VASİ KARARIYLA BOŞANMA VEKALETİ HK.

  • Değerli meslektaşlarım;


    Vesayet altındaki kişi adına boşanma vekaleti verilmek istenmektedir.
    Vasi kararıyla yapabilirmiyiz, izin gerekir mi veya başka koşul ve şartı varmıdır. Bilgisi olanlar paylaşırsa memnun olurum.

  • Sayın Meslektaşım;


    hakim izni gerekir diye düşünüyorum, geçtiğimiz senelerde düzenlediğimiz vesayeten boşanma vekaletinde biz hakim izni istemiştik, fotoğraf olarakta, hem vasi tayin eden hem de vasi olunan kişini resimlerini yapıştırmıştık. Saygılarımla...

  • Murat Bey,


    Vesayeten düzenlenecek boşanma davası vekaletnamesi için izin alınması gerekiyor,

    Beni kötü biri olarak hatırlamanızın hiç sakıncası yok..!<br />Bana en çok iyi biri olduğumda zarar verdiniz...

  • Hukuk- 1286
    Ankara, 23.01.2008
    Özü: Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar hk.


    G E N E L G E
    ( 1 )


    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA
    ........................ NOTERLİĞİNE



    İlgi : 11.9.1984 tarihli ve 38 sayılı genelge.


    Yürürlükten kaldırılan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 16 ncı maddesinde yer alan “münhasıran şahsa merbut haklar” konusu İstanbul Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Profesörü Sayın Selâhattin Tekinay’a inceletilmiş ve buna ilişkin hazırlanan rapor ilgi genelgemizle duyurulmuştu.
    Mülga 743 sayılı Kanunun 16. maddesine benzer şekilde kaleme alınan, 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 16. maddesi de “Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Karşılıksız kazanmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rıza gerekli değildir.
    Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar haksız fiillerinden sorumludurlar” hükmünü içermektedir.


    Yönetim Kurulumuzun 11.12.2006 tarihli toplantısında 1984 / 38 sayılı genelgenin, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu’na göre yeniden düzenlenmesine ve bu hususta Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığından görüş alınmasına karar verilmiştir.


    Konuya ilişkin olarak adı geçen Dekanlıkça hazırlanan ve Yönetim Kurulumuzun 15.01.2008 tarihli toplantısında görüşülen bilimsel raporda:


    A) Noterlerin Temsil Yetkisi Verilmesini Kapsayan Vekâletname Düzenleyebilecekleri veya Bu Tür Vekâletnamelerdeki İmzayı Onaylayabilecekleri İşlemler :
    - Kazai rüştü talep hakkı (MK. m. 12)
    - Şahsiyet haklarına tecavüzün men'ini talep hakkı (MK. m. 24/25)
    - Adının kullanılması çekişmeli olan kişiye tanınan "korumayı" talep hakkı (MK. 26)
    - Adın değiştirilmesini isteme hakkı (MK. m. 27)
    - Evlenmenin iptalini talep hakkı (MK. m. 148 vd.)
    - Boşanma davası açma hakkı (MK. m.161 vd.)
    - Soybağının reddi (MK. m. 286)
    - Evlenme yoluyla soybağının kurulmasına itiraz hakkı (MK. m. 294)
    - Evlat edinme (MK. m. 305 vd.)
    - Evlatlık ilişkisinin kaldırılması (MK. m. 317/318)
    - Tanıma (MK. m. 295) (Bu konu doktrinde tartışmalı olmakla birlikte, Yönetim Kurulunca önceki genelgede olduğu gibi bu kısımda belirtilmesine karar verilmiştir.)
    - Tanımanın iptalini dava hakkı (MK. m. 297/298)
    - Babalık davası açma hakkı (MK. m. 301)
    - Genellikle kanuni temsilciye tanınan izin veya icazet verme hakları (Nişanlanma, evlenme, evlat edinme gibi hususlar)
    - İstek üzerine kısıtlama talebi (MK. m. 408)
    - Manevi tazminat talep hakkı (BK. m. 47/49, MK. m. 25, MK. m. 121)
    - Bağışı iptal hakkı (BK. m. 244)
    - Eşlerden birinin aile konutu ile ilgili kira sözleşmesinin feshedilmesine, aile konutunun devredilmesine veya aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılmasına ilişkin rızası (MK. m. 194)
    Ancak yukarıda belirtilen işlemlerin yapılabilmesi için vekâletnamede özel yetki verilmesi gerekir.


