Posts by Hasan KUMRU


    hasan abi hızlısın vergi numarasını bile yazıyon :)


    BİZDE BÖYLE BU MESLEK SAYESİNDE OLSUN, ÖZEL HAYATTA OLSUN BANKACILARLA HER ZAMAN ARAM İYİ OLMUŞTUR İYİ OLMAYA DA DEVAM EDECEKTİR....!
    BUNUN SAYESİNDE SİZLERE DAHA İYİ HİZMET-BİLGİ VERMEK İÇİN KENDİMİ ADADIM....! :) :) ;D


    damga vergisi defteri,yevmiye defteri,defteri kebir zirat bankasının yıl sonu defterlerini nasıl yapıyoruz 1000 sayfa defteri kebir,20 sayfa damga vergisi defteri,300 sayfa da yevmiye defteri 7.5 ten mı kesiyoruz nasıl oluyor biraz bilgi alabilirmiyim...


    T.C ZİRAAT BANKASI GENEL MERKEZ'İN VERGİ NO GİRİNİZ....
    EK BİLGİ KISMINA İLGİLİ ŞUBEYİ VE
    ADRES KISMINA DA ŞUBENİN ADRESİ BELİRTİNİZ....


    Anladığım kadarı ile karar tastik edeceksiniz evet harç ve damga almıyoruz biz sdc kararı suret tastiki yapıyoruz.4.1 kod kolay gelsin.saygılar.


    Hukuk 7930
    Ankara, 1.6.2005
    Özü: Limited şirket hisse devri ve hisse devrinin feshi işlemlerinde harç uygulaması hk.


    G E N E L G E
    (19)



    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA
    ........................ NOTERLİĞİNE


    Maliye Bakanlığına gönderilen muhtelif yazılarımızda;
    1- Limited şirket hisse devrinin feshinde harç matrahı
    2- 5035 sayılı Kanun ile 488 ve 492 sayılı Kanunlarda şirket kuruluşu, süre uzatımı, sermaye artırımı, devir, birleşme, bölünme ve nevi değişikliği ile ilgili olarak harç ve damga vergisi istisnası yönünden yapılan değişiklikler paralelinde;
    a) Anonim ve limited şirket hisse devirlerinde damga vergisi ve harç uygulaması,
    b) Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin kuruluş mukaveleleri, sermaye artırımı ve süre uzatım kararları ile bu şirketlerin devir, birleşme, bölünme ve nevi değişikliklerinde düzenlenen suretlerde damga vergisi ve harç uygulaması,
    c) Şirket kuruluşu, sermaye artırımı ve süre uzatımı ile devir, birleşme, bölünme ve nevi değişikliklerinin bildirilmesi,
    hususlarında Bakanlıkları görüşü talep edilmiştir.
    Maliye Bakanlığından alınan yazılarda ise;
    - Limited şirket hisse devirlerinin feshine ilişkin nispi harcın matrahı,
    - Limited şirketlerde hisse devrine ilişkin işlemlerde harç mükellefiyeti veya muafiyeti,
    hususlarında bir görüş bildirilmemiştir.


    Bunun üzerine, Maliye Bakanlığına gönderilen müteakip yazımızla limited şirketlerde ortak dışına yapılan hisse devirlerinin feshinde harç matrahı ile yine limited şirket hisse devirlerinde harç istisnası uygulanıp uygulanamayacağı hususlarındaki Bakanlık görüşünün noterliklere duyurulmak üzere Birliğimize bildirilmesi talep edilmiştir.


    Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünden alınan ve Yönetim Kurulumuzun 25.05.2005 günlü toplantısında görüşülen 09.05.2005 günlü ve 20336 sayılı yazıda
    “Bilindiği üzere, 2.1.2004 tarih ve 25334 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik 492 sayılı Kanunun 123 üncü maddesinin son fıkrasında, anonim, eshamlı komandit, limited şirketlerin kuruluş, sermaye artırımı, birleşme, devir, bölünme ve nev’i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler ile bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslar arası kurumlarca kullandırılacak kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödenmelerine ilişkin işlemlerin harca tabi tutulmayacağı hükmüne yer verilmiştir.





