMA







    Ailedeki ilgi ve sıcaklığı koruyan ve kuvvetlendiren mirasçılıktan çıkarma, yalnız saklı paylı mirasçılar için başvurulan bir yoldur. Saklı payı bulunmayan bir mirasçı için bu yola başvurmaya gerek yoktur. Vasiyetçi saklı pay dışında kalan serbest kısımda dilediği gibi işlem yapabilir. Örneğin; vasiyetçinin, yeğenini veya amcasını mirasçılıktan çıkarmasına gerek yoktur. Bunların zaten saklı payları bulunmamaktadır.



    Evlatlık ve evlatlığın altsoyu kan hısımı gibi evlat edinene mirasçı olduğundan (TMY.500), saklı pay sahibi olması nedeniyle mirasçılıktan çıkarılabilir.



    Mirasçılıktan çıkarma, ölüme bağlı tasarrufla yapılır.(TMY.510). Başka türlü yapılamaz.
    Vasiyetçi dilerse, saklı payın tamamı veya bir kısmı için mirasçılıktan çıkarabilir.



    Mirasçılıktan çıkarma nedenlerinde vasiyet-çinin de kusuru varsa, mirasçı ile aynı derecede veya daha fazla kusurlu ise, mirasçılıktan çıkarma nedeni gerçekleşmiş sayılamaz. Mirasçılıktan çıkarma kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğundan mirasçıya geçmez, vasiyetçi tarafından kullanılmalıdır.



    Vasiyetnamede mirasçılıktan çıkarma nedeni belirtilmelidir. (TMY.512/1) Mirasçılıktan çıkarma nedeni açık olmalı, belirli bir eyleme, davranışa veya işleme dayanmalıdır. "Aile yükümlülüklerini yerine getirmedi", "Ailesine bağlı değildi", "Hakaret ve küfür etti", "Dövdü", "bana ilgi göstermedi", "mirasçılıktan çıkardım" gibi genel ifadeler yeterli değildir. SOMUT OLAYLAR anlatılmalıdır. Vasiyetçi, saklı paylı mirasçısını niçin mirasçılıktan çıkardığını bildirmek zorundadır.
    Mirasçılıktan çıkarma ile mirasçının mirasçılık sıfatı sona erer. Tamamen çıkarılmışsa
    mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz.(TMY.511/1) Kısmen çıkarılmışsa, çıkarma dışında kalan pay oranında mirasçı sıfatı devam eder.
    Mirasçılıktan çıkarma kişiseldir.(42)



    Miras bırakan, başka türlü işlem yapmamışsa, mirasçılıktan çıkarılanın miras payı, kendisi miras bırakandan önce ölmüş gibi varsa kendi altsoyuna, yoksa miras bırakanın yasal mirasçılarına kalır. Mirasçılıktan çıkarılanın altsoyu, o kimsenin (yani mirasçılıktan çıkarılanın) MİRAS PAYININ TAMAMINI DEĞİL ancak saklı payını isteyebilir.(TMY.511/son)



    Çıkarılan mirasçının altsoyu yoksa; Vasiyetçi, çıkarılan mirasçının saklı payı üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilir. Bir tasarrufta bulunmamış ise çıkarılan mirasçının miras payı diğer mirasçılar arasında pay edilir. (TMY.511/2)



    TMY.nın 510 ncu maddesi mirasçılıktan çıkarmak için iki neden göstermiştir.



    1-Mirasçının miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi.



    Ağır suçtan dolayı mirasçının ceza alması gerekmediği gibi, koğuşturma yapılmamış olması, aftan, ertelemeden yararlanması, şikayetten vazgeçilmesi veya şikayet yoluna başvurulmaması, zaman aşımına uğraması, eylemin mirasçılıktan çıkarma nedeni oluşturmasına engel teşkil etmez. Suçun ağırlığı ceza hukukuna göre değil, aile hukukuna göre, aile bağlarına olan etkisine göre belirlenir.
    Suçun vasiyetçiye veya yakınlarına karşı işlenmesi gerekir. Yakınları kavramı aile kavramından daha geniştir. Aile kavramını kapsadığı gibi vasiyetçinin kuvvetli sevgi ve bağlılık gösterdiği yakın dostları, evde çalışanlar, öğretmeni ve öğrencisi gibi sevinç ve kederini paylaştığı kişiler de olabilir.
    Ağır bir suçun, ceza hukukundaki anlamda olmadığı, kanıtlı ve kanıtsız suçlama, kötü davranışta ve soruşturma yapacak makamlara asılsız şikayette bulunma, şükran borcuna aykırı düşen tutum içine girme ve sürdürme, onur ve gurur kırıcı, küçük düşürücü söz ve davranışta bulunma gibi hukuka, toplumun ve bireylerin objektif ahlak ölçülerine ve geleneklerine ters düşen benzeri olgu ve eylemler olabileceği belirtilmiştir. (43)



    Mirasçının suçu işlediği anda ayırt etme gücüne sahip bulunması gerekir. Küçükler mirasçılıktan çıkarılamazlar. Ancak, ayırt etme gücüne sahip küçükler ve isteğiyle kısıtlananlar mirasçılıktan çıkarılabilir.



    2-Mirasçının, miras bırakan veya miras bırakanın aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi.
    Mirasçının, vasiyetçi veya vasiyetçinin aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlerini önemli ölçüde yerine getirmeme eylemi, objektif olarak aile bağlarını koparacak nitelikte olmalı ve aile bağlarını da koparmalıdır. Aile kavramı, yakın kavramına göre daha dar anlam taşır. Aileden maksat; eş, alt ve üstsoy, kardeşler ve birlikte yaşayan yakın kan ve kayın ilişkisi olan kişilerdir.