    B) İradi Temsil Yoluyla Yapılamayacak İşlemler :
    - Nişanlanma (MK. m. 118) ve nişanı bozma hakkı (MK. m. 119 vd.)
    - Evlenme (MK. m. 124 vd.)
    - Zina yapan, hayata kast eden, pek kötü veya onur kırıcı davranışta bulunan eşin affı (MK. m. 161 ve m.162)
    - Eşlerin oturacakları konutu birlikte seçme hakkı (MK. m. 186)
    - Eşlere tanınan evlilik birliğini temsil hakkı (MK. m. 188)
    - Velayet hakkının kullanılması (MK. m. 335 vd.)
    - Ölüme bağlı tasarruf yapma hakkı (MK. m. 502/503; m. 531 vd.)
    - Mirastan yoksunlukta mirasbırakanın affı (MK. m. 578)


    Şahıs varlığı haklarından olan şahsa sıkı sıkıya bağlı haklar, şahsa bağlı hakların özel bir türünü teşkil eder. Şahsa bağlı haklar devredilemeyen ve miras yoluyla geçişe elverişli olmayan haklardır. Bu bağlamda yukarıdaki her iki listede bulunmayan, ancak geniş anlamda şahsa bağlı haklar arasında yer alan intifa hakkı (MK m. 794 vd.), oturma hakkı (MK m. 823 vd) ve diğer şahsa bağlı irtifak hakları ile ölünceye kadar bakma alacaklısının hakkı (BK. m. 519) gibi malvarlığı hakları niteliği taşıyan şahsa bağlı hakların kurulması için iradi temsil yoluna başvurulabileceği hususunda tereddüt etmemek gerekir.” denilmektedir.


    4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre konunun yeniden düzenlenmesi nedeniyle, mülga Türk Kanunu Medenisine göre hazırlanan 11.9.1984 tarihli ve 38 sayılı genelgenin yürürlükten kaldırılmasına Yönetim Kurulumuzun aynı tarihli toplantısında karar verilmiştir.


    Bilgi edinilmesini rica ederim.
    Saygılarımla,



    BAŞKAN



    Hasan YENİ
    (İstanbul 28.Noteri)


    HNT

    *İnsanlar arasında iyilikten başka hiçbir üstünlük kabul etmem. Karakterin olmadığı yerde,<br />ne büyük sanatçı, ne de büyük mücadele adamı vardır. Orada var olan, zamanın yok ettiği,<br />içleri boş yaratıklardır. Bütün mesele, büyük görünmek değil, gerçekten büyük olmaktır.<br />*Beethoven*

  • TÜRK MEDENÎ KANUNU


    Kanun No. 4721

    Kabul Tarihi : 22.11.2001


    ÜÇÜNCÜ AYIRIM


    VESAYET DAİRELERİNİN GÖREVLERİ


    B. İzin
    I. Vesayet makamından


    MADDE 462.- Aşağıdaki hâllerde vesayet makamının izni gereklidir:


    1. Taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir aynî hak kurulması,


    2. Olağan yönetim ve işletme ihtiyaçları dışında kalan taşınır veya diğer hak ve değerlerin alımı, satımı, devri ve rehnedilmesi,


