Müfettişler ve Ceza hk

  • Merhaba,



    Bilindiği üzere teftiş esnasında eksik yada hiç alınmayan vergilerden dolayı Müfettişler, Gelir idaresi başkanlığına ihbarda bulunurlar.



    Bu ihbar neticesinde Vergi Müfettişleri konuyu tekrar incelemeye alır ve kendi kanaatlerincede ceza kesilmesi gerekiyorsa Noter'e eksik aldıkları (düzenleme işlem ve maktu olanlar hariç ) damga vergisinin 1 katı oranınca ve ayrıca eksik alınan damga vergisinin yüzde 10 u uyarınca ceza kesiyorlar.



    Bir katı oranınca ceza yazmalarına sebep ise 48 sayılı tebliğdir. Tebliğde yanlışlık vardır diyerek itiraz edilmesi sonucunda Danıştay tebliğin yanlış olduğuna Noter'e sadece Yüzde 10 ceza kesilebilir demiştir.



    Fakat bu hüküme rağmen bazı Vergi Müfettişleri hali hazırda iki cezayı bir uygulamaktadırlar. Bu duruma Danıştayın kararı ile itiraz eden Noter'ler davaları kazanıp sadece yüzde 10'luk kısmı ödemektedirler.





    Danıştayın bu kararı ile itiraz edilen ve kazanılan davalara ilişkin örnekler eğer elinizde mevcut ise lütfen bizlerle paylaşınız.





    Saygılarımla

  • T.C.
    DANIŞTAY
    Yedinci Daire
    Esas : 1997/2770
    Karar : 1999/773
    Tarih : 25.02.1999
    ÖZET : Üzerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakıldığında akit olduğu anlaşılan
    kağıtlar damga vergisine tabidir. (488 s. Damga Vergisi K. m. 1, 3, 6) (213 s. VUK. m. 355)
    KARAR METNİ :
    Temyiz İsteminde Bulunan : ... Tekstil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
    Vekili: Av. ...
    Karşı Taraf : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
    İstemin Özeti : Davacı şirketin Ekim 1992 dönemine ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucu
    düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden tarh edilen kaçakçılık cezalı damga vergisi ile kesilen
    özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı; Damga Vergisi Kanununun 1, 3 ve
    6”ncı maddelerinden bahisle, dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin ortaklarından ... Anonim
    Şirketine ait hisse senetlerinin satın alınmasına ilişkin olarak, bir nüsha düzenlenen “makbuz” ibareli
    kağıtta, kaç adet hisse senedinin ne kadar liraya satıldığı, satış bedelinin hangi tarihlerde ödendiği ve
    ödemesi kağıtta yazılı tarihlerde yapılmak üzere kaç adet hisse senedinin teslim alındığı hususlarının
    yer aldığı, bu kağıdın yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konulmak suretiyle
    düzenlendiği, herhangi bir hususu ispat ve belli etmek niteliği taşıdığı, ibraz edilebilecek durumda
    olduğu, ayrıca kağıdın üzerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakıldığında da akit
    olduğu anlaşıldığından, davacı şirketin bu sözleşmeden doğan Ekim 1992 döneminde beyan dışı
    bıraktığı matrah üzerinden hesaplanan damga vergisinde isabetsizlik olmadığı, öte yandan Vergi Usul
    Kanununun 355”inci maddesinin b fıkrasında, damga vergisinin ilgili vergi kanununda belli edildiği
    şekilde ifa edilmemesi hallerinde, nispi vergilerde yüzde on nispetinde usulsüzlük cezası kesileceği
    hükme bağlandığından, kesilen usulsüzlük cezasında da isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle
    reddeden İstanbul 2. Vergi Mahkemesinin 28.5.1997 gün ve E:1995/1674: K:1997/1122 sayılı
    kararının; vergisi uyuşmazlık konusu olan “makbuz” adındaki kağıtların düzenlenme zorunluluğu
    olmadığı halde yalnızca iç işlemlerin ayarlanması açısından düzenlendiği bu itibarla vergiye tabi
    olmadığı ileri sürülerek bozulması ve duruşma yapılması istenilmektedir.
    Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
    Tetkik Hakimi Mesude Gündüz”ün Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar 2577 sayılı
    Kanunun 49”uncu maddesinin 1”inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz
    istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
    Danıştay Savcısı Yavuz Yoklamacıoğlu”nun Düşüncesi: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
    49”uncu maddesinin 1”inci fıkrasında: temyiz incelemesi sonunda Danıştay”ın: a) Görev ve yetki
    dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerine uyulmamış
    olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı öngörülmüştür.
    Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, yukarıda belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığı gibi
    mahkeme kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, bu kararın bozulmasını sağlayacak
    nitelikte de görülmemektedir.
    Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle mahkeme kararının onanmasının gerektiği
    düşünülmüştür.
    Sayfa 60
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek işin gereği
    görüşüldü:
    Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle, gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararı, aynı
    gerekçe ve nedenlerle dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar
    sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine:
    kararın onanmasına: 25.2.1999 gününde oybirliği ile karar verildi. Kaynak : DKD. Sayı 101 s : 472


