Vee Evleniyorum :)

  • Arkadaşlar bu hafta sonu düğünüm var :) Bu Mutlu günümde bütün meslekteşlarımı düğünüme davet ediyorum... Düğün telaşından dolayı düğün davetiyemi geç siteye koyabildim kusura bakmayın artık ;)


    Düğün davetiyem ektedir.... Saygılar



    [Blocked Image: http://www.katibiadil.com/ayaz.JPG]

    <p>Başkaları hakkında kötü şey söyleyenlerin, kendilerine söyleyecekleri iyi bir şeyi yoktur...</p>

    Mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenleyen Admin ().


  • ALLAH MESUT VE MUTLU ETSİN BİR YASTIKTA KOCATSIN
    DIRDIRDAN VIRVIRDIN KORUSUN DAHA NE OLSUN


    Ayazcım Bu Kemal bey var ya


    Sizi korkutuyo, haberin olsun..::))


    Dırdır mırdır yokk yokk. ufak tefek dırdırlar yemeğin tuzu ve biberi gibidir.. :) :) :)


    Safter kardeşim;


    Sana eşinle birlikte huzur ve mutluluk dolu bir yaşam diliyorum. Her ikinizi de tebrik eder, mutluluklar dilerim.

  • Amanda aman, benim küçük Ayazım evleniyomuymuş,sevgili Ayazcım
    Paylaştıkça Çoğalan Tek Şey Sevgidir, Evlilik Gibi Bir Noktayla Ebedileştirdiğiniz Sevginizin Hep Çoğalmasını Dilerim... Yaşamınız Boyunca Güneş Hep Önünüzde Olsun Kı Gölgeler Ardınızda Kalsın.


    Beyaz Güvercinler Yolluyorum Size Buralardan, Hayatınıza Sevgi, Mutluluk Ve Huzur Versin Diye. Ömür Boyu Mutluluklar Dilerim

    Sabır, suskunluk değil, işitilmeyen bir feryattır!....<br />Her kişinin değil, er kişinin harcıdır.

  • CAN DÜNDAR NE DEMİŞ BAK EVLİLİKLE İLGİLİ


    Evlilik, inanmadığım halde içerisinde 17 seneyi
    bitirdiğim bir kurum benim için..
    17 senede (abartmıyorum) 40 çift arkadaşımın son
    verdiği kurum aynı zamanda da...
    Evliliğimin bu kadar uzun sürmesinin gizi belki de
    kuruma inanmamaktan geçiyor.
    Evliliği toplumun dayattığı şekilde
    yaşamamaktan...
    Nedir bu dayatmalar?
    Erkeğin muhakkak kadından yasça büyük olması, eğitim
    seviyesinin erkeğin lehine yada en azından eşit
    olması
    bunların sadece ikisi...
    Olmaz, yürümez diyor toplum... Erkek yaşça büyük
    olmalı ki, kadına "höt" dediğinde oturmalı kadın...
    Yada yumuşatıyorlar; efendim kadın erkekten önce
    çöktüğü için (hani doğum felan) küçük olmalıymış
    yaşı...
    Eğitimde de böyle.. Kadının çok okumuşu bilmiş
    olurmuş, evde kalmakmış layıkı....
    Eşim benden 2 yaş büyük; ne "höt" dememe gerek kaldı
    17 senede, ne de benden önce çöktü...
    Yıllar içinde ben yaşlandıkça o gençleşti, "oo
    Can bey kapmışınız çıtırı" esprilerine muhatap
    dahi oldum.
    Eşim 3 üniversite bitirdi; ben bir taneyi 9 senede
    bitirdim..
    Ne o bana bilmişlik tasladı, ne ben ona ezik
    baktım...
    Kulağa gelen müzik tekse de, onu oluşturan notalar
    farklıdır der Halil Cibran...
    Bunu unutmadık biz. Ben konuşurken o dinledi,
    Ben dinlerken o konuştu 17 sene.
    O öfkeliyken ben, ben öfkeliyken o "haklısın
    bitanem..." dedik,
    Öfke bitip fırtına durulduğunda "ama bir de böyle
    düşün" de dedik fikrimizi savunurken.
    Farklı insanlar olarak görmedik birbirimizi,
    aynı amaç için savaşan neferlerdik bu hayatta...
    Asla bilmedik ne kadar para kazandığımızı, ortak
    cüzdanımızdan gerektiği kadar aldık..
    Ne kadar çalarsa çalsın masanın üstünde telefon,
    kim bu saatte arayan karşı cins diye sorgulamadık da
    ama...
    Sevginin en büyük dostuydu bizim için "güven"... Ve
    güvenin ardına saklanmış bir "saygı" vardı daima...
    Ne kavgalar, ne badireler atlattık 17 senede...
    Eee ülkeler neler gördü, biz çekirdek aile mi
    sütliman yaşayacaktık...
    Öyle bir girdik ki birbirimize, ben ilk kez
    odamın dışında yattım bir gece, misafir odasında...
    Gece yarısı kapı açıldı, eşim "ne yapıyosun burda?"
    diye sordu kapının eşiğinden,
    "uyuyorum" dedim buz gibi bi sesle...
    Gitti, gelmesi 1 dakikasını almıştı elinde
    yastıkla... "kay yana" dedi daracık yatakta.
    "ne yapıyosun?" dediğimde "benim yerim senin yanın,
    sen gelmezsen ben gelirim" dedi...
    Anladım ki o gece, en uzun kavgamız yat saatine
    kadar sürecek...
    Ve bence doğrusu da bu...
    Özen gösterdik o günden sonra, evin her yerinde
    kavga ettik, yatak odamız hariç..
    Kırsak da zaman zaman kalplerimizi, asla kin
    tutmadık birbirimize...
    Toplum kurallarıyla oynasaydık bu oyunu belki de 41
    inci çift olacaktık o listede...
    Ama oyunun kurallarını biz koyduk... Ne de olsa
    bizim oyunumuzdu, oynanan...
    Evlilik; hesapsız içine dalınması gereken bir oyun
    bence...
    Topluma kulaklarını tıkayarak hem de... Ne benim, ne
    de bizim sözlerimizle...
    Sadece gönlünüzden geçtiğince...
    Dediği gibi Ataol Behramoğlu'nun;
    "...Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın
    mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene
    karışırcasına. Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata
    sunulmuş bir armağandır.
    Ve hayat, sunulmuş bir armağandır

    Sabır, suskunluk değil, işitilmeyen bir feryattır!....<br />Her kişinin değil, er kişinin harcıdır.

  • Değerli meslektaşım Rabbim hayırlı uğurlu eylesin, bir yastıkta, bir ömür boyu sağlık, mutluluk,huzur, en güzel hayırlı geçimler ve en güzel hayırlı bir ömür geçirmenizi Rabbimden niyez ederim. selam ve dua ile...

    <p>İNSANDA YOKSA EDEP... NEYLESİN MEDRESE NEYLESİN MEKTEP... OKUSA ALİM OLSA MERKEP... BAK YİNE MERKEP YİNE MERKEP...</p>