AHZU KABZ

  • açılan dava sonucunda karşı taraftan alacağınızın icra kanalıyla tahsil etme yetkisi ve dava ile ilgili yatırılması gereken harçları yatırma ve fazla yatırılanları geri alma yetkisi diye açıklama yapıyorum. Özel bir yetki olduğu içinde bu yetkiyi verip vermeyceğini soruyorum.

  • Avukatlara verilen genel vekaletname ile ne bankadan para çekilebilir ne davadışı paralar tahsil edilebilir. Bilindiği üzere bunlar için özel vekaletnameler vardır. Avukat Genel vekaletnamesindeki ahzu kabza yetkisi sadece adli mercilerden ve icra dairelerinden para çekebilmeyi ve haricen tahsilatları kapsar ki bu da müvekkilinin menfaatinedir. Söz gelimi senedi icraya koydu dosyaya para yattı ahzu kabza yetkisi yoksa illa gidip müvekkilinin çekmesi gerekir. Ya da haricen borçlu gelip ödeme yapacak ahzu kabza yetkisi yoksa işi gücü bırakıp müvekkilinin bunu takip etmesi gerekir. Hele başka şehirlerden yapılan işlemlerde bu yetki avukat vekaletinin olmassa olmazı gibidir. Ayrıca avukatın bu yetkiyi suistimal etmesi kötüye kullanması görevden yani avukatlıktan atılma sebeplerindendir,




    YARGITAY


    HUKUK GENEL KURULU


    E. 2002/19-249


    K. 2002/258


    T. 3.4.2002


    • AHZU KABZ YETKİSİ ( Vekilin Yetkili Olmamasından Dolayı Vekile Verilen Paranın Kabul Edilmeyerek İcra Takibine Başvurulması )


    • İTİRAZIN İPTALİ ( Para Çekmeye Yetkisi Olmayan Vekile Paranın Ödenmiş Olması Dolayısıyla Davalı Banka Hakkında İcra Takibine Geçilmesi - İtiraz )


    • İCRA İNKAR TAZMİNATI ( Para Çekmeye Yetkisi Olmayan Vekile Paranın Ödenmiş Olması Dolayısıyla Davalı Banka Hakkında İcra Takibine Geçilmesi - İtiraz )


    • VEKALET ÜCRETİ VE YARGILAMA GİDERLERİ ( Ödemeyle Yükümlü Kılınılan Paranın Dışında Olması - Vekilin Özel Yetkiye Gerek Olmaksızın Alabileceği )


    • YARGILAMA GİDERLERİ VE VEKALET ÜCRETİ ( Ödemeyle Yükümlü Kılınılan Paranın Dışında Olması - Vekilin Özel Yetkiye Gerek Olmaksızın Alabileceği )