    Yargıtay; mirasçıların huzurevinde bulunan annelerini uzun süre aramamalarını, ziyaret etmemelerini, eşlerden birinin zina yaparak aile birliğine sadakatsizliğini, kötü yaşantısı ile eşi ve çocuklarının bakım ve geçimini ihmal etmesini, ahlaksızca yaşam sürerek aile isim ve onurunu lekelemesini, "sen kiliseye git", "gebermedi gitti", "haram yediğini", "genel ev işlettiğini","işyerinde fuhuş yaptırdığım'Vb. söylemenin, kasıtlı olarak babasına çarpmayı, babasını dövmeyi, gereği yokken miras bırakanının tıbben gözlem altına alınmasını istemenin, evlatlığın evlat edinenin parasını çalmasını mirasçılıktan çıkarma nedeni kabul etmiştir. (45)
    isviçre Federal mahkemesi de, mirasçının mirasbırakana hırsızlık suçu yakıştırmasını, mirasbırakanın kızının, kocasını ve çocuklarını terk ederek başka bir adama kaçmasını, bir kimsenin kardeşine hırsızlık suçu yüklemesini, vasiyetçi aleyhine ağır suçlamalarda bulunarak onun aleyhine cezai takip yapılması için başvurulmasını mirasçılıktan çıkarma nedeni kabul etmiştir. (46)



    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 27.9.1972 tarihli kararında, mirasbırakanın kızının yıllardan beri onu arayıp sormamasını, bayramlarda gelip bayramını kutlamamış olmasını, hastalığında ziyaretine gelmemesini mirasçılıktan çıkarmak için yeterli görmemiştir. Buna karşılık 2.HD. si 15.12.194tarihli kararında, mirasçının mirasbırakana karşı kötü muamele yapmasını, ona bakmamasını mirasçılıktan çıkarma nedeni saymıştır.(47)





    Yine Yargıtay çeşitli kararlarında, eşlerin neden varken birbiri hakkında boşanma davası açıp boşanmayı sağlayamamalarını, miras bırakanla birlikte oturmamayı, eşler, ana baba ve çocuklar arasındaki nafaka davası açılmasını, iş hayatındaki rekabeti mirasçılıktan çıkarma nedeni kabul etmemiştir. (48)



    Vasiyetçinin vasiyetname ile mirasçılıktan çıkardığı mirasçısını sonra affetmesi halinde, mirasçılıktan çıkarmanın ortadan kalkmayacağı kabul edilmektedir. (49) Yargıtay 2.HD. 7.1.1997 gün ve E.7414 ve K.10276 sayılı kararında , "Mirasçılıktan çıkarmada şekil koşuluna uyulmadan, yani ölüme bağlı bir tasarrufla yapılmayan af hukuki sonuç doğurmaz. "(50) demek suretiyle affın ancak yeni bir vasiyetname veya miras sözleşmesi ile yapılabileceğini, böylece mirasçılıktan çıkarmanın ortadan kaldırılabileceğini belirtmiştir.



    Vasiyetçinin ölümünden sonra mirasçılıktan çıkarılan, çıkarmayı haksız bularak itiraz edebilir. Çıkarmadan yararlanan diğer mirasçıları davalı göstererek açacağı davada, çıkarma nedenlerini kanıtlamak davalılara aittir.(TMY.512/2) Çıkarmanın iptali halinde, mirasçılıktan çıkarılan yalnız saklı payını alabilir, yasal miras hakkının tamamını alamaz. (TMY.512/3)



    Mirasçılıktan çıkarma vasiyetnamesinde çıkarma nedenleri somut bir şekilde gösterilmemişse, yine çıkarılan yalnız saklı payını alır.



    Vasiyetçi, mirasçılıktan çıkarmayı açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, açılan itiraz davasının olumlu sonuçlanması halinde çıkarma geçersiz hale gelir ve çıkarılan tam miras hakkını alır. (TMY.512/3) Çıkarılan mirasçı, mirasçılıktan çıkarma vasiyetnamesini, şekil bozukluğu, vasiyetçinin ehliyetsizliği, yanılma, aldatma ve korkutma nedeniyle iptal ettirmesi durumunda, miras hakkının tamamını elde eder.(51)





    ÖDEME GÜÇSÜZLÜĞÜ NEDENİYLE MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA







    Miras bırakan, ödeme güçsüzlüğü belgesi bulunan altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir. Bu yarıyı mirasçılıktan çıkardığı mirasçısının doğmuş ve doğacak çocuklarına özgülemesi koşuldur. (TMY.513/1)



    Ödeme güçsüzlüğü belgesi, icra hukukundaki "Aciz vesikasıdır.(icra ve iflas Yasası m. 105,143) Bu belgenin, mirasçılıktan çıkarma vasiyetnamesinin yapıldığı anda bulunması zorunlu değildir. Vasiyetçinin ölümünde bulunması erteleyici koşuluna bağlı olarak mirasçılıktan çıkarma yapılabilir.(52)



    Ödeme güçsüzlüğü nedeniyle mirasçılıktan çıkarma yalnız altsoy için yapılabilir. Altsoyu
    olmayan yapamaz. Mirasçılıktan çıkarılanın da altsoyu bulunmalı veya sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düşmüş olmalıdır.



    Vasiyetçi mirasçılıktan çıkarmayı, ancak ödeme güçsüzlüğü içinde bulunan evlilik içi ve evlilik dışı çocukları, torunları, torun çocukları ve devamı için ya da evlatlık için yapabilir. Başka saklı paylı mirasçısı için yapması olanaklı değildir. Saklı payın yarısı mirasçılıktan çıkarılan altsoyun çocuklarına vasiyet edilecek, diğer yarısı ise mirasçılıktan çıkarılana ait olacaktır.



    Bu da bir mirasçılıktan çıkarma olduğu için ölüme bağlı tasarruf şekillerinden biriyle yapılmak gerekir. Genellikle vasiyetname ile yapılmaktadır. Vasiyetnamede, mirasçılıktan çıkarma nedeni olarak, ödeme güçsüzlüğü gösterilmelidir.



    Miras açıldığı zaman ödeme güçsüzlüğü belgesinin hükmü kalmamışsa veya belgenin kapsadığı borç tutarı mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarısını aşmıyorsa, çıkarılanın istemi üzerine çıkarma iptal olunur. (TMY.513/2) Çıkarılan mirasçı da saklı payının tamamını alır. Şekil noksanlığı, ehliyetsizlik, yanılma, aldatma ve korkutma gibi nedenlerle veya vasiyetçinin ölümü anında mirasçılıktan çıkarılanın ödeme güçsüzlüğü ortadan kalkmışsa, çıkarılanın dava etmesi üzerine vasiyetname iptal edilebilir.