    Limited şirket hisselerinin devrine ilişkin olarak düzenlenen hisse devir senetleri, şirket sözleşmesini değiştiren bir belge olduğundan, şirket hissesini devralan şahsın devirden önce şirkete ortak olup olmadığı dikkate alınarak, devreden için devredilen miktar üzerinden, pay devralmak suretiyle şirkete yeni giren ortaklar için şirketin ortağı ise devir konusu miktar üzerinden şirket ortağı değilse şirket sermayesinin tamamı üzerinden, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (2) sayılı tarifenin I/1 fıkrasına göre beher imza için binde 0,90 nispi harca tabi tutulması gerekmektedir.


    Bu nedenle, 5035 sayılı Kanun ile getirilen anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin birleşme, devir, bölünme ve nev’i değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemlere ilişkin istisna hükmünün hisse devir işlemlerini kapsamadığından dolayı limited şirket hisse devir işlemlerinde 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinde yer alan istisna hükmünün uygulanması mümkün değildir.


    Diğer taraftan, limited şirket hisse devir sözleşmesinin noterde feshi sırasında düzenlenen fesihnamenin, feshi kim talep etmiş ise talep edenin daha önce yapılan devir işleminin değeri üzerinden harç tahsil edilmesi gerekir.” denilmektedir.


    Maliye Bakanlığının 05.07.2004 günlü ve 31594 sayılı yazısında;
    “.......anonim, eshamlı, komandit ve limited şirketlerin kuruluş mukavelenameleri, sermaye artırımı ve süre uzatımlarına ilişkin işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisna edilmiş ve bunlarla ilgili suretlerden de vergi alınması mümkün bulunmamaktadır.


    ....şirket kuruluşu, sermaye artırımı, süre uzatımı, devir, birleşme, bölünme ve nev’i değişikliklerinin, işlemi yapan noter tarafından vergi dairesine bildirilmesinin sadece vergi güvenliği amacıyla değil, mükelleflerin hukuki durumlarındaki değişiklikleri en kısa sürede öğrenmek, takip ve tahsilat işlemlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesine de matuf olabilmesi olarak düşünüldüğünden bu bildirimlerin yapılmasına devam edilmesi gerekmektedir” şeklindeki görüş, bu konudaki muafiyet uygulamasına rağmen aynen muhafaza edilmiş bulunmaktadır.


    Yukarıda belirtilen görüşler çerçevesinde;
    1- Limited şirket hisse devirlerinde mevcut uygulama gereğince harç alınmasına devam edilmesi icabeder.
    2- Limited şirket hisse devirlerinin feshinde nispi harcın matrahı fesih işlemini talep eden tarafın ilk işlemde harç ödemek durumunda olduğu işlem değeri olacaktır. Yani devir ortak içi ise fesih işleminde harç matrahı devir konusu hissenin devir bedeli olacaktır. Devir ortak dışına yapılmış ise fesih talebini hisse alarak şirkete ortak olmayı düşünen tarafın yapması halinde nispi harcın matrahı şirket sermayesi olacaktır.
    3- Anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin şirket kuruluşu, sermaye artırımı ve süre uzatımı işlemlerinde düzenlenen kağıtlara getirilen damga vergisi istisnasının işlem asıllarından çıkarılan suretlere de uygulanması gerekmektedir.
    Bakanlık görüşünde bu şirketlerin damga vergisinden istisna edilen devir, birleşme, bölünme ve nev’i değişikliği işlemlerine çıkarılan suretlerle ilgili bir tespit bulunmamakla birlikte bu suretlerin de damga vergisinden istisna edilmesi gerektiği düşünülmektedir.
    4- 2003/40 sayılı Genelgemizde de belirtildiği üzere şirket kuruluşu, sermaye artırımı, süre uzatımı, devir, birleşme, bölünme ve nev’i değişikliklerinin, işlemi yapan noter tarafından vergi dairesine bildirilmesi uygulamasına devam edilmesi icabetmektedir.
    5- Yine Bakanlık görüşü gereğince;
    a) Anonim şirket hisse devirlerinde düzenlenen mukavelelerden binde 7,5 nispetinde damga vergisi tahsil edilmesi uygulaması aynen devam etmektedir.
    b) Bakanlık görüşüne dayanılarak yayımlanan 2004/20 sayılı Genelgemizle limited şirket hisse devrinde düzenlenen kağıtlardan damga vergisi tahsil edilmemesi gerektiği bildirilmiştir.
    Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim.
    Saygılarımla.