    818/m.388


    1086/m.33,63


    1136/m.171



    ÖZET : Müddeabihi kabz için özel yetki gereklidir. Ödemeyle yükümlü kılınılan paranın dışında kalan yargılama giderlerini ( ve bu arada vekalet ücretini )müddeabihin dışında kalmış olması nedeni ile vekil, özel yetkiye gerek olmaksızın alabilir.
    DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Küçükçekmece Asliye 2.Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 24.10.2000 gün ve 2000/307-945 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 19.6.2001 gün ve 2001/1013-4804 sayılı ilamı ile , ( ...Davacının taşıtının trafik kazası sonucu hasarlanması dolayısıyla davacı, sigorta şirketinin sorumluluğu bakımından şirkete başvuruda bulunmuş; daha sonra bu işinin takip ve sonuçlandırılması için üçüncü kişiye vekaletname vermiştir. Vekil, vekaletnameye dayanarak sigorta şirketinin yolladığı parayı davalı bankadan davacı adına almış ve yeni adres bırakmadan adresini terk ettiğinden davacının, onunla hesaplaşmasına olanak kalmamıştır.
    Davacı, kabza ( para çekmeye )yetkisi olmayan vekile paranın ödenmiş olması dolayısıyla davalı banka hakkında icra takibine geçmiş; davalı banka, vekaletnamede kabz yetkisinin verilmemiş olduğu yolunda kesin bir ifadenin yer almamış olduğunu, aksine bu amaçla düzenlendiğinin kabulü gerektiğini belirtip, takibe itiraz etmesi üzerine davacı, itirazın iptali davasını açmış ve %40 icra inkar tazminatı istemiştir.
    Yerel mahkemece, vekilin vekaletnamede ahzu kabza yetkisi bulunmadığı nedenine dayalı olarak istek doğrultusunda hüküm oluşturulmuştur.
    BK'nun 388.maddesi uyarınca "vekalet akdinin şümulü mukavele ile sarahaten tespit edilmemiş ise taallük eylediği işin mahiyetine göre tayin edilir". Somut olayda, vekaletname sigortadan para alabilmeyi gerçekleştirmek için düzenlenmiştir. İşin mahiyetinden vekaletname, sigortanın saptadığı paranın alınmasını da kapsar niteliktedir. Özel yetki verilmesi gereken durumlar HUMK'nun 33 ve 63.maddeleriyle Avukatlık Kanununun 171/2 ve Anayasa Mahkemesinin Kuruluşuna Dair Kanunun 31. maddesinde yer almıştır. Bunun yanısıra, İçtihat ve öğretinin getirdiği sınırlamalar da bulunmasına rağmen, belirtilen bu hususlar konumuzla bağlantılı değildir. Ne var ki, yerel mahkeme, ahzu kabza özel yetki bulunmamasını hükmüne dayanak yapmıştır. Kabz için özel yetkinin yasal dayanağı, HUMK'nun 63 .maddesidir. Anılan maddede açıkça belirtildiği üzere "müddeabihi kabz" için özel yetki gereklidir. Ödemeyle yükümlü kılınılan paranın dışında kalan yargılama giderlerini ( ve bu arada vekalet ücretini )müddeabihin dışında kalmış olması nedeni ile vekil, özel yetkiye gerek olmaksızın alabilir. Olayımızda, mahkemece hüküm altına alınmış bir para söz konusu değildir. O nedenle de açık yetki verilmiş olması gerekmez. Amaç ve seçilen sözcüklerle vekil, bankadan parayı almakla yetkili kılınmış olmaktadır. Bu yönler gözetildiğinde, davalı bankanın parayı haksız olarak vekile ödemiş olduğu söylenemez.
    Bu nedenlerle yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir..." )gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 3.4.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
    KARŞI OY AÇIKLAMASI
    Dava, davacının vekil edilenin, davaya konu olan parayı alma konusunda yetkili kılınmadığı halde, paranın davalı banka tarafından vekile ödenmesi nedeniyle, elde edemediği alacağının, vekilden ve bankadan alınması istemine ilişkindir.
    Mahkeme, vekalette paranın vekile ödenmesi için vekalette açıklık bulunmadığı gerekçisi ile istem kabul edilmiştir.
    Daire vekaletteki yetkinin yeterli olduğu gerekçesi ile yerel mahkeme kararını bozmuştur.
    Sorun vekaletle vekile söz konusu olan sigorta bedelini alma yetkisinin verilip verilmediğidir. Vekaletname, kazaya uğrayan bir aracın sigorta işlemleri için düzenlenmiştir. Duruksama yaratan bölümü, "... motorlu aracın hasara uğraması nedeniyle adıma tahakkuk etmiş ve edecek ne isim altında olursa olsun tüm sigorta bedellerini, mali masuliyet ve kasko..."biçimindedir. burada daire ve genel kurul "bedellerini" kelimesinden sonra, "almaya" kelimesinin varlığının kabul edilmesi gerektiği düşünülmüş olacak ki, yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
    Daire bozma ilamında belirtildiği üzere, somut olaya BK.nun 388. maddesinin uygulama olanağı yoktur. Vekil idenin vekile vermediği bir yetkiyi ve irade açıklamasının, yerine geçmek hukuka uygun olarak kabul edilemez. Davalı banka dahi davaya karşı verdiği cevapta vekaletteki ifadelerin duraksama yaratacak nitelikte olduğunu, iş yoğunluğu nedeniyle ödeme yaptıklarını belirterek bu açıklaması ile vekalet yetki olmadığını ve böylece kusurunu kabul etmiştir. Vekaletnamede, vekile davacı adına tahakkuk eden paranın alınması için yetki verilmediğinden yerel mahkeme kararının gerekçesi değiştirilerek sonucu bakımından doğru olan kararın onanması gerektiği düşüncesindeyim.