    9. PAYLAŞMA KURALLARI KONMASI







    Vasiyetçi vasiyetnamede, paylaşmanın nasıl yapılacağı ve payların nasıl oluşturulacağı hakkında kurallar koyabilir. (TMY.647/1)



    Paylaşma kuralları koyarken saklı payların zedelenmemesi asıldır. Mirasbırakanın vasiyetname ile koymuş olduğu taksim kurallarına mirasçılar uymakla yükümlüdürler.



    Mirasbırakan, mirasın taksimini bir süre erteleyebilir fakat tamamen yasaklayamaz.



    Mirasçılar-anlaşarak ve birlikte karar vererek, mirasbırakanın göstermiş olduğu taksim şeklini ve kurallarını değiştirebilirler.(52) Nitekim Yargıtay 2.HD.Sİ de 7.6.1977 tarihli kararında "Mirasbırakan taksim kuralları koyabilir ise de mirasçılar oybirliğiyle bunu değiştirebilirler." demek suretiyle belirtmiştir. (53)



    Vasiyetnamede vasiyetçinin taksim kuralları mı koyduğu yoksa mal vasiyeti mi yaptığı kesin olarak anlaşılamazsa, paylaşma kuralları koyduğunun kabulü gerekir.(TMY.647/3)
    Mirasbırakanın vasiyetname ile taksim kuralları koyması, her bir mirasçısına kalmasını istediği eşyayı belirtmesi, ölümünden sonra eşyanın mülkiyetinin mirasçılara geçmesini sağlamaz. Tüm mirasçıların yapıp imzalayacakları bir taksim sözleşmesiyle mülkiyet geçebilir.



    1. KOŞULLAR VE YÜKLEMELER





    Vasiyetçi, vasiyetnameyi koşullara ve yüklemelere bağlayabilir. Koşullar ve yüklemeler TMY.nın 515. maddesinde düzenlenmiştir.



    KOŞUL, gelecekte gerçekleşmesi beklenen fakat gerçekleşip gerçekleşmeyeceği kuşkulu bir olaydır.



    Koşulun gerçekleşmesi, vasiyetnamenin hükümlerini doğurmasını sağlıyorsa erteleyici koşul, (örneğin, vasiyetçi hukuk kitaplarını, Hukuk Fakültesini bitirmesi koşuluyla torunu (A)'ya vasiyet ederse bu geciktirici bir vasiyetnamedir. Geciktirici koşul gerçekleştiğinde yani (A) Hukuk Fakültesini bitirdiğinde Hukuk kitaplarını isteyebilecektir. Daha önce istemesi olanaklı değildir. Mirasçı olması, koşulun gerçekleşmesi ile olmaktadır, vasiyetçinin ölümü ile değil) vasiyetnamenin hükümlerinin sona ermesini gerektiriyorsa bozucu koşul söz konusu olur.



    (Örneğin, Vasiyetçi aracını torunu (A)'ya vasiyet etmiş, ancak 90 km.den fazla sürat yaptığının Trafikçe saptanması halinde aracın geri alınacağını koşul koymuş ise, torunu (A)'nın aracı 90 km.den fazla hızla kullandığının Trafikçe saptanması halinde araç geri alınacaktır. Vasiyetçinin ölümü ile torunu (A) mirasçı olmaktadır. (A) ön mirasçı, vasiyetçinin yasal mirasçıları da art mirasçı durumundadırlar.) Burada Borçlar Yasasının koşula ilişkin kuralları uygulanır. Erteleyici koşullu vasiyetnameden yararlanacak olanın, erteleyici koşulun gerçekleştiği anda sağ olması gerekir.



    YÜKLEME, Vasiyetçinin, yasal ve atanmış mirasçıları ile yararına belirli mal vasiyet ettiklerine, bir şey yapmak veya yapmamak görevini vermesidir. Yükleme, vasiyetçinin kendisi veya üçüncü kişiler yararına alacak hakkı doğurmayan istekleridir. Yani, yüklemeden yararlanacak olanın bir alacak hakkı ve yüklemenin yerine getirilmemesi halinde bir tazminat hakkı bulunmamaktadır, ancak yüklemenin yerine getirilmesini isteme hakkı vardır. Bu hak, kişiye bağlı bir haktır, başkasını devredilemez, haczedilemez ve zaman aşımına bağlı değildir.(55)



    Koşul yalnız başına vasiyetnamenin konusu olamadığı halde yükleme olmaktadır. Burada vasiyet olarak yalnız yükleme vardır, mirasçı ataması veya belirli mal vasiyeti bulunmamaktadır. (56)



    Yüklemeden yararlanacak olan bir gerçek kişi, tüzel kişi veya tüzel kişiliği bulunmayan insan toplulukları, hayvanlar olabilir. Yargıtay 2.HD.Sİ, cami yaptırma yükümlülüğünü geçerli kabul etmiştir.(57)



    Yargıtay 2.HD. si 14.6.2005 gün ve 4530/9190 E.ve K.sayılı kararında, "...Mirasbırakan vasiyetnamesinde, hissedarı bulunduğu 113 ada, parsel sayılı taşınmazını ileride imar uygulaması sonucu, parselasyon yapıldığında oluşacak parsellerden bir parselini (bir ev yerini) davalı Necdet'e vasiyet etmiştir. Vasiyet geciktirici şarta bağlanmıştır..." diyerek koşulu geçerli kabul etmiştir. (58)



    Yine Yargıtay 2.HD.Sİ 2.12.199tarihli E. 12407 ve K. 14857 sayılı kararı ile, vasi-yetçinin taşınmazın satılmaması koşulu ile yaptığı vasiyetnameyi geçerli kabul etmiştir.