    BAŞKAN



    Hasan YENİ
    (İstanbul 28.Noteri)


    Ankara, 31.10.2003
    Özü: Şirketlerde sermaye artırımlarının bildirimi hk.


    G E N E L G E
    ( 40 )


    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA
    ........................ NOTERLİĞİNE
    İLGİ: 05.07.2001 günlü ve Hukuk 10911 (48) sayılı genel yazımız.


    Bilindiği üzere 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli 2 sayılı tarifenin IV üncü bölümüne 4684 sayılı Kanunla eklenen 16 ncı fıkrada anonim, eshamlı komandit ve limitet şirketlerin sermaye artırımlarına ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisna edilmiştir. Bu hüküm dikkate alınarak noterliklere gönderilen ilgi genel yazımızla damga vergisine tabi olmayan söz konusu sermaye artırım kararları yönünden işlem yapan noterlerin bildirim yapmasına ihtiyaç bulunmadığı bildirilmiştir.
    Bununla birlikte bu konu hakkındaki uygulama, Maliye Bakanlığına da intikal ettirilerek görüş talep edilmiştir.
    Bakanlığa gönderilen yazımızda;
    “(Birliğimizin 1987/1 ve 1997/53 sayılı genelgelerine esas) Bakanlığınız yazıları ile anonim, eshamlı komandit ve limitet şirketlerin, kuruluş mukavelesi ile süre uzatımı ve sermaye artırımı hakkındaki kararlara ait olup bunların tescil ve ilanından itibaren üç aylık süre içerisinde ödenmesi icabeden damga vergisinin takip ve tahsilinin güvenli bir şekilde sağlanması amacıyla, bu konularda işlem yapan noterlerin, keyfiyeti, ertesi ayın sonuna kadar birden fazla vergi dairesi olan yerlerde Defterdarlığa, bir vergi dairesi olan yerlerde vergi dairesine, yoksa mal müdürlüğüne bildirmesi gerektiği ifade edilmiştir.
    Şirket kuruluş mukavelesi ile süre uzatım kararları yönünden yukarıda belirtilen bildirime dair prensiplerin uygulanmasında herhangi bir tereddüt olmamakla birlikte, sermaye artırımları yönünden aşağıda belirtilen gerekçe ışığında noterlerce bildirim yapılmasına ihtiyaç olmadığı düşünülmektedir.
    Bilindiği üzere, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun IV. Bölümüne 4684 sayılı Kanun ile eklenen 16. fıkrada, anonim, eshamlı komandit ve limitet şirketlerin sermaye artırımlarına ilişkin olarak düzenlenen kağıtlara damga vergisi istisnası getirilmiştir. Bu çerçevede anılan şirketlerin sermaye artırımlarına dair kararları da bu istisnanın kapsamında yer almaktadır.
    Noterlerce tasdik veya örnek çıkarma işlemine tabi tutulan sermaye artırımı kararları ile ilgili işlemlerin bildirilmesi, bu kağıtlardan tahsil olunacak damga vergisinin takip ve tahsilinde gerekli olan emniyeti saklamakta idi. Ancak bugün sözü edilen kağıtlar damga vergisine tabi olmadığına göre, bildirimle amaçlanan hususun dayanağı da ortadan kalkmış bulunmaktadır. Bu bakımdan da gereksiz kırtasiye ve zaman israfına yol açan ve münhasıran sermaye artırımlarına ilişkin bildirimlerin yapılmasına ihtiyaç olmadığı düşünülmektedir.” şeklinde görüş bildirilmiştir.