  • "AHZU-KABZ" Leyh ve aleyhinizde açılmış veya açılacak davaların devamı veya sonucunda alınması ve verilmesi gerekecek paraları sizin adınıza almak ve vermek üzere avukata verilen güvenlik yetkisidir.Eğer bu yetkiyi baştan vermek istemez iseniz bu vekilinize güvensizliğin işareti anlamına gelir ki hiç bir avukat bunu kabul etmiyor!!!!
    "biz böyle anlatıyoruz ilgili de ikna oluyor."

  • Avukat Genel vekaletnamesindeki ahzu kabza yetkisi sadece adli mercilerden ve icra dairelerinden para çekebilmeyi ve haricen tahsilatları kapsar ki bu da müvekkilinin menfaatinedir. Söz gelimi senedi icraya koydu dosyaya para yattı ahzu kabza yetkisi yoksa illa gidip müvekkilinin çekmesi gerekir. Ya da haricen borçlu gelip ödeme yapacak ahzu kabza yetkisi yoksa işi gücü bırakıp müvekkilinin bunu takip etmesi gerekir.


    Erkan bey iyi yazmışınız güzel yazmışınız,ancak bazı avukatlar bu parayı ilgili yerlerden tahsil edip,müvekkiline ödemekten imtina ediyor,daha doğru vermiyor,devamlı oyalıyor.maalesef,sayısı az olsa da böyle avukatlar mevcut.Bizler vatandaşları özellikle bu tip avukatlara vekaletname ile genel dava yetkisi verirken bu yetkiyi verip vermemesi konusunda,bu yetkinin ne anlama geldiğini anlatıp uyarıyoruz.

    *İnsanlar arasında iyilikten başka hiçbir üstünlük kabul etmem. Karakterin olmadığı yerde,<br />ne büyük sanatçı, ne de büyük mücadele adamı vardır. Orada var olan, zamanın yok ettiği,<br />içleri boş yaratıklardır. Bütün mesele, büyük görünmek değil, gerçekten büyük olmaktır.<br />*Beethoven*

  • İbrahim bey imtina etmek ayrı şey ödememek ayrı şey ayrıca (hırsızın hiçmi şuçu yok) misali vekalet ilişkisini kötüye kullanan vekilin hiçmi suçu yok müvekkiline verilmesi gereken bir para ise (avukatlık ücretlerini kesintisiz ödemiş ise) ilgili avukatı her halukarda dava eder ve vatandaş davada haklı olduğunu ve kendisine kesinlikle ödenmesini beklediği bir para var ise ve bundan emin ise dava vekiline dava açmaktanda hiç çekinmez, vekalet sözleşmesinde müvekkilin vekile verdiği yetkilerin kötüye kullanılması suç teşkil eder ve bu sadece avukatlar için değil bütün vekaletler için geçerlidir.


  • İbrahim bey imtina etmek ayrı şey ödememek ayrı şey ayrıca (hırsızın hiçmi şuçu yok) misali vekalet ilişkisini kötüye kullanan vekilin hiçmi suçu yok müvekkiline verilmesi gereken bir para ise (avukatlık ücretlerini kesintisiz ödemiş ise) ilgili avukatı her halukarda dava eder ve vatandaş davada haklı olduğunu ve kendisine kesinlikle ödenmesini beklediği bir para var ise ve bundan emin ise dava vekiline dava açmaktanda hiç çekinmez, vekalet sözleşmesinde müvekkilin vekile verdiği yetkilerin kötüye kullanılması suç teşkil eder ve bu sadece avukatlar için değil bütün vekaletler için geçerlidir.


