6100 Sayılı HMK.'nun 206. Maddesinin Uygulama Şekli Hakkında

  • Hukuk – 23113



    Ankara, 06.10.2011


    Özü: 6100 sayılı HMK. nun 206. maddesinin uygulama şekli hk.




    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA


    ........................ NOTERLİĞİNE




    Birliğimize yapılan başvurulardan, 1 Ekim 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK nun 206 ncı maddesinde yer alan “imza atamayanlar” ibaresi kapsamına kimlerin gireceği ve bunlara ait tüm noterlik işlemlerinin düzenleme biçiminde yapılıp yapılmayacağı hususlarında tereddüde düşüldüğü anlaşılmakla, konu Yönetim Kurulumuzda görüşülmüş ve Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden görüş istenmesine karar verilmiştir.



    Adı geçen Genel Müdürlükçe gönderilen ve Yönetim Kurulumuzun 06.10.2011 günlü toplantısında görüşülen 28.09.2011 tarihli ve 11014 tarihli ve 24422 sayılı yazıda:


    “Bilindiği üzere; 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun, imza atamayanların durumu başlıklı 206. maddesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 297. maddesine karşılık gelmekte olup, söz konusu 297. madde de "imza atamayanlar" ibaresi yerine "imza vaz'ına muktedir olamıyan veya yazı bilmeyen şahıs" ibaresi kullanılmaktadır ve bu ibare ile, okuma yazma bilmeyenler veya (örneğin iki elinin de olmaması sebebiyle) imza atmaya muktedir olmayanların kast edildiği hususu uygulamada yerleşmiş bulunmaktadır. Bu ibare değişikliğiyle amaçlananın, uygulamada yerleşmiş bir duruma ilişkin dil yönünden sadeleştirme yapılması olduğu ve "imza atamayanlar" ibaresinden yine okuma yazma bilmeyenler veya imza atmaya muktedir olmayanların anlaşılması gerektiği düşünülmektedir.


    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun, imza atamayanların durumu başlıklı 206. maddesi, Kanunun "İspat ve Deliller" başlıklı dördüncü kısmının, "Belge ve Senet" başlıklı ikinci bölümünde düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası, "İmza atamayanların mühür veya bir alet ya da parmak izi kullanmak suretiyle yapacakları hukuki işlemleri içeren belgelerin senet niteliğini taşıyabilmesi, noterler tarafından düzenleme biçiminde oluşturulmasına bağlıdır." hükmünü içermektedir. Madde metninden de açıkça anlaşıldığı gibi, imza atamayanların senet niteliğini taşıması istenen hukuki işlemlerinin, noterler tarafından düzenleme biçiminde yapılması gerektiği öngörülmüştür. Senet yazılı bir belgede açıklanan irade beyanıdır (Bkz. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 2001). Ancak "senet" kavramı anlamı içinde, bu irade beyanının kişinin aleyhine delil teşkil etmesi hususunu da doğal olarak barındırmaktadır. Bu itibarla, hangi hukuki işlemlerin "senet niteliği" taşıması gerektiğinin açıklanan hususlar göz önünde bulundurularak, somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.” denilmektedir.



    Bu görüşün tetkiki ve konuyla yakından ilgili akademisyenler ile yargı çevrelerinden alınan görüşler ve yapılan müzakereler sonucu;


    Okur-yazar olmayan ve fiziki engelleri sebebiyle imza atmaya muktedir olmayan kimselerin yapacakları hukuki işlemleri içeren tüm belgelerin senet niteliğini taşıyabilmesi için HMK. nun 206 ncı maddesi doğrultusunda düzenleme şeklinde yapılması gerektiği,



    Aynı maddenin son fıkrasında yer alan bağışıklığın kişilerin şahsına getirilen bir muafiyet hükmü niteliğinde olması nedeniyle, bu işlemlere katılanların tümü imza atamayan kişi/kişilerden oluşuyorsa işleme harç, damga vergisi ve değerli kağıt muafiyeti uygulanacağı; diğer durumlarda ise imza atamayan kişi/kişilere noter harcı muafiyeti uygulanacağı, imza atabilen kişi/kişilerden ise harç, damga vergisi ve değerli kağıt bedellerinin tahsil edilmesi gerektiği,


    düşünülmektedir.



    Bilgileri ile buna göre uygulama yapılmasını rica ederim.


