POLİS OKULU YÜKLENME SENEDİ

  • arkadaşlar, 18 yaşından küçük olduğu için sadece babası imzaladı. Kefil ise amcası oldu. Size sorum
    1-Yüklenme senetlerinde 18 yaşını doldurmuş 1.derece akrabalar dahi kefil olabilir mi?(çocuğun abisi olabilir mi?)
    2-Noter sadece babanın imzasını aldı. Çocuğun annesininde imza atması gerekmezmiydi.?
    3- 33,8 Taahhütname Harca tabi damgasızda değer girerek ve İMZAYI 1 alarak kestim ?
    cevaplarınız için teşekkür ederim. :)


  • 1- abiside kefil olabilir
    2-sadece babasının imzası yeterli oluyor
    3-doğru koddan kesmişsniz sorun yok kolay gelsin.


  • Değerli meslektaşım;


    Makbuz kesme işlemini doğru yapmışsınız lakin işlemde babanın alınması yeterli değil çocuk reşit değil ise bu demektir ki işlem velayeten yapılacak diğer bütün noterlik işlemlerinde uyguladığınız velayet işlemini uygulamanız gerekir yani kişi reşit değil ise anne ve baba müşterek kullanır velayeti şayet baba veya anne ölü ise bunu alınacak bir nüfus kaydı ile işleme belirtirsiniz veya ayrı lar ise velayet kararını istersiniz farklı şehirlerde ise işleminize katılamama sebebini kişinin beyanı olarak işlemin altına not düşerek yapılmasını öneririm.





    TÜRK MEDENİ KANUNU
    ALTINCI AYIRIM
    VELÂYET
    A. Genel olarak
    I. Koşullar
    MADDE 335. (Eski 262 Md )- Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velâyeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velâyet ana ve babadan alınamaz.


    Hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velâyeti altında kalırlar.


    II. Ana ve baba evli ise
    MADDE 336. (Eski 263 Md )- Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velâyeti birlikte kullanırlar.


    Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir.


    Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.


    III. Ana ve baba evli değilse
    MADDE 337.- (Eski M** d ) Ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir.


    Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velâyet kendisinden alınmışsa hâkim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velâyeti babaya verir.

  • POLİS OKULU TAAHHÜTLERİNDE ÇOCUĞUN YAŞI TUTMUYORSA ANNE BABA BİRLİKTE ÇOCUĞA VELAYETEN İMZALAMASI GEREKİR.



    SADECE KYK NIN TAAHHÜTNAMELERİNDE BABA TEK VEREBİLİR DİYE BİR GENELGE VAR


    ONUN DIŞINDAKİ İŞLEMLERDE ÇOCUĞA VELAYETEN ANNE BABA BİRLİKTE İMZALAMASI GEREKİR.

  • Erkan bey dikkat çektiğiniz konuya %100 katılıyorum. Ama babası sıfatıyla bizim bu işlemi icra etmemizde hiç bir sakınca yoktur. Örneklendirmek gerekirse; çocuğun babasının Akçakoca'da annesininde Kartal'da olduğunu varsayalım. Böylece babası sıfatıyla sizin noterliğinizde, annesi sıfatıyla da bizim noterlikte bu işlem pek tabii yapılabilir(yani böyle bir ihtimal olabilir)Medeni kanun gereğince reşit olmayan birine ancak anne ve baba velayet eder biliyorum ama sadece babasının imzaladığı bahsi geçen işlemi okullar kabul etmekte. Bizim mevzuatımız gereği şöyle yazamayız: Ali Gel'e velayeten Vel Gel. Ancak şöyle yazabiliriz:Ali Gel'e babası sıfatıyla Veli Gel. Böylece ne şişi nede kebabı yakmamış oluyoruz diye düşünüyorum.

  • MURAT KARDEŞİM VELAYETEN DEMEK GEREKİR
    VELAYETEN DERKENDE VELAYETE UYGUN DAVRANARAK
    ANNE VE BABA İLE BİRLEKTE İMZALAMASI GEREKİR


    İSTİSNA OLAN TEK EVRAK KYK BURS TAAHHÜTLERİDİR.ONLAR İÇİN GENELGE VAR.


    MUVAFAKATNAME İÇİN ENGEL YOK
    ANNE OLDUĞU YERDEN BABADA OLDUĞU YERDEN VEREBİLİR.İKİ MUVAFAKATNAME BİRLEŞTİRELEREK İŞLEM YAPILIR DİYE DÜŞÜNÜYORUM SAYGILAR.