    Bakanlıktan cevaben alınan ve Yönetim Kurulumuzun 20.10.2003 günlü toplantısında görüşülen 08.10.2003 günlü ve 4226 sayılı yazıda ise, konu ile ilgili uygulamanın bu aşamada değiştirilmeyerek önceden olduğu gibi sürdürülmesinin uygun görüldüğü bildirilmiştir.
    Bu durumda sermaye artırımlarına konu işlemi yapan noterlerin 1987/1 sayılı genelgemiz esasları çerçevesinde keyfiyeti bulundukları illerde birden fazla vergi dairesi varsa en büyük mal memurluğuna, bir vergi dairesi varsa vergi dairesi müdürlüğüne, yoksa mal müdürlüğüne, takip eden ay sonuna kadar bildirmeleri gerekmektedir.
    Diğer taraftan yine damga vergisi istisnası kapsamında yapılan şirket birleşme, devir ve bölünmelerine ilişkin işlemleri yapan noterlerin de aynı usul çerçevesinde bildirim yapmaları gerektiği tabidir.
    Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim
    Saygılarımla,


    BAŞKAN


    Hasan YENİ
    (İstanbul 28.Noteri)



    Ankara, 4.12.2003
    Özü: Şirket sermaye artırımlarının bildirimi hk.


    G E N E L G E
    ( 2003/40 Eki )



    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA
    ........................ NOTERLİĞİNE



    İLGİ: 31.10.2003 günlü ve Hukuk 15095 (2003/40) sayılı genelgemize ektir.


    İlgi genelgemiz ile damga vergisinden istisna edilmiş bulunan şirket sermaye artırımlarının yanısıra, şirketlerin birleşme, devir ve bölünmelerine ilişkin işlemlerinin de Maliye’ ye bildirilmesi gerektiği açıklanmış, ayrıca bildirim yeri bakımından eski uygulamayı ihtiva eden 1987/1 sayılı genelgemize atıf yapılarak birden fazla vergi dairesi bulunan illerde en büyük mal memurluğuna, bir vergi dairesi varsa vergi dairesine, yoksa mal müdürlüğüne bildirimin yapılacağı belirtilmiştir.
    Ancak, Yönetim Kurulumuzun 17.11.2003 günlü toplantısında incelenen 2000/26 sayılı genelgemiz esasları gereğince, şirket kuruluşlarında olduğu gibi, söz konusu bildirimlerin de şirketin kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine, bağlı olduğu vergi dairesinin belirlenememesi halinde ana sözleşmede belirtilen adresin bulunduğu Defterdarlık Gelir Müdürlüğüne yapılması gerekmektedir.
    Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim.
    Saygılarımla,


    BAŞKAN


    Hasan YENİ
    (İstanbul 28.Noteri)


    DEĞERLİ ARKADAŞLAR BÜTÜN ARKADAŞLARA HAYIRLI İŞLER DİLİYORUM.
    İki gün önce yaptığım bir araç satışında alan şahsın adresi Gaziantep merkez çıkarken,geçici belgeyi çıkarttığımda bu şahsın adresi tarsus/mersin olarak çıktı.Bunun için trafik itiraz edip alan şahısa plakayı tarsusta çıkartması gerekiyor demiş,Ancak şahıs gerçek adresinin gaziantep olduğunu söylemesine rağmen yapmamış.Bizim trafikte sisteme girdiğinde gaziantep çıktığını söylüyor.Sözün kısası adresler farklı olunca nasıl bir uygulama yapılabilir.Bilen varmı yazan arkadaşlara şimdiden tşk ederim.ALLAH'A EMANET OLUN


    Günaydın iyi çalışmalar..!


    http://www.tnb.org.tr/Download.aspx?Proje=VEZNE-DESTEK


    bölümünde 1.sırada 2010_Duzelt.exe (Araç Satış işleminde yevmiye bildirim yaparken ya da tescil alırken farklı plaka ya da nps numarası geliyorsa bu dosyayı Vezne bilgisayarınızda yükleyerek çalıştırınız.) bu dosya muhtemelen çözüm olacaktır iyi çalışmalar...!

    Ankara, 26.12.2003
    Özü: Tacir ve şirketlere ait defter onayının bildirimi hk.


    G E N E L G E
    ( 63 )


    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA
    ........................ NOTERLİĞİNE




    İLGİ: 17.12.2003 günlü Hukuk 16816-140 sayılı Genel Yazımız.


