senetlerdeki kefillik

  • Protesto için gelen senetlerde,
    senedin protesto edilmesi ile ilgili bir işlem yapılmaktadır. Senedin geçerliliği bakımından protestoya uygun olup olmadığının tetkiki bizce yeterlidir.
    Kefilin eşinin muvafakatını aramak zorunda değiliz. senedi biz tanzim etmiyoruz ki.
    Senet alacaklısı, düşünsün..
    Biz protesto yapıyoruz.
    :)

    "Ağzıyla kuş tutsa da sevemediğim insanlar var benim! Bir de canımı okusa bile sevmekten vazgeçemediklerim.."



  • :) :)

  • Arkadaşlar, ben sizlerden farklı düşünüyorum, kanun yürürlük tarihinden sonra senet tanzim edilmiş ise;
    -Evrak üzerinde eşin imzasını ve yazılı muvafakatını görmeden protesto etmem.
    - Unutmayın senedin geçerli olup olmadığını, protesto vasfı taşıyıp taşımadığına biz karar verip, kabul ediyoruz veya etmiyoruz.

    Bence bir daha düşünün.

  • Değerli Meslektaşım.Bu konuda yapmakta olduğum kitap çalışmasının bir parağrafını faydalı olacağı kanaatı ile yazıyorum.
    Selam ve Sevgiler.
    Her şey gönlünüzce olsun.
    Ahmet Hamdi Paksoy
    Kadıköy 12.Noteri

    51... TBK.m.603 düzenlemesinin gerçek kişilerce kişisel teminat verilmesine ilişkin sözleşmeler bakımından getirdiği yenilik nelerdir.
    CEVAP... TBK.m.603,kefalet sözleşmesine ilişkin on beşinci bölümün en sonunda yer almakta uygulama alanı kanar başlığını taşımaktadır. Bu düzenlemeye göre, "kefaletin şekline, kefil olma ehliyetine ve eşin rızasına ilişkin hükümler, gerçek kişilerce, kişisel güvence verilmesine ilişkin olarak başka ad altında yapılan diğer sözleşmelere de uygulanır". Bu düzenlemenin kap­samına, bazı teminat sözleşmelerinin tartışmasız olarak gireceği söylenebilir. Bazı teminat ilişkileri bakımından ise durum o kadar açık değildir.


    Bu kapsamda gerçek kişilerce, şahsi teminata ilişkin sözleşmelerden bazıları şunlardır.


    Teminat Amaçlı Garanti Sözleşmeleri.TMK:128-129


    Borca Katılma Sözleşmeleri. TBK:595-596


    Kredi Emri ve Kefalet Sözleşmeleri. TBK.516-517


    Aval ve Kefalet ( Kıymetli Evrakın Durumu ).TTK.700-702


    Kefalet Ön Sözleşmesi. TBK:29


    Komisyoncunun Verdiği Özel Teminat. TBK.537




    D...AVAL VE KEFALET ( KIYMETLİ EVRAKIN DURUMU)....TTK...700-702
    Avalin de TBK. m.603 kapsamına girip girmediği tartışılabilir. Aval gerçek kişi tarafından kişisel bir teminat verilmesi anlamına gelse de, avalin şek¬linin TTK. m. 701'de özel olarak düzenlendiği dikkate alınmalıdır. Kefaletin şekline ilişkin TBK. m. 583'ün aval bakımından uygulanması kanaatimce mümkün değildir. O halde aval verenin "aval içindir" diyerek veya bununla eş anlamlı bir ifade kullanarak poliçe (veya bonoyu) imzalaması yeterlidir (TTK. m. 701 f. 1 ve f. 2). Poliçe (veya bono) üzerine yalın olarak atılan (aval şerhi içermeyen) bir imza bile, aval verilmesi anlamına gelebilir (TTK. m. 701 f. 3 ve f. 4).


    Ne var ki avalin şeklinin TTK m. 701'de özel olarak düzen¬lenmiş olması, avalin TBK. m. 603 kapsamına girmediğini göstermez. Kana¬atimce aval TBK. m. 603 kapsamına girer. O halde aval verilmesi, kefaletle ilgili ehliyet sınırlamalarına tabi olacaktır. En geç aval verildiği anda, aval ve¬renin eşinin yazılı rızası da alınmış olmalıdır. Kefalet ehliyetine ilişkin sınır¬lamaların aval için uygulanması kabul edilmezse, bu sınırlamaların dolanılmasının kapısı açılmış olur. Öyle ki kefil olması istenen fakat eşinin iznini alamayan kimseler, esas borç için düzenlenen bir bonoya aval veren olarak imza atabileceklerdir. Kefalete ilişkin ehliyet sınırlamalarının dolanılma ola¬sılığının kaldırılması için, avalin TBK. m. 603 kapsamına alınması kaçınıl¬mazdır..