    Erkan bey,
    ilgili avukatı dava etmek için yine avukat tutması gerekiyor,
    hiç bir avukat da meslektaşının haksız olduğunu bile bile ona karşı dava almıyor,
    bizim bulunduğumuz işhanı genelde hep avukatların işyerlerinin olduğu işhanı ve biz bunu çok yaşıyoruz,vatandaş avukatı baroya şikayet ediyor,baro da meslektaşının dosyaları hakkında işlem yapacağına dosyaları biriktirmekle yetiniyor,vatandaş arada kalıyor...
    burada işini doğru yapan avukatları elbet ayırmak gerekiyor,
    ancak bizim için vekaletnamede ahzu,kabz yetkisini koyarken,
    vatandaş bunun ne demek olduğunu bilmiyor,vatandaşı bu konuda özellikle bu tip avukatlara vekalet verirken uyarmak, en doğru iş gibi gözüküyor,çünkü vekaleti yazan biziz,vebal almamak için elden geldiğince ahz-u kabzın anlamını anlatıyoruz,anlatmaya çalışıyoruz...
    iyi çalışmalar...

    *İnsanlar arasında iyilikten başka hiçbir üstünlük kabul etmem. Karakterin olmadığı yerde,<br />ne büyük sanatçı, ne de büyük mücadele adamı vardır. Orada var olan, zamanın yok ettiği,<br />içleri boş yaratıklardır. Bütün mesele, büyük görünmek değil, gerçekten büyük olmaktır.<br />*Beethoven*

    Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen ibrahim dal ().

  • İbrahim bey ben sizi anlıyorum ama anlaşılıyormuyum bilmem !


    Ben hiç bir yazımda ilgiliye sormanıza gerek yok yazın gitsin dediğimi veya yazdığımı göremiyorum ki aksine uygulama doğru bir uygulama. Şahsen ben ahzu kabz yetkisini veremeyecek kadar güvenmediğim avukatı tutmam, bu yetkiyi vermediğim avukatta bana güvenip davayı almaz diye düşünüyor.


  • "AHZU-KABZ" Leyh ve aleyhinizde açılmış veya açılacak davaların devamı veya sonucunda alınması ve verilmesi gerekecek paraları sizin adınıza almak ve vermek üzere avukata verilen güvenlik yetkisidir.Eğer bu yetkiyi baştan vermek istemez iseniz bu vekilinize güvensizliğin işareti anlamına gelir ki hiç bir avukat bunu kabul etmiyor!!!!
    "biz böyle anlatıyoruz ilgili de ikna oluyor."


    DEĞERLİ ABİME AYNEN KATILIYORUM BİZDEDE UYGULAMA BÖYLE

    <p>"İNSANİ YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN"</p>

    Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen VERDELENTEL ().


  • İbrahim bey ben sizi anlıyorum ama anlaşılıyormuyum bilmem !


    Ben hiç bir yazımda ilgiliye sormanıza gerek yok yazın gitsin dediğimi veya yazdığımı göremiyorum ki aksine uygulama doğru bir uygulama. Şahsen ben ahzu kabz yetkisini veremeyecek kadar güvenmediğim avukatı tutmam, bu yetkiyi vermediğim avukatta bana güvenip davayı almaz diye düşünüyor.


    Erkan bey sizin gibi değerli bir meslektaşım ile mesleki alanda zıt düşünebileceğimi sanmıyorum.Bu konuda ben de sizin gibi düşünüyorum,ancak yazı miktarı olarak küçük"ahz,kabz"ancak içerik olarak geniş o açıdan konuyu açan arkadaşa teşekkür etmek istiyorum.

