senet protesto

  • Ankara. 17.5.1989
    Özü ; Tüzel kişiliği olmayan senet alacaklıları Hk.


    G E N E L G E
    (42)


    Son zamanlarda noterlere protesto için getirilen bazı senetlerin alacaklı kısmında yalnızca «Nil Ticaret>> veya «Sel Ticaret>> gibi ünvanlar kullanıldığı, bu ünvanların yanında alacaklının isim ve soyadına yer verilmediği görülmüştür.


    Malumları olduğu üzere tüzel kişiliği bulunmayan alacaklıların, senedin alacaklı kısmına ad ve soyadlarının yazılması kanun gereğidir. Türk Ticaret Kanununun bu hükmüne rağmen alacaklının isim ve soyadı yazılmayarak düzenlenen senetlerin hukuken protesto edilmeside mümkün bulunmamakta ve bu nedenle senet sahipleri ile noterler arasında münakaşalar çıkmaktadır.


    Bu itibarla konunun incelenmesi ve görüşümüzün uygun bulunması halinde Bankaların uyarılmasına ilişkin yazımıza Türkiye Bankalar Birliği Genel Sekreterliğinden gönderilen 4.5.1989 tarih ve 8921 sayılı yazıda: <<senet tanziminde, tüzel kişiliği olmayan alacaklıların senedin alacaklı kısmına unvanla yetinilmeyip, mutlaka ad ve soyadlarının yazılması gereği 4.5.1989 tarihli mektubumuzla Birliğimize üye Banka Genel Müdürlüklerine duyurulmuştur.>> denilmektedir.


    Bilginizi rica ederim.
    Saygılarımla.


    Türkiye Noterler Birliği Başkanı
    Rasim EYÜBOĞLU
    (Ankara 24. Noteri)
    Not : Konunun her noter tarafından
    çalıştığı Bankalara duyurulması rica.


    Ankara, 23.8.1988
    Özü : Bankalarca PROTESTO için getirilen bazı senetlerin kabul ediImemesi Hk.


    GENELGE
    (56)


    PROTESTO edilmek üzere bankalarca noterlere getirilen bazı senetlerde kanunlarca aranılan ve geçerlik şartı durumunda bulunan bilgilerin bulunmadığı veya üzerinde tahrifat sayılabilecek oynamaların mevcut olduğu görülmektedir.


    Bir senedin kıymetli evrak kabul edilebilmesi ve PROTESTOya tabi tutulabilmesi için
    Türk Ticaret Kanununda sayılan tüm bilgileri ihtiva etmesi gerekmektedir. Bu nedenle tanzim tarihi, vade tarihi, miktarı, borçlusu veya lehder konusunda noksan bilgiler bulunan senetlerle tanzim veya vade tarihlerinde düzeltmeler bulunan senetlerin PROTESTO için bankalara gönderilmemesi konusunda uyarılmaları hususu bugünkü tarihli yazımızla Bankalar Birliğinden rica olunmuştur.


    Uygulamada birlik sağlanması ve çeşitli uygulamalar nedeniyle şikayetlere
    meydan verilmemesi için noterlerimizinde yukarıda sayıldığı şekilde noksan
    bilgileri ihtiva eden veya tarihler üzerinde tahrifat bulunan senetleri PROTESTO
    için kabul etmemeleri gerektiğinin noterlerimize bir kere daha duyurulmasında yarar görülmüştür.


    Bilinmesini ve buna göre işlem ifasını rica ederim.
    Saygılarımla;


    Türkiye Noterler Birliği Başkanı
    Rasim EYÜBOĞLU
    (Ankara 24. Noteri)

  • Sayın Ç.Ayça Bononun zorunlu unsurları arasında borçlunun ismi değil; imzanın varlığı önemlidir. Diğer bir söyleyişle asıl olan imzadır. İmzanın kime ait olduğu tespit edilebiliyorsa ismin yazmaması senedin kambiyo vasfını ortadan kaldırmaz. Dolayısı ile benim kanaatime göre bu senet protesto edilir.

    Ancak alacaklı kısmında bu eksiklik var ise protesto edemeyiz. Sayın Erkan AKYÜZ' ün yukarıda eklemiş olduğu 1989/42 sayılı genelge de belirtildiği gibi tüzel kişiliği olmayan alacaklıların ünvanları yanında gerçek şahsın isminin de yazılı olması gerekmektedir. Yani senedin alacaklı kısmında tüzel kişi ünvanı yazmıyorsa ya da tüzel kişiliği olmayan ünvanların yanında gerçek kişinin adı soyadı yazmıyorsa o senedi protesto edemeyiz.

  • T.C. YARGITAY
    Hukuk Genel Kurulu


    Esas: 2001/11-199
    Karar: 2001/244
    Karar Tarihi: 14.03.2001


    ÖZET: Kural olarak kambiyo senetlerinde lehdar hanesine hakiki ve hükmi şahsın belirli şekilde yazılması şarttır. Ne var ki, lehdarın eksik ifade edilmesi ve bunun sonradan belirli hale dönüştürülmesi durumunda yasal kuralın tamamlanmış olduğunun kabulü gerekir. Dahası bononun bu yönde usulsüzlük durumunu bilen ve imzalayan borçlunun daha sonra bu eksikliğe dayanması iyiniyet ile bağdaşmaz. Öte yandan bononun ciro şerhinde lehdarın tam hüviyeti belirlenmiş olmakla eksikliğin tamamlanmış olduğu da açıktır. O nedenle bozma kararında ve yukarıda açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekir.