    3. Olağan yönetim sınırlarını aşan yapı işleri,


    4. Ödünç verme ve alma,


    5. Kambiyo taahhüdü altına girme,


    6. Bir yıl veya daha uzun süreli ürün ve üç yıl veya daha uzun süreli taşınmaz kirası sözleşmeleri yapılması,


    7. Vesayet altındaki kişinin bir sanat veya meslekle uğraşması,


    8. Acele hâllerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve konkordato yapılması,


    9. Mal rejimi sözleşmeleri, mirasın paylaştırılması ve miras payının devri sözleşmeleri yapılması,


    10. Borç ödemeden aciz beyanı,


    11. Vesayet altındaki kişi hakkında hayat sigortası yapılması,


    12. Çıraklık sözleşmesi yapılması,


    13. Vesayet altındaki kişinin bir eğitim, bakım veya sağlık kurumuna yerleştirilmesi,


    14. Vesayet altındaki kişinin yerleşim yerinin değiştirilmesi.


    Acil durumlardan bahsedilmekle birlikte bunun tarafımızdan tespiti mümkün olmadığı için mahkemeden karar alınması gerekmektedir diye düşünüyorum, selam ve dua ile...

    <p>İNSANDA YOKSA EDEP... NEYLESİN MEDRESE NEYLESİN MEKTEP... OKUSA ALİM OLSA MERKEP... BAK YİNE MERKEP YİNE MERKEP...</p>


  • Veli olarak atanınca mahkemeden ek karar almak gerekir mi ?


    Vasi demek istediniz galiba, eğer yeni dava açılacak ise mahkemeden ek karar gerekir, ama açılmış mevcut bir davanın takibi için verilecek ise ek karara gerek yoktur, selam ve dua ile...

    <p>İNSANDA YOKSA EDEP... NEYLESİN MEDRESE NEYLESİN MEKTEP... OKUSA ALİM OLSA MERKEP... BAK YİNE MERKEP YİNE MERKEP...</p>

  • vasinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 462. ve 463. maddelerinde tahdidi olarak sayılan işlemleri yapabilmesi için mahkemeden izin alması zorunlu olmakla birlikte, alınan izni takiben ya da kanunda sayılan hallerden hariç yapılması lüzumlu işlemlerin takibi için avukata vekaletname verilmesi durumunda ise mahkemeden izin alınmasına gerek olmadığı düşünülmektedir.”
    Denilmektedir.


    2002/51 No.lu genelge, özetle;
    Vasi demek istediniz galiba, eğer yeni dava açılacak ise mahkemeden ek karar gerekir, ama açılmış mevcut bir davanın takibi için verilecek ise ek karara gerek yoktur, selam ve dua ile...

    &quot;Ağzıyla kuş tutsa da sevemediğim insanlar var benim! Bir de canımı okusa bile sevmekten vazgeçemediklerim..&quot;

  • 27.08.2009 tarihli 24 numaralı Genelge


    Söz konusu maddelerde tahdidi olarak belirtilen işlemlerin, vasi tarafından yapılabilmesi için mahkemeden izin alınması gerektiği belirtilirken, bu işlemlerin vekil tarafından yapılması için vekaletname düzenlenmesi sırasında mahkemeden izin alma zorunluluğu getirilmemiştir. Ancak, izin alınmasının zorunlu olduğu işlemler için vekaletname verilmesi durumunda, söz konusu vekaletnamelere dayanarak işlem yapılabilmesi için, mahkemeden izin alınması gerekeceğinden ve aksi takdirde vekaletname herhangi bir anlam ifade etmeyeceğinden, kısıtlıların zarar görmesine, çıkarlarının gözetilmesine yönelik olarak ilgi (a) sayılı yazımız ile vekaletname düzenlenmeden önce vasinin izin alması gerektiği belirtilmişti.


    Bu itibarla; Kanunda belirtilen işlemler için vekaletname verilmesi durumunda söz konusu işlemin mutlaka yapılacağı sonucu çıkmayacağından ve bu durumda mahkemelerin iş yükünün de artacağı göz önüne alınarak Türk Medeni Kanununun 462. ve 463. maddelerinde belirtilen işlemleri yapmak için vasinin Kanunda öngörülen makamlardan izin alması gerektiği, bu işlemler için vekaletname düzenlenmesi sırasında ise izin alınmasına gerek olmadığı düşünülmektedir.” denilmektedir.