    *İnsanlar arasında iyilikten başka hiçbir üstünlük kabul etmem. Karakterin olmadığı yerde,<br />ne büyük sanatçı, ne de büyük mücadele adamı vardır. Orada var olan, zamanın yok ettiği,<br />içleri boş yaratıklardır. Bütün mesele, büyük görünmek değil, gerçekten büyük olmaktır.<br />*Beethoven*


  • Erkan bey sizin gibi değerli bir meslektaşım ile mesleki alanda zıt düşünebileceğimi sanmıyorum.Bu konuda ben de sizin gibi düşünüyorum,ancak yazı miktarı olarak küçük"ahz,kabz"ancak içerik olarak geniş o açıdan konuyu açan arkadaşa teşekkür etmek istiyorum.


    İbrahim bey o şeref bana ait, değer verenin değeri yüksek ve tartışılmaz nazarımda. Bazan anlatılmak istenildiği gibi, bazanda anlatmak istediğin gibi anlaşılmıyor olabilir konular önemli olan nihayetinde orta yolun bulunması. (Ak Bazan Kara Kara Bazan Ak Görüne Bilir Önemli Olan Ayırd Edebilmektir) misali :) Selam ve saygılar.

  • Şahsen ben hiç ahzu kabz yetkisi demiyorum.Açıklaması ne ise onu yapıyorum.Ahzu kabzın ne olduğunu bizler biliyoruz.Her vatandaş bilmez çünkü..Ki gayetde normaldir bu.

  • arkadaslar ,biraz geç bir saatte yaziyorum ama uyku tutmadi bakayim dedim..sunu söylemek istiyorum. sadece neden % 80 avukat bu yetkiyi vatandasa açıklamamizi istemiyorlar ve açıklamamizdan rahatsızlık duyuyorlar ..sırf bu yüzden bir avukat bizim noterlikle iş yapmaktan vazgeçti ,böyle biri için de vazgeçti diye üzüldüğüm söylenemez herzaman hayirli müşteri gelsin derim...ne noterim zarar görsün neden ben,,,iyi geceler herkese :)


  • arkadaslar ,biraz geç bir saatte yaziyorum ama uyku tutmadi bakayim dedim..sunu söylemek istiyorum. sadece neden % 80 avukat bu yetkiyi vatandasa açıklamamizi istemiyorlar ve açıklamamizdan rahatsızlık duyuyorlar ..sırf bu yüzden bir avukat bizim noterlikle iş yapmaktan vazgeçti ,böyle biri için de vazgeçti diye üzüldüğüm söylenemez herzaman hayirli müşteri gelsin derim...ne noterim zarar görsün neden ben,,,iyi geceler herkese :)


    Evet,bizde de aynı durum sözkonusu vatandaştan ayrı olarak avukat gelir ve notere ahzu,kabz,yetkisi olmayan vekaletnameyi istemiyorum,(bir nevi üstü kapalı olarak ahzu kabz yazmazsanız size vekalet göndermem) diyebiliyor,ahzu,kabz,söylendiği gibi bir güvenlik yetkisi kesinlikle değildir,(bunu yazdığım için kimse bana kızmasın)benim 26 yıllık mesleki hayatımda çok iyi bildiğim üzere,ahzu,kabz,yetkisine dayanarak,yurtdışında olan müvekkilinin banka hesaplarını boşaltan avukatlar mevcuttur,ahzu,kabz ı yazarken özellikle bir kısım avukatlara bu yetkiyi verirken uyarmak mesleki açıdan ve en önemlisi insanlık açısından önemlidir diye düşünüyorum. Saygılarımla...

    *İnsanlar arasında iyilikten başka hiçbir üstünlük kabul etmem. Karakterin olmadığı yerde,<br />ne büyük sanatçı, ne de büyük mücadele adamı vardır. Orada var olan, zamanın yok ettiği,<br />içleri boş yaratıklardır. Bütün mesele, büyük görünmek değil, gerçekten büyük olmaktır.<br />*Beethoven*