    Eksik ya da Hiç Ödenmeyen Damga Vergilerinden Dolayı Noterlerin Sorumluluğu Yazdır e-Posta


    08 Mart 2013
    Image
    I- GİRİŞ


    Noterler yaptıkları işlemlerden dolayı tahsil ettikleri damga vergilerini 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 22. Maddesinde belirtilen zamanlarda ilgili vergi dairesine yatırmak ile mükelleftirler. Burada noterlere düşen en büyük sorumluluk düzenledikleri ya da tasdikini gerçekleştirdikleri evrakların mahiyetini ve damga vergisinin matrahını doğru olarak tespit edip, söz konusu evrakın mükelleflerinden damga vergisini eksiksiz şekilde tahsil edip hazineye intikalini sağlamaktır. Zira noterlerin damga vergisine tabi olan kağıtlardan hiç damga vergisi tahsil etmemesi ya da eksik damga vergisi tahsil etmesi durumlarda, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu noterleri sorumlu tutmaktadır. www.ozdogrular.com


    Damga Vergisi Kanunu’nun 24. ve 27. Maddelerinde, noterlerin gerek düzenledikleri gerekse tasdik ettikleri ancak, hiç damga vergisi tahsil etmediği ya da eksik damga vergisi tahsil ettiklerinin tespit edilmesi durumunda noterlerin sorumlulukları hüküm altına alınmıştır.


    II- DAMGA VERGİSİ KANUNU’NA GÖRE NOTERLERİN SORUMLULUKLARI


    488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1. Maddesinde, kanuna ekli 1 sayılı cetvelde yer alan kağıtların damga vergisine tabi olduğu, kağıt teriminden ise, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçer bir işaret konulmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgenin anlaşılması gerektiği hüküm altına alınmıştır. www.ozdogrular.com


    Damga Vergisi Kanunu’nun Mükellef başlıklı 3. Maddesinde ise; damga vergisinin mükellefinin kanunun 1. Maddesinde bahsedilen ve yine aynı kanuna ekli 1. Sayılı cetvelde yer alan kağıtları imza edenlerin olduğu ifade edilmiştir. Her ne kadar Damga Vergisi Kanunu damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğunu hüküm altına almış ise de, noterlere de söz konusu verginin mükelleflerinden tam olarak tahsil edilmesini ve vergi dairesine yatırılmasını, eksik tahsil edilmesi veya hiç tahsil edilmemesi durumlarında ise, söz konusu kağıtların noterlerce düzenlenmesi ya da noterlerce tasdik edilmesine bağlı olarak vergi ve cezalardan sorumlu olacakları ifade edilmiştir. www.ozdogrular.com


    Damga vergisinin noterlerce eksik ya da hiç tahsil edilmediği durumlarda noterlerin sorumluluğuna ilişkin düzenlemeler Damga Vergisi Kanunu’nun 24 ve 27. maddelerinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddelerin içeriğine geçmeden önce ilgili maddelerde yer alan ikili bir ayrımdan bahsetmek yararlı olacaktır.