    Şöyle ki: "Kanuna, ahlaka aykırı olmadıkça, ifası imkansız olmadıkça, faydasız ve sıkıcı olmadıkça vasiyetnamede yer alan şart ve mükellefiyetlerin iptali istenemez. Şart ve mükellefiyetlerin mülkiyet hakkını takyidi bu müesseselerin tabii sonucudur. Murisin vasiyetnamesinde; bütün taşınmazlarının satılmadan kullanılmasını arzuluyorum, satılması halinde gelirinin TEV. ve TSK.Güçlendirme Vakfına verilmesini arzu ediyorum.' biçiminde yer verdiği hüküm, kanuna, ahlâka aykırı olmadığı gibi, ifası imkansız ve manasız ve sıkıcı olarak da kabul olunamaz."(58-A)



    Vasiyetçi vasiyetnamesini ceza koşuluna da bağlayabilir. Vasiyetçi bu koşulla yararına vasiyet yaptığı kişinin vasiyetnameden yararlanabilmesini, vasiyetnameyi iptal ettirmemesi koşuluna bağlamaktadır.



    Örneğin; Vasiyetçi terekesindeki saklı paylar dışındaki serbest kısmın yarısını yasal mirasçı olmayan (A) ya, diğer yarısını da yasal mirasçısı olan kızı (B) ye vasiyet eder, fakat kızı (B) nin (A) ya yapılan vasiyeti iptal ettirmesi halinde sadece saklı payı ile kalmasını, yetinmesini isteyebilir. Böyle bir ceza koşulunun geçerli olması, ilgili olduğu vasiyetnamenin hukuka ve ahlaka uygun olmasına bağlıdır. Asıl tasarruf yani vasiyetname hukuka ya da ahlaka aykırı ise, ceza koşulu da geçersiz olur ve yararına vasiyetname yapılan kişinin bunun geçersizliğini ileri sürmesi vasiyetname konusunu elde etmesini engellemez.



    Koşul ve yüklemenin, hukuka ve ahlaka aykırı olmaması gerekir. Aksi halde vasiyetnameyi
    geçersiz kılar.(TMY.515/2) Bu geçersizlik kendiliğinden değildir. Açılacak bir dava ile vasiyetnamenin iptal ettirilmesi sonucu meydana gelecektir. (59)



    Ahlaka aykırılık, vasiyetnamenin yapıldığı andaki anlayışa göre değil, yerine getirilme zamanındaki anlayışa göre değerlendirilmelidir.



    Öldükten sonra gömülmeyi istemediğinden söz ederek, ölümünden sonra cesedinin açık denize atılması veya yakılması şeklindeki istekle vasiyetname düzenlenmesinin çeşitli yasalara aykırı olduğu ve noterlerce düzenlenmemesi gerektiği 1996/20 sayılı genelge ile bizlere bildirilmiştir.



    Seçimlere seçmen veya aday olarak katılmamak, dernek, sendika ve partilere üye olmamak, memuriyeti kabul etmemek gibi koşul ve yükümlülükler, anayasal ve kişisel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması ve vazgeçilmesi niteliği taşıdığı için geçersizdir. Kişilik haklarının çiğnenmesi de hukuka aykırılık kavramı içine girer ve bu da çoğu zaman ahlaka aykırılıkla birleşir.



    TMY.nın 23 ncü maddesine göre "Kimse özgürlüklerinden vazgeçemez veya onları hukuka ya da ahlaka aykırı olarak sınırla-yamaz." Kişilik haklarında sınırlama ve vazgeçmeler, gerek sağlararası gerekse ölüme bağlı işlemlerin konusu olamaz. Belirli bir dini veya devlet vatandaşlığını kabul etmek veya çıkmak, evlenmek, boşanmak, bir meslek seçmek, evlat edinmek, tanımak gibi koşul ve yükümlülükler örnek olarak gösterilebilir. (60)



    Yargıtay 2.HD.Sİ velayet hakkının kullanılmasını sınırlayan koşulu geçersiz saymıştır.



    "Olayda vasiyetçi, mirasçıların miras paylarına düşen tereke üzerindeki kullanım hakları bakımından bir kısıtlama meydana getirmiş, üç torunun reşit olmaları gününe kadar paranın bankada kalmasını öngörmüştür ki bu arzu kanuna aykırıdır.



    Çünkü bu durumda çocukların rüşte ermelerine kadar veli veya gerektiğinde vasilerinin bankadaki para üzerinde onlar adına tasarruf hakkı ortadan kaldırılmış olmaktadır ki bu tür bir yükümlülük Medeni Kanunun 264,278,382-388,304,408. maddeleri ve Medeni Kanunun bu konu ile ilgili buyurucu öteki hükümlerine ters düşer. Öyle ise (N), (G) ve (T) ye vasiyet edilen paraların, reşit oluncaya kadar bankada bekletilmesi yolundaki şart geçersizdir.(61)



    Vasiyetnamede yer alan anlamsız ve başkalarını rahatsız edici nitelikteki koşul ve yüklemeler yok sayılır.(TMY.515/3) Anlamsız koşul, kimseye bir yarar sağlamayan koşuldur. Koşul ve yüklemenin kaldırılması için iptal davası açmaya gerek yoktur. Vasiyetname, koşulsuz ve yüklemesiz geçerli sayılır. (62)





    ORTAK VASİYETNAME







    Birden fazla vasiyetçinin ölümlerinden sonra hüküm ifade etmek üzere malvarlıkları üzerinde tek taraflı tasarrufta bulunmak gayesiyle birlikte isteklerini açıklamalarıdır. Birden fazla mirasbırakanın, tek bir işlemle yaptıkları birbirine bağımlı ve birbiriyle iç içe geçmiş vasiyetname ortak vasiyetnamedir.