    Adalet Bakanlığından alınacak görüşe kadar tacirlere ait defter onay formlarının bir nüshasının Ticaret Sicil Memurluğuna bildirilmek suretiyle dört nüsha düzenlenmesi gerektiği İlgi Genel Yazımızda açıklanmıştı.
    Tacir ve şirketlere ait tasdik edilen tüm defterlerin Ticaret Sicil Memurluğuna bildirilip bildirilmeyeceği ve defter onay formlarının (4) nüsha olarak tanzimi gerekip gerekmediği hususlarında görüşleri sorulan Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünden alınan 25.12.2003 tarih ve 023856 sayılı yazıda:
    “29.06.1956 tarihli 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4884 sayılı Yasa ile değişik 69 uncu maddesinde, “Şirket kuruluş aşamasında 66 ncı maddesinin 1 inci fıkrasında yazılı defterler kullanılmaya başlanmadan önce tacir tarafından ticari işletmenin bulunduğu yerin ticaret sicili memurluğuna veya notere ibraz edilir. Bu defterler, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun defterlerin tasdikine ilişkin hükümlerinde yer alan bilgileri içerecek şekilde tasdik ve imza olunur. Sicil memuru veya noter, defterlerin kaç sayfadan ibaret bulunduğunu ilk ve son sayfaya yazarak resmi mühür ve imzası ile tasdik eder. Noterlerce tasdik edilen defterlerin mahiyet ve adetleri ve bunların kime ait olduğu en geç yedi gün içinde ilgili ticaret sicili memurluğuna bildirilir. Şirketlerin müteakip yıl defterleri ile kullanılması zorunlu diğer defterler 213 sayılı Vergi Usul Kanununun defterlerin tasdikine ilişkin hükümlerine göre tasdik olunur.” hüküm mevcuttur.
    213 sayılı Vergi Usul Yasasının 220 nci maddesinde tasdiki mecburi defterlerin hangileri olduğu, 221 nci maddesinde de tasdiki mecburi defterlerin ne zaman tasdik ettirileceği hususları düzenlenmiştir.
    Yine aynı yasanın 223 ncü maddesinde defterlerin, iş yerinin, iş yeri olmayanlar için ikametgahın bulunduğu yerdeki noter veya noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar tarafından tasdik edileceği, 226 ncı maddesinde, tasdik makamlarının tasdik ettikleri defterlere ait bir kısım malumatları tarih sırasıyla, üçer aylık bordrolara derç ederek, bunları en geç bir ay içinde bulundukları yerin en büyük mal memurlarına tevdi edecekleri ifade edilmiştir.
    Yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; Türk Ticaret Kanununun 69 uncu maddesinin birinci fıkrasında 4884 sayılı Yasa ile meydana getirilen değişiklikle, yalnız şirket kuruluş aşamasında Türk Ticaret Kanununun 66 ncı maddesinin birinci fıkrasında yazılı defterler kullanılmaya başlanmadan önce tacir tarafından ticari işletmenin bulunduğu yer noterliğinin defter tasdiki yanında ayrıca ticaret sicil memurunun da 213 sayılı Vergi Usul Kanununun
    defter tasdikine ilişkin hükümlerinde yer alan bilgileri içerecek şekilde defter tasdiki yapabileceği getirilmiştir. Aynı maddenin ikinci cümlesinde sınırlama getirilmeden noterlerce tasdik edilen defterlerin mahiyet ve adetleri ve bunların kime ait olduğu en geç yedi gün içinde ilgili ticaret sicili memurluğuna bildirilir hükmü karşısında, tacirlere ait tasdiki gereken defterlerin noterlerce tasdiki halinde, yasada belirtilen yedi gün içinde ticaret sicili memurluğuna ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu gereği, tasdiki gereken defterlerin tasdik makamlarınca tasdik ettikleri defterlere ait Yasada belirtilen malumatları üçer aylık süre ile en geç bir ay içerisinde bulundukları yerin en büyük mal memurlarına tevdi yükümlülüğü devam ettiğinden, mevcut uygulamada olduğu gibi defter tasdik formlarının bir nüshası dairede saklanmak, bir nüshası ilgiliye verilmek, birer nüshası da en büyük mal memuru ve ticaret sicil memurluğuna tevdi edilmek üzere (4) nüsha düzenlenmesi gerektiği düşünülmektedir.” denilmiştir.
    Bilginizi ve buna göre işlem yapılmasını rica ederim.
    Saygılarımla,




    BAŞKAN



    Hasan YENİ
    (İstanbul 28.Noteri)


    Ticaret Siciline bildirim süresi 7 gün diye biliyorum


    Ankara, 25.11.2004
    Özü: Tacir ve şirketlere ait defter onayının bildirimi Hk.