    Saygılarımla,





    Fahri KÖSE


    BAŞKAN


    (Beyoğlu 37. Noteri)






    (GENEL YAZI:102 )

  • Aslında burda gözümüzden kaçan bişey var kanunu iyice okuyalım





    İMZA ATAMAYANLARLA İLGİLİ DÜZENLEME


    İmza atamayanlara ilişkin 1086 sayılı Kanunun 297. maddesinde yer alan hükümlere, değiştirilmek suretiyle 6100 sayılı HMK nun 206. maddesinde yer verilmiştir. Yapılan düzenleme ile 1086 sayılı Kanunun 297. maddesinde öngörülen ihtiyar heyeti ve iki tanık huzuruyla işlem yapılması usulü tümüyle kaldırılmış ve imza atamayanların mühür veya bir alet ya da parmak izi kullanmak suretiyle yapacakları hukukî işlemleri konu alan belgelerin, senet niteliği kazanabilmesi, münhasıran noterler tarafından düzenleme biçiminde gerçekleştirilmiş olması koşuluna bağlanmıştır.


    Böylelikle, bir yandan, yapacakları hukukî işlemlerin doğuracağı hüküm ve sonuçlar konusunda imza atamayan veya imza atmaya muktedir olmayanların noterler tarafından aydınlatılmak suretiyle korunmalarının sağlanması; diğer yandan da, hukukî güvenliğin alt bir öğesi konumunda bulunan işlem güvenliğinin tesis edilmesi amaçlanmıştır. (NK. Md. l).


    Maddenin ikinci fıkrasında, imza atamayan kimselerin, cüzdanla iş yapmayı usul edinmiş kuruluşlarla (Örneğin: Bankalar) olan işlemlerinde, kullanacakları mühür, kazınmış imza, işaret ve parmak izinin, işlemin başlangıcında hesap defterine veya cüzdanına basılmış olması veya önceden noterde bir örneği saklanmak üzere onanmış bulunmasının yeterli olduğu ve her işlemde ayrıca böyle bir onayın aranmayacağı hüküm altına alınmıştır


    206. maddenin 3. fıkrası ile tamamen yeni bir hüküm getirilerek, “Yukarıda belirtilen hükümler dairesinde düzenlenecek olan senetler için ilgilisinden HARÇ, VERGİ VE DEĞERLİ KAĞIT BEDELİ alınamayacağı belirtilmiştir.






    Burda ihtiyar heyeti ve iki tanık huzuruyla işlem yapılması usulü tümüyle kaldırılmış
    bu tür evraklarda senet niteliği taşıması için noterden düzenleme şeklinede yapılması gerektiğine değinilmiştir.


    Okur yazar olmayanlar için
    NOTERLİK KANUNUN 87. maddesinde




    İlgilinin okuma ve yazma imkânına sahip olmaması


    MADDE 87 - İlgili okuma ve yazma imkânına sahip değilse, hazır bulundurulacak iki tanık huzurunda maksadını notere beyan eder. Noter, bu beyanı yazdıktan sonra tutanak okunur. Ancak, işlemin tanık huzurunda yapılmasını emreden diğer kanunların hükümleri saklıdır.


    İlgili ve tanıklar, beyanın aynen yazıldığını ifade ettikten ve bu husus tutanağa geçirildikten sonra altını imza ederler.





    Maddesindeki gibi noterlerin iki tanık uygulaması aynen devam etmekte, farklı olan


    1-Okur yazar olmayanların her türlü işlemleri düzenleme yapılacak
    2-Harç vergi ve değerli kağıt bedeli alınmayacağıdır.




    Burdaki asıl sorun
    1-Vatandaşların okur yazar olupta noterlere okur yazar olmadıklarını beyan etmeleri
    2-Harç vergi ve değerli kağıt bedelini hangi işlemlerde alınıp alınmayacağı konusunda (senet derken ne tür evraklardan bahsettikleri)




    Umarım birazda olsa konuya netlik getirebilmişimdir.Saygılar

    <p>"İNSANİ YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN"</p>

    Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen VERDELENTEL ().

  • Benim anladığım artık okur yazar olmayanların her türlü işlemleri düzenleme şeklinde ve tanıksız olacak , harç ve değerli kağıt dan muaf, muaf ta veznede nerden alacağız peki. değişik işlemlerden mi?


    Muaf olduğunu bilen ilgililer okur yazar olan fakat okur yazar değilim diyenleri ne yapacağız?


    sanırım bu konu daha çok uzar halen net olmayan kafaları karıştıran konular var.

  • Bi yorumda ben yapayım.
    Şöyleki ;


    Okur yazar olmayan ilgililere tanık alınmasına devam olunacak! çünki Noterlik kanunu değişmedi. :)


    Aynı bir işlemde kağıdında ilgilinin birisi okur yazar! öbürü okur yazar değil ise, buna sanırım bir vezne güncellemesi yapacaklardır. aynı işlemde ilgililerden birisi okur yazar olduğu için sanırım değerli kağıt bedeli alınmaya devam edilecektir. aynı işlem kağıdında okur- yazar olmayan için sadece harç istisnası uygulanacak gibi geliyor bana. verilecek vezne kodları sanırım böyle bir ayarlama yapacaktır.