  • Anne ve baba birlikte veya ayrı ayrı öğrencinin taahhüt senedini imzalamaya yetki verir. Kefilde kim olursa olsun bir önemi yok. (Mutlaka ben anne ve babanın muvafakatının alınması görüşündeyim. )


  • Erkan bey dikkat çektiğiniz konuya %100 katılıyorum. Ama babası sıfatıyla bizim bu işlemi icra etmemizde hiç bir sakınca yoktur. Örneklendirmek gerekirse; çocuğun babasının Akçakoca'da annesininde Kartal'da olduğunu varsayalım. Böylece babası sıfatıyla sizin noterliğinizde, annesi sıfatıyla da bizim noterlikte bu işlem pek tabii yapılabilir(yani böyle bir ihtimal olabilir)Medeni kanun gereğince reşit olmayan birine ancak anne ve baba velayet eder biliyorum ama sadece babasının imzaladığı bahsi geçen işlemi okullar kabul etmekte. Bizim mevzuatımız gereği şöyle yazamayız: Ali Gel'e velayeten Vel Gel. Ancak şöyle yazabiliriz:Ali Gel'e babası sıfatıyla Veli Gel. Böylece ne şişi nede kebabı yakmamış oluyoruz diye düşünüyorum.


    Arkadaşlar, annesi sıfatıyla ..... yada babas sıfatıyla ...... yazarak yapılmasında nasıl bir engel olacak anlayamadım. Tamam velayeten hareket esnasında her iki ebeveyn imzası aynı anda gerekir bu konuda hemfikirim. Ancak yukarıdada belirttiğim gibi nasıl olamıyor anlamadım.


  • Değerli meslektaşım rica etsem bu genelgeyide bizlerle paylaşırmısınız ?


    Kanunlarımıza göre 18 yaşından küçük bir kimseye ait işlemin velayeten imzalanması yolu ile yapılması halinde işlem hukuken geçerlidir. Bu itibarla kuruma verilecek taahhütnamelerin 18 yaşından küçük öğrencinin yalnızca velisi tarafından imzalanması halinde geçerli olacağından şüphe yoktur. (Genelge 1988/78) http://www.tnb.org.tr/GenelgeD…URU=GENELGE&ULAS=55157&K=

    Beni kötü biri olarak hatırlamanızın hiç sakıncası yok..!<br />Bana en çok iyi biri olduğumda zarar verdiniz...

    Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen ÖZGÜR İLTAŞ ().

  • Özgür kardeşim belirttiğiniz genelge 1988 yılına ait bildiğim kadarı ile şayet yanılmıyor isem Medeni Kanun 2001 yılında yeniden düzenlendi. Selamlar...

  • Nacizane bende birşeyler söylemek isterim.Sizler gibi anında genelge tarih ve sayısı ile ilgili bilgi verme becerim yok, (SİZLERİN BU BİLGİ VERİŞİNİZİ TAKTİRLE KARŞILIYORUM, VE İNANIN İMRENİYORUM)-Her ne kadar bazı şeyleri biliyor olsamda o konu ile ilgili genelgenin tarih ve sayısını anında hatırlayamam, fakat bu konuda ben de anne baba ayrı ayrı şehirlerde ise burda hangisi var ise .....velayeten annesi ya da .....velayeten babası sıfatı ile diye yazıp imzasını alıyorum ve medeni kanundan da bahsederek tek başına bunun bir işe yaramayacağını ve ikinizin imzasının olması gereken bir evrak olması gerektiğini söylüyorum.Vatandaş tamam zaten o da ordan yaptıracak diyor, tamam diyorum. Yaptırmadığı taktirde zaten ilgilinin işi gittiği merciden eksik diye geri dönecektir.

    Sabır, suskunluk değil, işitilmeyen bir feryattır!....<br />Her kişinin değil, er kişinin harcıdır.

  • Erkan Bey;


    Evet yeniden düzenlendi, ben sadece o şekil bir genelgenin var olduğunu belirtmek için ekledim. Ancak velayeten tek taraflı yapılacak işleme: ilgiliye TMK.nun 336 maddesi hatırlatıldı. Babanın/annenin rahatsızlığı nedeni ile işleme katılamadığı beyan edildi. şeklinde bir ibare eklenerek işlemin yapılmasında hiç bir sakınca olmayacağını düşünmekteyim.

    Beni kötü biri olarak hatırlamanızın hiç sakıncası yok..!<br />Bana en çok iyi biri olduğumda zarar verdiniz...

    Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen ÖZGÜR İLTAŞ ().

  • 2002/13 genel yazı den alıntı


    DEĞERLİ MESLEKTAŞIM BEN BU GENEL YAZIDA ANNE VE BABANIN BİRİSİNİN İŞLEMİ YAPABİLEEĞİ HAKKINDA BİR HUSUSA RASTLAYAMADIM.