    G E N E L G E
    ( 46 )


    ........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA
    ........................ NOTERLİĞİNE




    İLGİ: 26.12.2003 günlü ve 63 sayılı genelgemiz.


    Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğünün defter tasdik işlemlerinin bildirimindeki aksamalara ilişkin 16.09.2004 tarihli ve 6355 sayılı yazısı Yönetim Kurulu’nun 08.11.2004.2004 günlü toplantısında görüşülmüştür.


    Türk Ticaret Kanununda 4884 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik karşısında defter onay işlemlerinde izlenecek yola ilişkin Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 25.12.2003 tarih ve 023856 sayılı yazısı ilgi genelgemizde duyurulmuştu.


    Buna göre Türk Ticaret Kanununun 4884 sayılı Kanunla değişik 69 uncu maddesinin “Şirket kuruluş aşamasında 66 ncı maddesinin 1 inci fıkrasında yazılı defterler kullanılmaya başlanmadan önce tacir tarafından ticari işletmenin bulunduğu yerin ticaret sicili memurluğuna veya notere ibraz edilir. Bu defterler, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun defterlerin tasdikine ilişkin hükümlerinde yer alan bilgileri içerecek şekilde tasdik ve imza olunur. Sicil memuru veya noter, defterlerin kaç sayfadan ibaret bulunduğunu ilk ve son sayfaya yazarak resmi mühür ve imzası ile tasdik eder. Noterlerce tasdik edilen defterlerin mahiyet ve adetleri ve bunların kime ait olduğu en geç yedi gün içinde ilgili ticaret sicili memurluğuna bildirilir. Şirketlerin müteakip yıl defterleri ile kullanılması zorunlu diğer defterler 213 sayılı Vergi Usul Kanununun defterlerin tasdikine ilişkin hükümlerine göre tasdik olunur.” hükmüne titizlikle uyulması suretiyle benzeri yakınmaların önüne geçilmesini rica ederim.


    Saygılarımla,



    BAŞKAN



    Hasan YENİ
    (İstanbul 28.Noteri)

    Toplu defter kesiminde ilk defterin ücreti doğru olmasına rağmen bilanço yerine işletme defteri çıkıyor diyenler için çözüm :
    Vezneden tahakkuk ekranından işlem koduna 7.5 yazılıp entere basılır sonra işlemler menüsünden toplu defter sorgulamaya tıklanır gelen ekrana NPS numarası yazılarak liste çağırılıp başlaya basılarak defterler kesilir. ilk defterin 7.1 gelmesi bu durumda mümkün değildir.
    GELECEK HAFTA YENİ GÜNCELLEME ÇIKIYOR BU SORUNLARLA İLGİLİ BİLGİNİZE...



    (TNB BİM İbrahim Beyin facedeki yorumunu kopyaladım) alıntıdır....


    Bu açıklama güzel hoş olmuş ama sayın meslektaşım bahsettiğiniz işlem WİNOWS 7 işletim sistemleri için geçerli olduğunu biliyorsunuzdur sanırım..! (Not: bu işlemide amatör kullanıcalar için geçerli olmayıp, profesyonel kullanılıcalara tavsiye olunur.)


    XP işletim sistemleri için ise Partition Magic adlı program ile yapabilirsiniz ancak buda profesyonel kullanıcılar için geçerli olup sakın kullanmanızı tavsiye etmem, olacak sorumluluklar tamamen tarafınıza ait olunacağı bilinesin....!


    *TNB 1998/43-49_ 4112 (değişik 5203) Sayılı Kanunla Saklı Tutulan Hakların Kullanılmasına ilişkin belgeye dayanılarak vekaletname düzenlenmesinin mümkün olamıyacağı hk.