    Muhakkak Zamanla Her şey yoluna girecek! , biraz stres olacak, saçlar dökülecek, saçlar ağaracak!! (ağaran saç ta dökülmez de.!!!) :) :) :P

  • yasa çok karışık işinden çıkılmaz bi hale gidiyor okur yazar olmayanların işlemi düzenleme mi olacak bu durumda ,peki okur yazar olup ta okur yazar değilim diyenleri ne yapacaz allah yardımcımız olsun bir de bizim gibi az deneyimli katipler ne yapacak .....

  • arkadaşlar benim anladığım kadarı ile , bir işlemde ilgili 2 kişi ikiside okur yazar değil-düzenleme şeklinde, harç damga d.k.tan muaf, biri okur yazar biri değilse-düzenleme şeklinde olacak noter harcı muafiyeti uygulanacak, vezne güncellemesi şart ! (eğitim şart)

  • aynı işlem kağıdında okur- yazar olmayan için sadece harç istisnası uygulanacak gibi geliyor bana. İŞTE BURADA Bİ KARISIKLIK VAR SADECE HARC MI DMGA VE DEĞERLİ KAGITTA DAHİLMİ BURDA SANRIM Bİ EKSIKLIK VAR


  • Uygulama açık ve net bana göre. Okur yazar olmayan ve fiziki engelleri sebebiyle imza atamayanlar diyor dikkat edin. Sadece okur yazar olmayan demiyo. Hem okur yazar olmayacak hemde fiziki engeli olacak, buraya dikkat edelim lütfen.

    &quot; Varsın olmasın hayatta her istediğimiz .<br />Biz olana &quot;Elhamdülillah&quot; olmayana da &quot;Eyvallah&quot; demesini biliriz.&quot;

  • Bu durumda veznede acilen gerekli değişikliklerin yapılması lazım, zira manuel hesaplamalar bir hayli zaman almaktadır.

  • 6100 sayılı HMK. nun 206. maddesinin ....
    Yapılan düzenleme ile 1086 sayılı Kanunun 297. maddesinde öngörülen ihtiyar heyeti ve iki tanık huzuruyla işlem yapılması usulü tümüyle kaldırılmış


    Okur yazar olmayanlar için
    NOTERLİK KANUNUN 87. maddesinde




    İlgilinin okuma ve yazma imkânına sahip olmaması


    MADDE 87 - İlgili okuma ve yazma imkânına sahip değilse, hazır bulundurulacak iki tanık huzurunda maksadını notere beyan eder. Noter, bu beyanı yazdıktan sonra tutanak okunur. Ancak, işlemin tanık huzurunda yapılmasını emreden diğer kanunların hükümleri saklıdır.


    İlgili ve tanıklar, beyanın aynen yazıldığını ifade ettikten ve bu husus tutanağa geçirildikten sonra altını imza ederler.


    hangi kanuna uyacağız ???

  • :o :o :o Sadece parmak kaldırıp indirmekle memur edilmişler tarafından yasa yapılırsa, şaşırıp kalırız böyle,genede Allah şaşırtmasın....


  • raziye hanım bizim tanık uygulamamız aynen devam ediyor 2 tanık alınacak
    bu yasa sadece ihtiyar heyeti ve iki tanık üzerindeki yapılan tüm işlemlerin artık geçersiz olacağını açıklamış


  • :o :o :o Sadece parmak kaldırıp indirmekle memur edilmişler tarafından yasa yapılırsa, şaşırıp kalırız böyle,genede Allah şaşırtmasın....


    abi bencede çok haklısın acilen meclisten bunun iptali için gerekenler yapımalı diye düşünüyorum
    ben birde şunu merak ediyorum bu yasa çıkarken millet ne iş yapıyordu farkında değillermiydi bunun
    kanaat sizlerindir.

  • Değerli arkadaşlar,


    Ben biraz farklı düşünüyorum şöyleki ;


    Yasa okuryazar olmayanların işlerinin düzenleme yapılmasını istemekle notere ciddi sorumluluk yüklüyor, düzenleme işlemler malumunuz olduğu üzere taraflarca aynı oturumda tutanak şeklinde yapılan bir işlem (noterin oturumu, oturumda olup bitenleri tespiti gibi düşünülebilir) bu yüzden noterler bu işlemlerde beyan ve metin kısmında da sorumludurlar. Okur yazar olmayanların işi kolaylaşıyor gibi gözüksede noterlere ciddi sorumluluk yükleniyor işi sağlama almışlar.