    Hukukumuz ortak vasiyetnameleri kabul etmemektedir.(63) Yargıtay2.HD.si 2.3.1990 tarih ve 9067/2434 E. ve K. Sayılı kararında, "a) Davacıların murisi Emin Uysal ile eşinin tek bir resmi senette vasiyet yolu ile davacıları ıskat ettikleri (MK.457) vasiyetnamenin iptali istenmiştir....Birden fazla mirasbırakanın ölümlerinden sonra hüküm ifade etmek üzere, mamelekleri üzerinde tek taraflı olarak tasarrufta bulunmak gayesiyle, birlikte arzularını açıklamalarına ortak vasiyetname denir. Ortak vasiyetnamelerin, bu nitelikte olabilmeleri için önemli olan, vasiyetnamelerin bir tek işlemde birleşmeleri olmayıp birden fazla şahsın mamelekleri üzerinde birlikte tasarrufta bulunma müşterek iradelerinin varlığıdır. Daha başka bir ifade ile yani işlemde yapılan birbiriyle iç içe geçmiş ve biri diğerine bağımlı vasiyetnameler ortak vasiyetname sayılır. Bu hali ile vasiyetnameler geçersiz olup iptali gerekir." (64)



    Ortak vasiyetnamede bir vasiyet bulunmaktadır. Fakat vasiyetçi iki veya daha çok kişidir, işlem ve tanıklar bütün vasiyetçiler için aynıdır. Ortak vasiyetnamede konular arasında ayrılmaz, kopmaz bir bağlantı vardır, iradelerin biri geçersiz olup diğeri de buna bağlı olarak geçersiz hale geliyorsa ortak vasiyet var demektir. Ortak vasiyetname her bir vasiyetçi açısından, yapıldıkları şekillere göre ayrı ayrı yasaya uygun ise hukuken geçerlilik kazanmaktadır.(65)



    Yasada öngörülen şekil kurallarına uyulmadan yapılan ortak vasiyetname geçersiz de olsa, dava açılıp mahkemece iptal edilinceye kadar geçerliliğini koruyacaktır.



    Ortak vasiyetnameye genellikle karı-koca arasında başvurulmaktadır. Karı-koca birbirini karşılıklı olarak mirasçı atamak veya birbirine belirli mal vasiyetinde bulunmak istemektedirler.



    Vasiyetnamenin en önemli özelliği tek taraflı olmasıdır. Birden çok kişinin karşılıklı isteklerinin bir vasiyetnamede buluşması ve toplanması olanaklı değildir. Karşılıklı isteklere cevabı miras sözleşmesi vermektedir.



    Burada kısaca miras sözleşmesinden söz etmekte yarar vardır.





    MİRAS SÖZLEŞMESİNDE iki taraf bulunmaktadır. Taraflarda birden fazla kişi de bulunabilir. Tek bir taraf olarak miras sözleşmesi yapmak olanaklı değildir. Bu yönü ile vasiyetnameden ayrılmaktadır.



    Miras sözleşmesinde sadece bir taraf ölüme bağlı tasarrufta bulunuyorsa bu tek taraflı bir miras sözleşmesidir. Bir taraf mirasçı atar veya mal vasiyetinde bulunur, diğer taraf da bunu kabul ettiğini bildirir, iki taraflı miras sözleşmesinde ise; her iki taraf da karşılıklı olarak birbirini mirasçı atamakta veya belirli mal vasiyetinde bulunmakta ve birbirinin beyanlarını kabul etmektedirler.



    Bir taraflı veya iki taraflı ayırımı, ölüme bağlı tasarrufta bulunmayla ilgilidir. Bir taraf ölüme bağlı tasarrufta bulunuyorsa bir taraflı, her iki taraf da ölüme bağlı tasarrufta bulunuyorsa iki taraflı miras sözleşmesi söz konusudur.



    Her durumda miras sözleşmesinde iki taraf bulunacaktır, iki taraflı bir işlem olduğu için tarafları karşılıklı olarak bağlar, tek taraf olarak bundan dönülemez.





    Miras sözleşmesi ile vasiyetçi, mirasını veya belirli malını kendi mirasçısına ya da bir üçüncü kişiye vasiyet etmektedir.(TMY.527)



    Ehliyet yönünden vasiyetnameden farklıdır. Miras sözleşmesi yapmak için, kısıtlı olmamak, ergin olmak ve ayırt etme gücüne sahip bulunmak gerekir. (TMY.503) Yani on sekiz yaşını doldurmamış olan veya kısıtlılık hali bulunan miras sözleşmesi yapamayacaktır.



    Evlenmekle veya mahkemece ergin kılınmakla ergin olan kişi de miras sözleşmesi yapabilir. Miras sözleşmesinin karşı tarafı ölüme bağlı tasarrufta bulunmuyorsa bu koşullar aranmayacaktır, onun için genel ehliyet kuralları uygulanacaktır, sağlararası işlem yaptığı için temsil ve vekalet de geçerlidir.



    Ayırt etme gücüne sahip olan küçük veya kısıtlı bir borç altına girmiyorsa, (TMY.16) yasal temsilcisinin iznine gerek kalmadan miras sözleşmesini yapabilir. Ayırtım gücüne sahip küçük borç altına giriyorsa yasal temsilcisinin, ayırtım gücüne sahip kısıtlı borç altına giriyorsa vasisinin izni ve vesayet makamının izni ile denetim makamının onamı gerekmektedir. (TMY.463/5) (66)



    Şekil olarak, resmi vasiyetname gibi düzenlenmesi zorunludur. (TMY.545) TNB.nin 58 yayın numaralı işlem Formülleri kitabının 14, 16 ve 18 nci sayfalarındaki 6-a, 6-b ve 6-c numaralı formülleri uygulanmalıdır, içerik kısmına ait hazırladığımız örnek aşağıdadır.



    Noterde yapılacak miras sözleşmesinde eşlerden biri diğerini mirasçı atar veya ona belirli mal vasiyetinde bulunur ve eşinin de kendisine yapmış olduğu vasiyeti kabul ettiğini bildirir.



    Diğeri de kendisini eşinin mirasçı atamasını veya belirli mal vasiyetinde bulunmasını kabul ettiğini ve eşini mirasçı atadığını veya ona belirli mal vasiyetinde bulunduğunu bildirir. Her eş, aynı zamanda hem vasiyetçi yani vasiyet yapan hem de mirasçı veya yararına mal vasiyet edilendir. Burada bir işlem bulunmakta fakat içinde iki sözleşmeyi taşımaktadır.(67)



    Doğaldır ki, önce ölen eşin miras sözleşmesi geçerli olacak ve hükümlerini yürütecek, sağ kalan eşin sözleşmesi aksi kararlaştırılmamış ise kendiliğinden ortadan kalkacaktır. (TMY.548)



    NOTERİN SORUMLULUĞU





    Vasiyetname düzenlemesinden dolayı noterin sorumlu tutulması için, vasiyetnamenin hiç yazılmaması veya hatalı yahut eksik yazılması sonucu zarar görülmüş olmalıdır.