    GENELGE
    5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Genelge
    T.C.
    BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANLIGI
    TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜGÜ
    Yabancı İşler Dairesi Başkanlığı
    SAYI: B091TKG0160001/1365–0/1126/ Ankara
    KONU: 5203 Sayılı Kanun 15.12.2004
    GENELGE: 2004/22–1593
    TAPU VE KADASTRO… BÖLGE MÜDÜRLÜGÜNE
    ILGI: a)… 24.05.2000 tarih ve B021TKG0160001–1365–0/554–574 sayılı genelge.
    b)… 24.04.2003 tarih ve Bo91TKG0160001–1365–0/433–1565–2003/8 sayılı genelge.
    c)… İçişleri Bakanlığı Nüfus Ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün
    27.10.2004 tarih ve B050NÜV0080000/49264 sayılı genelgesi.
    403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 4112 Sayılı Kanunla değişik 29 uncu maddesini değiştiren
    29.06.2004 tarih ve 5203 Sayılı Kanun 06.07.2004 tarih ve 25514 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe
    girmiş ve kanundan yararlanacak olanlar ile sağlanan hakların kapsamı belirlenmiştir.
    Buna göre 29 uncu madde; “Bu Kanun gereğince Türk Vatandaşlığını kaybeden kişiler, kayıp tarihinden
    başlayarak yabancı muamelesine tabi tutulur. Ancak doğumla Türk Vatandaşı olup da, İçişleri Bakanlığından
    vatandaşlıktan çıkma izni alanlar ve bunların vatandaşlıktan çıkma belgesinde kayıtlı reşit olmayan çocukları; Türkiye Cumhuriyetinin milli güvenliğine ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü ve seçme-seçilme, kamu görevlerine girme, muafın araç veya ev eşyası ithal etme hakları dışında, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler. Kanunun 33 ve 35 inci madde hükümleri saklıdır.” seklinde yeniden düzenlenmiştir.
    İlgi (c) genelge ile de “4112 Sayılı Kanunla Saklı Tutulan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” nin adinin “5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” olarak değiştirildiği bildirilmiştir.
    403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununda yapılan bu değişikliğe paralel olarak anılan kanunun uygulanmasına ilişkin yönergenin ilgili maddeleri de yürürlükte bulunmaktadır.
    Buna göre;
    1- 5203 Sayılı Kanun kapsamına giren kişilere, Kanunun 29 uncu maddesinde belirtilen konulara ilişkin
    işlemler sırasında ibraz edilmesi zorunlu olan ve “5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin
    Belge” olarak adlandırılan bir belge verilmesi esası getirilmiştir. Bu belgeyi vermeye yurt dışında Türkiye
    İstanbul Noter Odası Hukuk Komisyonu Sayfa 32
    Cumhuriyeti Büyükelçilikleri ve Konsoloslukları, yurt içinde ise Nüfus ve Vatandaşlık İsleri Genel Müdürlüğü ile İl Nüfus Ve Vatandaşlık Müdürlükleri görevli ve yetkili kılınmıştır.
    2- “5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge”nin Kanunun 29 uncu
    maddesinde belirtilen konulara ilişkin işlemler sırasında hak sahipliğinin belirlenmesine yönelik olarak ibraz edilmesi gerekmekte olup, Bu belge kimlik belgesi yerine geçmez ve Başka amaçla kullanılamaz.
    3- Türk vatandaşlığını doğumla kazanmış olup da, sonradan izin almak suretiyle (Asya ve Afrika'daki
    tüm devletler ile Avrupa'daki Polonya, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Arnavutluk, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Yugoslavya’nın dağılmasıyla ortaya çıkan Bosna-Hersek, Hırvatistan, Slovenya, Makedonya, Yugoslavya Federal Cumhuriyeti (Sırbistan) vatandaşlığına geçenler hariç) yabancı bir devlet vatandaşlığına geçen veya önceden yabancı bir devlet vatandaşlığına geçip de sonradan çıkma izni alan kişiler ile bunların vatandaşlıktan çıkma belgesinde kayıtlı reşit olmayan çocuklarının taşınmaz mal iktisabı, ferağı, miras ve mülkiyetten ayrı ayni haklara ilişkin her türlü talepleri, yabancılara uygulanan kanuni kısıtlayıcı hükümler uygulanmaksızın aynen Türk vatandaşları gibi merkeze sorulmadan ilgili tapu sicil müdürlüklerinde sonuçlandırılacaktır.
    4- 5203 Sayılı Kanuna tabi kişilerden olup da, yukarıdaki maddede parantez içinde gösterilen devletlerin vatandaşlığına geçenler ise, yalnızca miras haklarından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi yararlanacağından bunların miras haklarına ilişkin talepleri merkeze sorulmadan ilgili tapu sicil müdürlüklerince karşılanacak, miras dışındaki taşınmaz mala ilişkin talepleri ise eskiden olduğu gibi merkeze sorularak alınacak cevaba göre sonuçlandırılacaktır.
    Bu itibarla; 5203 Sayılı Kanun kapsamına giren kişilerin tapu işlemleri için bizzat başvurmaları halinde, yeni vatandaşlığını kazandıkları ülkenin resmi kimlik kartı veya pasaportun yani sıra “5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” yi ibraz etmeleri zorunludur. Bu kişilerin vekâlet yoluyla işlem yaptırmaları halinde ise, vekâletnamelerini düzenletirken (Yurt dışında bir noter veya Başkonsolosluktan ya da Türkiye'de bir noterden) yeni vatandaşlığını kazandıkları ülkenin resmi kimlik kartı veya pasaportun yani sıra “5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” yi ibraz etmeleri gerekmektedir. Bu vekâletname ile birlikte vekâlet verdikleri sahsa “5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” nin tasdikli bir suretini de vermeleri ve işlem sırasında ibrazı zorunlu bulunmaktadır.
    5203 Sayılı Kanundan önce 4112 sayılı Kanuna göre hak sahiplerine verilen “4112 Sayılı Kanunla Saklı Tutulan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” sahiplerinin müktesep hakları korunduğundan, “5203 Sayılı Kanunla Tanınan Hakların Kullanılmasına İlişkin Belge” sahibi olarak değerlendirilecek, tapu ve kadastro işlemleri buna göre karşılanacaktır.
    İlgi (a) genelge yürürlükten kaldırılmıştır.
    Bilgi edinilmesini, bu yazımızın Bölgenize bağlı tüm tapu sicil ve kadastro müdürlüklerine ulaştırılması
    ile uygulamanın titizlikle takibini önemle rica ederim.
    M.Zeki, ADLI
    Genel, Müdür, V