    Diğer taraftan paylaşılan görüş, bilgi ve tecrübelerden okur yazar olmayanların bütün işlemlerinin düzenleme yapılması gerektiği ortaya çıkıyor. Zira senet kavramının "delil ve tespit" niteliği taşıyan yada HMK'na göre bütün hukuki işlemleri kapsadığı yönünde noterlerimizin görüş birliği var.


    Tahakkuk yaparken işlemin tüm tarafları okur yazar değilse işlem tamamıyle DV, HARç ve DK dan istisna edilecek, eğer bir taraf okur yazar değilse, okur yazar olmayan taraf için sadece harç istisnası uygulanacak bunun için imza sayısının eksik girilmesi yeterli, işleme okur yazar olmayanın katılması, işlemden DV ve DK alınmasına mani değildir çünkü bu vergilerin imza ile ilgisi yoktur. Malumunuz olduğu üzre bu konuda genelgelirimiz var.


    Benim tereddüt ettiğim tek konu araç satışlarının nasıl yapılacağı konusuydu. Bunu da satış işlemi tamamlandıktan sonra ön ve arkaya düzenleme şablonu yerleştirerek tamamlıyacağız gibi geliyor.


    Uygulama yönetmeliği çıkarmı bilinmez en azından yönetmelik çıkıncaya kadar bu şekilde mantıklı gibi geliyor.


    Selamlar.

  • İbrahim bey kardeşim;ister düzenleme isterse onaylama olsun noter imzaladığı her işlemden sorumludur.Zaten Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 297 nci maddesi gereğince bu gibi işlemlerin çok eskiden beridir düzenleme yapılması icabediyormuş.Ancak biz daha yeni olayın farkına vardık."Peki hal böyle iken eskiden beridir yaptığımız işlemler geçersizmi sayılacak" :) :) Şahsi fikrim bu gemi böyle yürümez zira bir revizyona ihtiyaç vardır.TNB,Bir açıklama yapmış (işlemlerin şöyle böyle yapılmasını düşünüyoruz) düşünmeyeceksin arkadaş sen kaptansan radikal kararlar alacaksın,bu işin hemen yönetmeliğini çıkartacaksın,sistemi ona göre ayarlayacaksın ve meslek mensuplarının tamamı birlik içerisinde hiç bir tereddüde mahal kalmaksızın işlerini yapacaklar.Kaç kişi ile konuştuysam herkes farklı bir yöntem öneriyor.Bu işin altından çıkılırmı? Allah sonumuzu hayretsin.Amin

  • HUMK 297 de, parmak izinin yada mührün, ilgiliyi mahallinde tanıyan iki tanık yada o mahallin ihtiyar heyetinin tasdiki ile kabulünü hüküm altına almış, bildiğim kadarı ile düzenleme şartı yoktu ama şimdi zaten bu bir tarafa noterlere öyle çok sorumluluklar yükleniyorki. Enteresandır dikkat ederseniz son zamanlarda noterlere verilen her işte devlet hem kendi alacağından feragat ediyor hemde noterin payını düşürüyor noterin sorumluluğu kimsenin umrunda değil. Yani noterler devletin bedava sorumluluk üstlenen memuru gibi.


    Felaket tellallığı yapmak adına değil ama uygulama yönetmeliği çıkmadan, bu kadar işlem çeşitliliği olan noter gibi bir kurumda yasanın vira bismillah diyerek yürürlüğe girmesi tam olarak bir faciadır kendisi facia değilse bile faciaya davetiye çıkaran, zemin hazırlayan bir durumdur. Hiç değilse iki satır yazı ile tedbiren de olsa şöyle yapın denilse çok yerinde olurdu. Bakanlık ta net bir görüş bildirmemiş. Yapılacak şey yazdığım gibi işleri düzenleme yapmak, yüksek meblağlı işlerde (-hiç değilse bu konu çok açık, lüzum yok fakat- ) tereddüt varsa VD'den istisna yazısı istemek yerinde olacaktır. Kelle koltukta gidiyoruz allah yardımcımız olsun. Amin.


    Selamlar.

  • Sayın meslektaşlarım.
    Bu kanunda, düzenlemeside bana göre eşitlik ilkesine akırı, Adeta bu kanunla okuma yazmama bilmemek bir nevi ödüllendirilmiş durumda.
    Bu kanun hakkında ne bakanlık nede TNB bu kanunun uygulanması bakımından açıkça şöyle veya böyle yapılacaktır. diye bir mütealada bulunmamıştır. Yine yalnız kalan bizler olduk.
    Yukarıda arkadaşlarımın bahsettiği gibi eşitlik ilkesine uymayan bu kanunun iptali veya yürütmenin durdurulması için çok acele dava açılması gerektiğini düşünüyorm.
    Saygılarımla.