    Ortada bir zarar yoksa noter kusurlu bile olsa sorumluluğu doğmayacaktır.



    Zarar, mal varlığındaki eksilmedir.



    Hukuka aykırı olarak yapılan işlemden zarar meydana gelmelidir.



    Hukuka aykırılık; emir ve yasakların çiğnenmesidir. Hukuka aykırı işlemin noter ya da çalıştırdığı stajyer, katip (başkatip) veya katip adayı tarafından yapılmasının noterin hukuksal sorumluluğu açısından bir farkı bulunmamaktadır, noter sorumludur, işlem ile zarar arasında nedensellik bağı bulunmalı, zararlı sonucu meydana getiren işlem en uygun neden olmalıdır.



    Nedensellik bağı sorumluluğumuzun en önemli unsurudur.



    Bu olmadan sorumlu tutulamayız. Nedensellik bağının, zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusuru ile ya da zorlayıcı nedenlerin (önceden bilinmeyen ve önlenmesi olanaksız olan dış etkenlerden kaynaklanan olaylar) meydana gelmesi ile kesileceği yani sorumluluktan kurtulacağımız, gerek öğretide gerekse yargısal uygulamada kabul edilmiş bulunmaktadır.



    Vasiyetnamenin düzenlenmesi sıkı şekil kurallarına bağlanmıştır.



    Geçerlilik koşulu olan bu kurallara uyulması zorunludur.



    Örneğin, iki tanıkla değil de bir tanıkla vasiyetname düzenlenmesi, okur yazar olmayanın bir kimsenin tanıklığının kabulü, vasiyetnamenin onaylama şeklinde yapılması noteri sorumlu kılmaktadır.



    Okur yazar bir kişinin yaptırdığı vasiyetnamenin TMY.nın 533 ncü maddesine göre okuması için kendisine verilmesi ve vasiyetçinin de iki tanık huzurunda okuduğunu ve son isteklerini içerdiğini memura söylemesi zorunludur.
    Noterin huzurunda vasiyetçinin vasiyetnameyi okuduğuna dair beyanının yapılmaması nedeniyle şekil noksanlığından vasiyetname mahkemece iptal edilmiş ve vasiyet konusu evin değeri noterden dava yolu ile alınmış, Yargıtay 4.HD. si 31.10.1985 tarihli kararı ile mahkeme kararını onamıştır.(68)





    Bu koşullar noterin sahtelikten sorumluluğu için de gereklidir.



    Sahtelik, gerçeğin her hangi bir şekilde değiştirilmesidir. Vasiyetnamede yasal olarak yazılması zorunlu bulunan koşulların yazılı olmasına rağmen gerçekte olmaması, yapılmamış olması bir sahteciliktir.



    Vasiyetçinin evinde tanıksız ve yalnız olarak dinlenmesine rağmen, vasiyetini noterlik dairesinde yaptığının vasiyetnameye yazılmasının anlaşılması üzerine cezai açıdan noterin sorumluluğu yönüne gidilmiştir.(69)





    YABANCI İÇİN VASİYETNAME ÖRNEĞİ DÜZENLEME ŞEKLİNDE VASİYETNAME







    ikibin altı yılı Haziran ayının on üçüncü günü.13.6.2006



    Aşağıda mühür ve imzası bulunan ben ... noteri ARC...adresindeki dairemde görev yaparken yanıma gelen ve gösterdiği....noterliğinden onaylı...tarih ve .....yevmiye
    sayılı çeviriye dayanarak Mödling Bölge Emniyet Müdürlüğünden verilmiş 04.02.2000 tarih ve P-E-0795905 8 numaralı fotoğraflı pasaporta göre Avusturya uyruklu Kari Steiner kızı Helene Steiner'den olma 11.4.1932 doğumlu halen...adresinde oturduğu, Almanca bilip Türkçe bilmediği antlı çevirmen AD. aracılığı ile anlaşılan Aloisia Ossvvald bana başvurarak antlı çevirmen aracılığı ile bir vasiyetname düzenlenmesini istediğini bildirdi.
    Kendisinin okur yazar olduğu, Almanca bilip Türkçe bilmediği antlı çevirmen aracılığı ile ve bu işlemi yapma yeteneğinin bulunduğu Psikiyatri uzmanı Dr.İG. tarafından verilmiş ve ...il sağlık müdürlüğünce onaylanmış 13.6.2006 tarih ve 262 protokol numaralı sağlık raporu ile anlaşılan ilgilinin bu işlemi yapma yeteneğinin bulunduğunu anladım.
    Yanında tanık olarak gelenlerden ve gösterdiği...verilmiş...gün ...kayıt ve ...seri numaralı, fotoğraflı....göre... ili....ilçesi... mahallesi/köyü nüfusuna....cilt....aile sıra...sıra numarasında kayıtlı olup, baba adı...ana adı...doğum tarihinin....olduğu anlaşılan.... adresinde oturduğunu söyleyen, okur yazar DE. ile gösterdiği....verilmiş...gün ...kayıt ve...seri numaralı fotoğraflı göre....ili.ilçesi....mahallesi/köyü nüfusuna...cilt...aile sıra...sıra...numaralarında kayıtlı olup, baba adı...ana adı...doğum tarihinin....olduğu anlaşılan adresinde oturduğunu söyle yen, okur yazar SE. tanık olarak geldiklerini söylediler. Her iki tanık birlikte " Bizlerin Türk Medeni Yasasının 536.maddesindeki yasaklı hallerimizin bulunmadığını kabul ve beyan ederiz." demeleri üzerine kendilerinin tanıklığa engel hallerinin olmadığını anladım.





