Tebliğ işlemleri hk.

  • Hukuk- 5962



    Ankara, 14/03/2012


    Özü: Tebliğ işlemlerinde, noterlerce doğrudan Adrese Dayalı Kayıt Sisteminden adres tespitinin yapılamayacağı hk.



    G E N E L G E


    ( 4 )



    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA


    ........................ NOTERLİĞİNE





    İşlem ilgililerinin, muhatapların adreslerini bilmediklerini bildirmeleri ve talepleri halinde, noterlerce Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminden adres tespiti yapılıp yapılamayacağı hususunda Birliğimize yapılan başvurular Yönetim Kurulunda görüşülmüş ve alınan karar uyarınca konuya ilişkin olarak Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden görüş istenmiştir.



    Adı geçen Genel Müdürlükçe gönderilen ve Yönetim Kurulunun 12/03/2012 tarihli toplantısında görüşülen 2/2/2012 tarihli ve 1515-3025 sayılı cevap yazısında:



    "Bilindiği üzere, 11.01.2011 tarihinde değişen Tebligat Kanununun 10. maddesi, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.


    Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.


    Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir." hükmünü ve yine,


    Tebligat Tüzüğünün 13. maddesi ise, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa kendi müracaatı, diğer alakalıların bildirmesi, mevcut vesaik tahkikat veya sair suretlerle bilinen en son adresinde yapılır.


    Tebligat yapılacak adresin takdiren tespit edilmiş olması lazımdır. Gösterilen adreste tebligat yapılmayan ahvalde, tebligatı çıkaran merci tarafından memurların ve diğer meslek ve sanat erbabının adresleri mensup oldukları teşkilattan, avukatlarınki barodan veya Adliye Vekâletinden, askeri şahısların adresleri askerlik şubesi, Milli Müdafaa Vekâleti gibi salahiyetli mercilerden sorulur.


    Bu merciler sorulan adresi en kısa zamanda ve sahih olarak bildirirler." hükmünü içermektedir.



    Anılan maddeler birlikte değerlendirildiğinde, Tebligat Kanununun 10. maddesinin "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır." şeklindeki ilk cümlesinde sözü edilen "şahsın bilinen en son adresinden" kastın, tebliğ isteyenin beyanına göre bilinen adres olduğu, buna göre noterlerce doğrudan Adrese Dayalı Kayıt Sisteminden adres tespitinin yapılmayıp, ilgili tarafından bildirilen adrese çıkartılacak tebligatın yapılamaması hâlinde, muhatabın Adrese Dayalı Kayıt Sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine tebligat yapılması gerektiği düşünülmektedir."


    denilmektedir.



    İlgili tarafından bildirilen adrese çıkartılacak tebligatın yapılamaması hâlinde;


    25 Ocak 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16'ncı maddesinin ikinci fıkrası ile 79'uncu maddesi uyarınca, muhatabın Adrese Dayalı Kayıt Sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine gönderilecek sonraki tebligata ilişkin tebliğ zarfının açık mavi renkte olması,


    Bu zarf üzerine de, adresin muhatabın Adrese Dayalı Kayıt Sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğuna ve bu adrese tebligat yapılacağına dair açıklama konulması,


    gerektiğinin dikkate alınmasını rica ederim.



    Saygılarımla,





    Fahri KÖSE


    BAŞKAN


    (Beyoğlu 37. Noteri)




    Slm arkadaşlar. Genelgeye göre uylamanız varmı? cevaplarınız için şimdiden teşekkürler..

  • Sema hanım henüz uygulamamız yok ama, mavi A4 kağıdı aldık, tebligat geri dönüp tekrar gönderilmek istenirse tebliğ zarfını bu kağıda yazdırıcaz:), adresi biz sorgulayamayacağımız için, nüfustan adresi aldırıcaz, selamlar