    Bunlardan birincisi, noterlerin düzenlemiş oldukları kağıtlara ilişkin olarak eksik ya da hiç damga vergisi tahsil etmedikleri durum; ikincisi ise, noterlerin tasdik ettikleri kağıtlara ilişkin olarak eksik ya da hiç damga vergisi tahsil etmedikleri durumdur. Her iki durumda birbirine çok benzer gözükmesine rağmen, Damga Vergisi Kanunu noterlere farklı sorumluluklar yüklemiştir.


    A- NOTERLERCE DÜZENLENEN KÂĞITLARA İLİŞKİN DAMGA VERGİSİ SORUMLULUĞU


    Yukarıda da bahsettiğimiz üzere Damga Vergisi Kanunu ikili bir ayrıma gitmek suretiyle noterlere farklı sorumluluklar yüklemiştir. Bu sorumluklara geçmeden önce damga vergisine tabi kağıtların “noterce düzenlenmesi” teriminden ne anlaşılması gerektiğini ortaya koymakta yarar vardır. Kağıtların noterce düzenlenmesi teriminden, damga vergisine tabi olan kağıtların mükelleflerinin noter huzurunda iradelerini beyan etmesi, bu irade beyanının noter tarafından kağıda aktarılmasını ve irade beyanının taraflarca ve noterce imzalanmak suretiyle hüküm altına alındığı durumun anlaşılması gerekmektedir.


    Damga Vergisi Kanunu’nun 24. Maddesinde:


    “Vergiye tabi kağıtların damga vergisinin ödenmemesinden veya noksan ödenmesinden dolayı alınması lazım gelen vergi ve cezadan, mükelleflere rücu hakkı olmak üzere, kağıtları ibraz edenler sorumludur. www.ozdogrular.com



    Resmi daireler veya noterlerce düzenlenerek kişilere verilen veya dairede bırakılan ve damga vergisi hiç alınmayan veya noksan alınan kağıtların vergisi mükelleflere, cezası düzenleyenlere aittir.


    Vergi ve ceza, vergi için mükelleflere rücu hakkı olmak üzere, kağıtları düzenleyenlerden alınır.” Hükmü yer almaktadır.


    Kanun metninden görüleceği üzere noterlerce düzenlenen kağıtlara ilişkin olarak damga vergisinin hiç alınmaması ya da noksan alınması durumunda, hiç alınmayan veya eksik alınan damga vergisi cezası ile birlikte kağıdı düzenleyen noterden tahsil edilmekte, noter söz konusu kağıtlara ilişkin olarak ödemiş olduğu damga vergisini, kağıtların mükelleflerine rücu etme hakkına sahiptir.


    B- NOTERLERCE TASDİK EDİLEN KÂĞITLARA İLİŞKİN DAMGA VERGİSİ SORUMLULUĞU


    Damga Vergisi Kanunu’nun noterlere yüklemiş olduğu bir diğer sorumluluk ise, söz konusu kanuna ekli 1 sayılı tabloda yer alan kağıtları tasdik etmeleri durumunda damga vergisinin hiç alınmaması ya da noksan alınması durumunda karşılaşacakları müeyyidelerdir. 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 27. Maddesinde:


    “Noterler, damga vergisi ödenmemiş veya noksan ödenmiş kağıtları vergi ve cezası ödenmedikçe tasdik edemezler veya bunların suretlerini çıkarıp veremezler.


    Birinci fıkra hükmüne aykırı olarak işlem yapılması halinde, mükellef hakkında VUK nu hükümleri uygulanmakla birlikte, noterlerden de tasdik ettikleri veya üzerinden işlem yaptıkları her kağıt için kanunen alınması gereken cezası ayrıca alınır.” Hükmü yer almaktadır. www.ozdogrular.com


    Damga Vergisi Kanunu’nun 27. Maddesinden de anlaşılacağı üzere, noterlerin tasdik ettikleri kağıtlara ilişkin olarak damga vergisinin hiç alınmaması ya da noksan alınması durumunda, noterler sadece söz konusu işlemden dolayı kaynaklanan cezadan sorumlu olmaları gerektiği ifade edilmiştir.