    İlgilinin kimliği hakkında, gösterdiği belge antlı çevirmen AE. ve tanıkların beyanlarından kanı sahibi oldum.
    Vasiyet eden Aloisia Ossvvald antlı çevirmen AE. aracılı ile şu suretle söze başladı:
    ".... ili .. .ilçesi... köyü mevkiinde... pafta
    numara....parsel numarada kayıtlı....m2. büyüklüğündeki tarlada bulunan V2 hissemin tamamını.,.oğlu...doğumlu ÖM.e vasiyet ediyorum. Bu benim son isteğimdir. Bu isteğime uyulmasını istiyorum." diye sözlerini bitirdi.
    Yazılan vasiyetnameyi tanıklar, vasiyetçi ve antlı çevirmen huzurunda okudum. Antlı çevirmen AE. Almanca'ya çevirerek vasiyet-çiye anlattı. Vasiyetçi yazılanların tamamen son ve gerçek isteklerini kapsadığını antlı çevirmen AE. aracılığı ile söyledikten sonra hep birlikte imzalandı, tarafımdan mühürlendi, ikibin altı yılı Haziran ayının on üçüncü günü.13.06.2006





    Vasiyet Eden Aloisia Ossvvald İmza
    Antlı Çevirmen
    AE.
    imza
    Noter (Unvanı)
    Adı ve Soyadı-Ünvanı
    İmza ve Mühür



    Vasiyetname Noter....tarafından yazıldıktan sonra vasiyet eden Aloisia Ossvvald'a önümüzde okunduğunu, antlı çevirmen AE. tarafından Almanca'ya çevrildiğini, adı geçenin vasiyetnamenin son ve gerçek isteklerine uygun olduğunu antlı çevirmen aracılığı ile beyan ettiğini ve kendisini bu işlemi yapmaya yeterli gördüğümüzü bildiririz, ikibin altı yılı Haziran ayının on üçüncü günü.13.06.2006
    Antlı Çevirmen
    AE.
    İmza
    TANIK
    DE.
    İmza
    TANIK
    SE.
    İmza



    Aynı oturumda yazılan bu vasiyetname vasiyet eden Aloisia Ossvvald, tanık DE. , tanık SE., antlı çevirmen AE. ve ben Noter.... tarafından imzalandı, mühürlendi, ikibin yılı Haziran ayının on üçüncü günü.13.06.2006
    Vasiyetçi Aloisia Ossvvald imza
    Antlı Çevirmen
    AE.
    imza
    Tanık
    DE.
    imza
    Tanık
    SE.
    imza
    Noter (Unvanı) Adı ve Soyadı İmza-Mühür





    OTURMA HAKKI VASİYETNAMESİNE ÖRNEK







    Vasiyet eden AB. şu suretle söze başladı: "....kızı....doğumlu eşim DB. ye ...ili ... ilçesi....mahallesi ...pafta...ada ve...parselde kayıtlı ...arsa paylı ...3. katta bulunan 6 bağımsız bölüm numaralı mesken nitelikli dairemde ölünceye kadar ( veya 10 yıl süre ile) oturma hakkı tanıdığımı vasiyet ediyorum. Bu benim son ve gerçek isteğimdir." dedi sözlerini bitirdi.





    MİRAŞÇILIKTAN ÇIKARMA VASİYETNAMESİNE ÖRNEK





    Vasiyet eden SÇ. şu suretle söze başladı : " Oğlum AÇ.nin nikah töreni için Almanya'ya gitmiştim. Diğer oğlum I962 doğumlu CÇ. 10 Nisan 2005 tarihinde kendi evinde ve eşinin yanında beni dövdü. Dövülme olayından biraz sonra yeni evlenen oğlum AÇ.nin eşi Manuela Ç. yanımıza geldi ve beni yüzümdeki kanlarla dövülmüş halde gördü ve beni alarak kendi evlerine götürdü.



    Bu olaydan önce ve sonra oğlum CÇ. bana ismimle söylemekte, ne haber Sabri demekte, baba dememekte, lan, pu., ib. gibi ağza alınmayacak sözlerle hakaret etmeye devam etmektedir.
    Beni döven, bana hakaret eden oğlum CÇ.yi saklı payı ile birlikte mirasçılığımdan çıkardığımı, hiçbir şekilde bana mirasçı olmamasını istediğimi vasiyet ediyorum. Bu benim son ve gerçek isteğimdir." Diye sözlerini bitirdi.





    VASİYETNAME ÖRNEĞİ



    Vasiyet eden RÖ. şu suretle söze başladı: "Tapu ile sahibi bulunduğum ...ili ...ilçesi... mahallesi...pafta...ada ve ...parselde 1/90 arsa paylı zemin katta bulunan (2) bağımsız bölüm numaralı konut niteliğindeki dairemi eşim ...kızı ...doğumlu SÖ.ye vasiyet ediyorum. Eğer eşim SÖ.benden önce ölürse bu vasiyetimin ortadan kalkmasını istemiyorum. Vasiyetime konu yaptığım dairemin, SÖ. ile ortak çocuklarımız TÖ, ZÖ.ve YÖ.ye eşit hisselerle kalmasını vasiyet ediyorum. Bu benim son ve gerçek isteğimdir." diyerek sözlerini bitirdi.









    İKİ TARAFLI MİRAS SÖZLEŞMESİ ÖRNEĞİ





    Miras sözleşmesi yapmak isteyen miras bırakan aynı zamanda mirasçı AC. Şu suretle söze başladı: (Tapu ile sahibi bulunduğum ...ili... ilçesi... mahallesi... pafta... ada ve ...parselde 1/120 arsa paylı birinci katta bulunan (4) bağımsız bölüm numaralı konut niteliğindeki taşınmazımı eşim...kızı... doğumlu GC.ye vasiyet ediyorum. Eşim GC.nin bu sözleşme ile bana yapmış olduğu vasiyeti de kabul ediyorum. Bu benim son ve gerçek isteğimdir.) diye sözlerini bitirdi.