    Yine uygulamada duraksamalara neden olan bir hususta, Kredi Yurtlar Kurumundan alınacak kredi için, hâkim iznine gerek olup olmadığı, ana ve babanın birlikte onay vermesi gerekip gerekmediğidir.
    Bilindiği gibi, T.M.K.nun 343 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre “velâyet altındaki çocuğun fiil ehliyeti, vesayet altındaki kişinin ehliyeti gibidir”.
    Kredi Yurtlar Kurumundan öğrenim için kredi alınacağına göre, velâyet altında bulunan çocuğun, ayırt etme gücüne sahip küçük olduğu, yani sınırlı ehliyetsizler grubuna girdiği muhakkaktır.
    Sınırlı ehliyetsizler, T.M.K.nun 16 ncı maddesine göre yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Ancak, karşılıksız kazanmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rıza gerekli bulunmamaktadır.
    T.M.K.nun 343 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre, çocuk, borçlarından ana ve babanın çocuk malları üzerindeki haklarına bakılmaksızın kendi malvarlığı ile sorumludur.
    T.M.K.nun 342 nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre, vesâyet makamının iznine bağlı hususlar dışında, kısıtlıların temsiline ilişkin hükümler velâyetteki temsilde de uygulanır.
    Yani, vesayet makamının izni T.M.K.nun 462 nci ve 463 üncü maddelerde sayılmıştır. Bu maddeler vasi yönünden söz konusu olup, veli bakımından söz konusu değildir. Ancak, Kanunun yasal temsilcinin onayını aradığı yerlerde yasal temsilci kavramına veli de girdiğinden, kısıtlıların temsiline ilişkin hükümler bu yönden veliler için de geçerli olacaktır.
    Velâyet altındaki çocuk ayırt etme gücüne sahipse ana ve babasının rızası ile borç altına girebileceklerinden,
    - Hâkimin iznine gerek yoktur.
    - Ana ve babanın birlikte hareket etmeleri gerekir.


  • Nacizane bende birşeyler söylemek isterim.Sizler gibi anında genelge tarih ve sayısı ile ilgili bilgi verme becerim yok, (SİZLERİN BU BİLGİ VERİŞİNİZİ TAKTİRLE KARŞILIYORUM, VE İNANIN İMRENİYORUM)-Her ne kadar bazı şeyleri biliyor olsamda o konu ile ilgili genelgenin tarih ve sayısını anında hatırlayamam, fakat bu konuda ben de anne baba ayrı ayrı şehirlerde ise burda hangisi var ise .....velayeten annesi ya da .....velayeten babası sıfatı ile diye yazıp imzasını alıyorum ve medeni kanundan da bahsederek tek başına bunun bir işe yaramayacağını ve ikinizin imzasının olması gereken bir evrak olması gerektiğini söylüyorum.Vatandaş tamam zaten o da ordan yaptıracak diyor, tamam diyorum. Yaptırmadığı taktirde zaten ilgilinin işi gittiği merciden eksik diye geri dönecektir.


    Arkadaşlar bunun sağı, solu,önü, arkası yanı yok . Cevap bu. Bu kadar basit bir konu niye uzar ki. Metin kısmına anne veya baba dışarıda il dışında vesair tek imza olmasının nedenide yazılmalı.


  • Erkan Bey;


    Evet yeniden düzenlendi, ben sadece o şekil bir genelgenin var olduğunu belirtmek için ekledim. Ancak velayeten tek taraflı yapılacak işleme:ilgili ye TMK.nun 336 maddesi hatırlatıldı. Babanın/annenin rahatsızlığı nedeni ile işleme katılamadığı beyan edildi. şeklinde bir ibare eklenerek işlemin yapılmasında hiç bir sakınca olmayacağını düşünmekteyim. Selamlar...


    Özgür bey;


    Sanırım anlaşılamayan bir durum var ben reşit olmayan ilgilinin anne ve babasından birisi işlemi yapamaz demedim tabi ki yapar lakin taraflardan birinin işleme neden katılamadığının işlemlede belirtilerek yapılabileceğini bu konudaki ilk yazımda zaten yazmışım sizinde belirttiğiniz üzere (ilgili ye TMK.nun 336 maddesi hatırlatıldı. Babanın/annenin rahatsızlığı nedeni ile işleme katılamadığı beyan edildi.) şeklinde işleme not düşülerek yapılmasında bende bir sakınca göremiyorum. benim anlatmak istediğim böyle bir not düşülmeden işlemin yapılmasının sıkıntı yaratabileceği hususu

    <p>"Sabrın kendisi acıdır, lakin meyvesi tatlıdır"</p>

    Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen Erkan ().