    KASKO_KASIM2011.exe olarak masa üstüne indiriyorsunuz(kaydet) dosyanın yüklenmesi bittikden sonra Kasko'nuz açık ise kapatınız, indirdiğiniz masaüstündeki KASKO_KASIM2011.exe dosyasını çalıştırın ve bir süre bekleyiniz....! masa üstünde yükleme penceresi kaybolduktan sonra Kasko'nuzu çalıştırın "Kasım 2011 Kasko Değer Tablosu" olarak güncellendiğini göreceksiniz.....! :) :) :)



    (Not: Yükleme paketi boyutu 64 Mb. büyüklüğündedir. Günlük çalışmalarınızı aksatmaması için yüklemenin mesai sonu yapılması önerilmektedir.)

    ŞİFRELERİNİ VERDİĞİM MUHASEBELERE DEFTER TASTİK KILAVUZLARI PDF OLARAK ŞİFRELERİNİ MAİL ADRESLERİNE ATIYORUM....!
    ARZU EDENLERE İSE DAİREDE BİRE BİR KENDİ ŞİFRELERİ İLE GİRİP NASIL KULLANILACAĞINI UYGULAMALI ANLATIYORUZ...!
    HİZMETTE SINIR YOKTUR...!

    NOTERLERİMİZ KENDİ KULLANICI ADI_ŞİFRELERİ İLE GİRİŞ YAPILACAK O ŞEKİLDE MUHASEBE ŞİFRE VERİLEBİLİNİR.
    AYRICA NOTERLERİMİZ GEREK GÖRÜRSE YETKİ VERİRLER PERSONELLERİNE,
    YETKİ VERDİĞİ PERSONELLER MUHASEBE ŞİFRE VEREBİLİRLER.....!

    Elektronik ortamda muhasebelere şifreyi verdik buraya kadar güzel,
    Muhasebelere bir defaya mahsus şifre vermemiz yeterli,
    Merak ettiğim husus malum birden fazla noterlik olan yerde muhasebeler farklı noterler ile çalışırlar doğal olarak, burda tastik şerhini hazırlarken örneğin 1.noter diye hazırladı,ama son anda diğer herhangi bir notere götürdü bu hazırladıkları tastik şerhleri ile biz bu defterleri tastik edecebilecekmiyiz....!