    Damga Vergisi Kanunu’nda noterlerin sorumluluğu yukarıda bahsettiğimiz üzere düzenleme ve tasdik etme (onama) şeklinde ikili bir ayrıma tutulmuştur. Söz konusu ikili ayrıma bağlı olarak hiç ya da eksik ödenen damga vergisinin tahsili konusunda herhangi bir tereddüt bulunmaz iken, noterlere söz konusu işlemler nedeniyle uygulanması gereken cezalar konusunda çeşitli tereddütler söz konusudur. Bu durumda noterlerin karşı karşıya kalacakları cezalar 213 sayılı VUK’nun 341, 344 ve 355. maddelerinde ifade edilmiştir.


    Zira 213 sayılı VUK’ un Vergi Ziya başlıklı 341. Maddesinde:


    “Vergi ziyaı, mükelleflerin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder.” hükmü yer almaktadır. www.ozdogrular.com


    Yine aynı kanunu 344. Maddesinde ise:


    “341. Maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziya uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziya cezası kesilir.” denilmektedir.


    213 sayılı VUK’ nun Özel Usulsüzlük Cezaları ile ilgili olarak 355. Maddesinde ise:


    “Damga Vergisi ödenmemiş veya noksan ödenmiş kâğıtları, vergi ve cezası tahsil edilmeden tasdik eden veya örneklerini çıkarıp veren noterler adına her kâğıt için tahsil edilmeyen Damga Vergisi üzerinden maktu vergilerde % 50, nispî vergilerde % 10 oranında özel usulsüzlük cezası kesilir. Ancak, bu madde kapsamında kesilecek özel usulsüzlük cezaları her bir kâğıt için 1 Yeni Türk Lirasından az olamaz.” hükmü yer almaktadır.


    Söz konusu madde hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, noterlerce düzenlenen ancak damga vergisi hiç ya da eksik alınan kağıtlarla ilgili olarak, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 24. Maddesi kapsamında söz konusu kağıdı düzenleyen noter adına söz konusu kağıt üzerinden alınması gereken damga vergisinin yanı sıra vergi ziya cezası ve özel usulsüzlük cezasının noter adına tarh edilmesi gerekmektedir.


    Ancak noterlerce tasdik edilen ancak damga vergisi hiç ya da eksik ödenen kağıtlara ilişkin olarak noterler adına kesilecek ceza konusunda açık bir kanun hükmü bulunmamaktadır. Zira Damga Vergisi Kanunu’nun 27. Maddesinde:


    “Noterler, damga vergisi ödenmemiş veya noksan ödenmiş kağıtları vergi ve cezası ödenmedikçe tasdik edemezler veya bunların suretlerini çıkarıp veremezler. www.ozdogrular.com


    Birinci fıkra hükmüne aykırı olarak işlem yapılması halinde, mükellef hakkında VUK nu hükümleri uygulanmakla birlikte, noterlerden de tasdik ettikleri veya üzerinden işlem yaptıkları her kağıt için kanunen alınması gereken cezası ayrıca alınır.” hükmü yer almakla birlikte, noterlere 213 sayılı VUK’nun 344. Maddesi kapsamında vergi ziya cezası ve 355. Madde kapsamında özel usulsüzlük cezalarının hangisinin ya da hangilerinin uygulanacağı konusunda kanunda açık bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak konu ile ilgili olarak yayımlanan 48 seri nolu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde konu ile ilgili tereddütler giderilmiş ve noterlerin damga vergisi kanununu 27. maddesi kapsamında damga vergisine tabi kağıtlarla ilgili damga vergisinin hiç ya da eksik tahsil etmesi durumunda:


    “….


    Noterlerin yukarıda belirtilen mecburiyete uymamaları halinde, mükelleflerden, bu kağıtlara ait damga vergisi ile cezasının aranmasının yanı sıra noterlerden de,


    - Kağıdın mükelleflerinden alınması gereken ceza tutarı kadar bir cezanın, ayrıca


    - Vergi Usul Kanunu’nun 355. madde hükmüne istinaden özel usulsüzlük cezasının,


    aranması gerekmektedir.” denilmiştir. www.ozdogrular.com


    Söz konusu genel tebliğ çerçevesinde noterlerin damga vergisi kanununu 27. maddesi kapsamında damga vergisine tabi kağıtlarla ilgili damga vergisinin hiç ya da eksik tahsil etmesi durumunda, noterler adına hiç ya da eksik tahsil edilen damga vergisi tutarında 213 sayılı VUK’nun 344. Maddesi kapsamında Vergi Ziya cezası ve aynı kanunun 355. Maddesi kapsamında özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerekmektedir.