    Aval, bir poliçe veya bonodan doğan bir borcun kıymetli evrak hukuku¬na göre teminat altına alınmasıdır". TTK m. 700-702 arasında düzenlenen aval, kıymetli evrak hukukuna özgü bir teminat kurumu olup, TBK m. 581 vd anlamında bir kefalet sözleşmesi olarak görülemez. TBK m. 581 hükmünde tanımlanan biçimde bir kefalet sözleşmesi kurulduğu takdirde, kefil için fer'i bir yükümlülük doğar. Buna karşılık, kıymetli evrak hukukuna özgü bir yü¬kümlülük altına giren aval veren, bağımsız bir yükümlülük altındadır TTK m. 702 f. 2 uyarınca, "aval veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü ge¬çerlidir" . Buna göre, lehine aval verilen kimsenin borcu geçersiz olduğu tak¬dirde, aval veren bu geçersizliğe dayanamaz. Lehine aval verilen kimsenin imzasının sahte olması veya böyle bir kimsenin gerçekte mevcut olmaması bile aval verenin sorumluluğunu etkilemez. Lehine aval veren kimsenin so¬rumlu olmadığına dayanarak aval verenin sorumluluktan kurtulması, bir tek olasılıkta söz konusu olabilir. Bu olasılık, lehine aval verilen kimsenin kıy¬metli evrak hukukuna özgü şekil kurallarına aykırılıktan ötürü sorumlu tutulamamasıdırBağımsız sorumluluk doğuran aval ile fer'i sorumluluk doğuran kefaletin farklılığı açıktır. Aval verenin borcu sadece doğumu bakımından değil, her aşamada bağımsızdır.


    Lehine aval verilen kimseye karşı zamanaşı¬mının kesilmesi, aval veren için zamanaşımını kesen bir etki doğurmaz. TTK m. 751 f. l'e göre, "zamanaşımını kesen işlem kimin hakkında meydana gel¬mişse ancak ona karşı hüküm ifade eder". Buna karşı, TBK m. 155 f. 2, asıl borçluya karşı kesilen zamanaşımının kefile karşı da kesilmiş sayılacağını be¬lirtmektedir. TBK m. 135'e göre, alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi esas borcu sona erdirici etki doğuracağı için fer'i nitelikteki kefilin borcu da sona erer. Buna karşılık, lehine aval veren kimsenin poliçe veya bononun yet¬kili hâmili durumuna gelmesi, aval verenin borcunu sona erdirici etki yarat-maz.


    Alacaklıya ödeme yapan kefil, alacaklının haklarına halef olur (TBK m. 596 f. 1). Bu halefi yete dayanarak esas borçluya rücu eder. Ödeme yapan aval verenin rücu hakkı, kıymetli evrak hukukuna özgü bağımsız bir rücu hakkıdır. Bu bağımsız rücu hakkına dayanarak, lehine aval verdiği kişiye ve bu ki¬şiye karşı kıymetli evrak hukukuna göre sorumlu olanlara başvurabilir
    Poliçe veya bonodan kaynaklanan bir borca aval vermek mümkün oldu¬ğu gibi, bu borcu kefalet sözleşmesiyle teminat altına almak da mümkündür. Ne var ki Yargıtay'ın poliçe veya bono üzerine kefalet şerhiyle atılan imzalan aval olarak nitelendiren tutumu sebebiyle", kefalet sözleşmesinin ayrı bir belge üzerinde cisimleşmesi kaçınılmaz olmaktadır



    http://www.tnb.org.tr/TNBFORUM…ntule.aspx?PanoKonu=84760


  • değerli meslektaşlarım protesto edilir
    kefilin eşinin muvafakatını araması gereken biz değiliz
    işlem ilgilisi olması gerekir diye düşünüyorum


    tabiki işlemler bizi ilgilendirir lakin biz imza tastiği yapmadığımızdan protesto yapmamız acısından bir sorun teşkil etmez die düşünüyorum.


  • Murat Bey;


    Uyarı için teşekkürler. Ben düşünmeye başladım ... ???

    Beni kötü biri olarak hatırlamanızın hiç sakıncası yok..!<br />Bana en çok iyi biri olduğumda zarar verdiniz...