    Diğer taraf, miras bırakan aynı zamanda mirasçı olan GC. Şu suretle söze başladı: (Bu sözleşme ile eşim AÇ.nin bana yapmış olduğu vasiyeti kabul ediyorum. Ben de adıma kayıtlı bulunan ...plakalı... model....marka özel otomobilimi eşim... oğlu...doğumlu AC.ye vasiyet ediyorum. Bu benim son ve gerçek isteğimdir.) diye sözlerini bitirdi.









    KAYNAKÇA



    1- Ali İhsan Özüğur, Miras Hukuku, c.1, s.397, Prof. Dr. Zahit imre - Prof. Dr. Hasan Erman, Miras Hukuku,s.58
    2- Özuğur, age.c.2 s.1251, İmre-Erman, age.s.56,63
    3- İmre-Erman, age.s.78
    4- Esat Şener, Uygulamalı içtihatlı Vasiyet, s.310
    5- Şener, age.s.307 vd., Lütfü Dalamanlı, Miras Hukuku Tatbikatı, s.128
    6- Dalamanlı, age s 127
    7- Şener, age. s.38
    8- İmre-Erman, age.s.60





    9- Talih Uyar, Türk Medeni Kanunu, Miras Hukuku c.1,s. 624
    10- İmre-Erman, age. s.63, ismail Özmen, Miras Hukuku davaları, s.452
    11- Prof. Dr. Mustafa Dural - Prof. Dr. Turgut Öz, Türk Özel Hukuku,c.4, Miras Hukuku, s.75
    12- İmre-Erman, age.s.60
    13- Özuğur, age.c.1,s.400
    14- İmre-Erman, age.s.57, Özuğur,age.s.442
    15- Özuğur, age.c.1.s.436
    16- Şener, age.s.305
    17- Şener, age.s.306
    18- Ruhi Özüarı, Açıklamalı Noterlik Kanunu, s.93
    19- Uyar, age. age.c.1, s.648
    20- Doç. Dr. O. Gökhan Antalya, Miras Hukuku, s. 92
    21- Uyar, age. c.1, s.611
    22- Uyar, age.c.1, s. 614
    23- Noterlik Tavsiyeleri, Yayın No.62, s.38
    24- Noterlik Tavsiyeleri, Yayın No 62, s 228
    25- Noterlik Tavsiyeleri, Yayın No 62, s.161
    26- Ziya Gökçe, Noterlik Hukuku c.1, s.1070
    27- Özmen, age. s. 480
    28- Uyar, age. c.1, s.734
    29- İmre-Erman, age. s. 123, Antalya, age. s. 151
    30- Şener, age. s. 120
    31- Gürsel Öcal Dörtgöz, Tapu işlemleri s. 447
    32- Metin Yeşil, Türk Medeni Kanununun Tapu Sicil Uygulamaları, s.164
    33- Özuğur, age. c.1, s.593
    34- İmre-Erman, age. s.144
    35- İmre-Erman, age. s. 151
    36- İmre-Erman, age. s. 152 37-Antalya, age.s. 162
    38- Yargıtay Kararlar Dergisi c.3 (1977 yılı) sayı : 1, s. 50, 38-A- İmre-Erman s.96, Prot.
    Dr. Ali Naim İnan-Prof. Dr. Şeret Ertaş-Yrd. Doç. Dr. Hasan Albaş, Türk Medeni Hukuku,
    Miras Hukuku s.196
    39- İmre-Erman, age. s.97, Antalya,age.s.106, Özmen, age. s. 539
    40- Özmen, age. s. 540, İmre-Erman age.s. 201
    41- Antalya, age. s. 172
    42- Özuygur, age. c.s. 70
    43- Uyar, age.c.1, s. 365
    44- Esat Şener, Miras Hukuku c.1, s.222
    45- Antalya, age. s. 165, Şener, Miras Hukuku c.1, s.223, Uyar, age. c.1, s.343 vd.
    46- İmre-Erman, age. s.233 vd.
    47- İmre-Erman, age. s. 235
    48- Şener, Miras H. c.1, s.227 "
    49- Özuğur, age. c.1, s.70, İmre-Erman, age. s. 237 Uyar, age.c.1, s. 350



    51- Imre-Erman, age. s.241
    52- Antalya, age. s. 169, Şener, Miras H. c. 1, s.230, İmre-Erman, age. s. 242
    53- Abdülkerim Yıldırım Türk Hukukunda Ölüme Bağlı tasarruflarda Şart ve Mükellefiyetler, s. 123 İmre-Erman, age. s.455, Antalya, age. 311
    54- Uyar, age. c.3, s.2825
    55- İmre-Erman, age. s. 133, Antalya, age. s.154
    56- Özuğur, age.c.1, s.631, İmre-Erman, age.s.135, Antalya, age. s. 155
    57- Şener, Miras H. c. 2, s. 130
    58- Nazif Kaçak, Miras Hukuku, s. 89 ,58-A-Dural-Öz.,age. s. 156, İnan-Ertaş-Albaş, age. 222, Yıldırım, age.s.74
    59- İmre-Erman, age. s.130, Özuğur age. c.l, s. 631
    60- İmre-Erman, age. s. 128, 193
    61- Şener, Miras H. c.2, s. 127
    62- Özuğur, age. c.1, s.631
    63- İmre-Erman, age. s.66,212, Özuğur,age.c.1, s.398,405, Şener, Vasiyet s. 53, Prof.
    Dr.Kemal Oğuzman, Miras Hukuku s. 53
    64- Özmen, age. s. 466
    65- Özuğur, age. c.1, s.398, 708
    66- Antalya age. s. 140, Özuğur age.c-l, s.400, İmre-Erman age.s. 62,176
    67- İmre-Erman, age. s. 173
    68- Gökçe, age. c.1, s. 272
    69- Mustafa Özbek, Noter senetlerinde Sahtelik, s.50





    Kaynak: Türkiye Noterler Birliği Hukuk Dergisi • Şubat 2008 • Sayı : 137

    <p>İNSANDA YOKSA EDEP... NEYLESİN MEDRESE NEYLESİN MEKTEP... OKUSA ALİM OLSA MERKEP... BAK YİNE MERKEP YİNE MERKEP...</p>