    (743 S. K. m. 2) (6762 S. K. m. 583, 688, 689)


    Dava: Taraflar arasındaki "istirdat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 27.4.2000 gün ve 2000/18 E-397 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,


    Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 11.9.2000 gün ve 2000/5669-6542 sayılı ilamı ile;


    (...Davacı vekili, müvekkilin keşidecisi olduğu ve davalının ciro yoluyla sahip olduğu senedin lehdarın gerçek veya tüzel kişiliği bulunmaması, cirodaki imzanın da yetkili şahsa ait olmaması nedeniyle kambiyo senedi vasfında olmadığını, ancak, davalının icra takibi ile müvekkilinden 65.700.000 lira tahsil ettiğini ileri sürerek, bu meblağın %80 faizi ile istirdadını talep ve dava etmiştir.


    Davalı vekili cevabında, senedin geçerliliğinin merci hakimliğince belirlenip, kararın kesinleştiğini, davacının cirosunun sahteliğine dayanamayacağını, kaldı ki, cironun geçerli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.


    Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere nazaran, senette lehdar olarak tüzel kişiliği olmayan "U. Dershanesi"nin gösterildiği, ciro kısmında Ltd. Şti. kaşesi mevcut ise de, ciro imzasının şirketin yetkili temsilcisine ait olmadığı, bu durumda, adi senet hükmündeki belge ile kambiyo hukukuna mahsus takip yapılamayacağı, bu yolla yapılan takip sonunda tahsil edilen paranın iadesi gerektiği sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.


    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.


    Dava, kambiyo senedine dayalı icra takibi sonunda ödenen meblağın istirdadına ilişkindir.


    Davacı, lehdar hanesinde "U. Dershanesi" yazan bonoyu imzalamış, bilahare, senedin arkası "U, E. Öğr. Ltd." kaşesi ile imzalanarak davalıya ciro edilmiştir. Davacı bu davada sonuç olarak, dava konusu senedin lehdarın bulunmadığından kambiyo senedi vasfında olmadığını ileri sürmekte ise de, daha baştan lehdar hanesinde "U. Dershanesi" yazılı senedi gördüğü halde imzalayan davacının böyle bir iddiası tipik olarak MK.'nun 2'nci maddesine aykırı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğundan hukuken himaye edilemez.


    Kaldı ki, ciro kısmındaki şirket unvanı nazara alındığında senedin ön yüzünde lehdar ünvanının eksik yazılması sonuca etkili olmadığı gibi, senedin arkasını ciro eden M. A. U.'ın da dosyaya ibraz edilen Ankara 41'nci Noterliğince düzenlenmiş 9.4.1997 tarihli vekaletname kapsamına göre, senet imzalama yetkisi de dahil olmak üzere çok geniş kapsamlı şirketi temsil ve yetkiye sahip olduğu görülmektedir.


    Bu durumda mahkemece, kambiyo hukukuna mahsus takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    Temyiz Eden: Davalı vekili


    Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:


    Karar: Kural olarak kambiyo senetlerinde Lehdar hanesine hakiki ve hükmi şahsın belirli şekilde yazılması şarttır. Ne var ki, Lehdarın eksik ifade edilmesi ve bunun sonradan belirli hale dönüştürülmesi durumunda az yukarıda açıklanan kuralın tamamlanmış olduğunun kabulü gerekir. Dahası bononun bu yönde usulsüzlük durumunu bilen ve imzalayan borçlunun daha sonra bu eksikliğe dayanması Medeni Kanunun 2'nci maddesi ile bağdaşmaz (Bkz. Prof. Dr. F. Ö., Kıymetli Evrak Hukuku Ankara 1997 Sh. 489, 494). Öte yandan bononun ciro şerhinde Lehdarın tam hüviyeti belirlenmiş olmakla eksikliğin tamamlanmış olduğu da açıktır. O nedenle bozma kararında ve yukarıda açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 14.3.2001 gününde, oybirliği ile karar verildi.


    Saygılarımla.

  • T.T.K.
    Bono veya Emre Yazılı Senet


    A) Unsurlar
    MADDE 776-(1) Bono veya emre yazılı senet;
    a) Senet metninde “bono” veya“emre yazılı senet” kelimesini ve senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,
    b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini,
    c) Vadeyi,
    d) Ödeme yerini,
    e) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını,
    f) Düzenlenme tarihini ve yerini,
    g) Düzenleyenin imzasını,
    içerir.
    B) Unsurların bulunmaması
    MADDE 777-(1) İkinci ilâ dördüncü fıkralarda yazılı hâller saklı kalmak üzere, 776 ncı maddede gösterilen unsurlardan birini içermeyen bir senet bono sayılmaz.
    (2) Vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır.
    (3) Açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılır.
    (4) Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.

    Bu karar ve TTK 776 gösteriyorki (bonoda önemli olana Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adının olması koşulu ) Ayhan bey üstadım yorumunda haklı kendisine teşekkür ediyor saygı ve selamlarımı sınıyorum...

  • ÖDEYECEK: GENÇLER HAFRİYAT İNŞ MAK VE DIŞTİC ŞTİ
    arkadaşlar senette böyle yazıyo ltd mi aş olduğu vesir belli değil protesto edilirmi ÖDEYECEK : (Borçlu) e) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını, (ALACAKLI)
    Bu senet protesto olur.