    III- SONUÇ


    488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun uygulanmasında büyük bir öneme sahip olan noterler ile ilgili olarak, gerek noterlerce düzenlenen gerekse noterler tarafından tasdik edilen damga vergisine tabi kağıtlar ile ilgili olarak hiç ya da eksik damga vergisi tahsil edilmesi durumunda noter adına:
    Damga vergisine tabi olan kağıtların noterler tarafından düzenlenmesi durumunda, Vergi ve ceza (vergi ziya ve özel usulsüzlük) vergi için mükelleflere rücu hakkı olmak üzere,
    Damga vergisine tabi kağıtların noter tarafından tasdik edilmesi durumunda ise, sadece vergi ziya ve özel usulsüzlük cezaları tatbik edilir.


    İlhan ÇETİN*


    E-Yaklaşım


    _______________________
    * Vergi Müfettişi


    http://www.ozdogrular.com/content/view/21681/


    12 Nisan 2007 PERŞEMBE

    Resmî Gazete

    Sayı : 26491


    TEBLİĞ


    Maliye Bakanlığından:


    DAMGA VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ


    (SERİ NO: 48)


    488 sayılı Damga Vergisi Kanununun uygulamasına ilişkin olarak yayımlanan 23/10/1964 tarihli (1) Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin "Noterlerin mecburiyeti" başlıklı V-B bölümünde, 5/9/1969 tarihli ve 2101101-75/34502 sayılı ve 12/11/1973 tarihli ve 2101101-75/68351-57 sayılı yazılarımızla yapılan düzenlemeler üzerine uygulamada meydana gelen tereddütlerin giderilmesine yönelik açıklamalar bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.


    1. Yasal Düzenleme


    Damga Vergisi Kanununun 27 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 355 inci maddesi aşağıdaki gibidir:


    "Madde 27 – Noterler, damga vergisi ödenmemiş veya noksan ödenmiş kağıtları vergi ve cezası ödenmedikçe tasdik edemezler veya bunların suretlerini çıkarıp veremezler.


    Birinci fıkra hükmüne aykırı olarak işlem yapılması halinde, mükellef hakkında Vergi Usul Kanunu hükümleri uygulanmakla birlikte, noterlerden de tasdik ettikleri veya üzerinde işlem yaptıkları her kağıt için kanunen alınması gereken cezası ayrıca alınır."


    "Madde 355 – Damga Vergisi ödenmemiş veya noksan ödenmiş kağıtları, vergi ve cezası tahsil edilmeden tasdik eden veya örneklerini çıkarıp veren noterler adına her kağıt için tahsil edilmeyen Damga Vergisi üzerinden maktu vergilerde % 50, nispî vergilerde % 10 oranında özel usulsüzlük cezası kesilir. Ancak, bu madde kapsamında kesilecek özel usulsüzlük cezaları her bir kağıt için 1 Yeni Türk Lirasından az olamaz."


    2. Damga Vergisi Kanununun 27 nci Maddesinin Birinci ve İkinci Fıkralarına Göre Vergi ve Ceza Uygulaması


    Damga Vergisi Kanununun 27 nci maddesinin birinci fıkra hükmü gereğince noterlerin, kendilerine tasdik edilmesi veya suret çıkarılması için getirilen kağıtlara ilişkin damga vergisinin ve cezasının tam olarak ödenip ödenmediğini araştırma mecburiyetleri bulunmaktadır.


    Noterlerin yukarıda belirtilen mecburiyete uymamaları halinde, mükelleflerden, bu kağıtlara ait damga vergisi ile cezasının aranmasının yanı sıra noterlerden de,


    - Kağıdın mükelleflerinden alınması gereken ceza tutarı kadar bir cezanın, ayrıca


    - Vergi Usul Kanununun 355 inci madde hükmüne istinaden özel usulsüzlük cezasının,


    aranması gerekmektedir.


    Tebliğ olunur.